Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/334 E. 2022/400 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/334 Esas
KARAR NO : 2022/400

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın o dönem maliki olduğu “… Mahallesi, … Sok. No:…. Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL” adresinde bulunan binadaki bağımsız bölümler ve ortak alanlar, 26.09.2019 tarihinde Silivri açıklarında meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki deprem neticesinde hasar gördüğünü, bunun akabinde yukarıda adresi yazılı olan binadaki bağımsız bölümler ve ortak alanlar, belediye ekiplerince incelenmiş ve binanın kullanılamayacak derecede hasar gördüğü tespit edilerek, mühürlendiğini ve boşaltıldığını, müvekkili …, 23.11.2018-23.11.2019 tarihleri arasını kapsayacak şekilde “… Mahallesi, … Sok. No:… Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL” adresinde bulunan ve hasarsız olan binanın; 1 no.lu bağımsız bölümü için …, 2 no.lu bağımsız bölümü için …, 3 nolu bağımsız bölümü için …., 4 no.lu bağımsız bölümü için … ve 5 no.lu bağımsız bölümü … poliçe numaraları ile DASK kapsamında, … Sigorta A.Ş.’ye zorunlu deprem sigortası yaptırdığını, yaptırılan DASK poliçeleri kapsamında; 1 no.lu bağımsız bölüm … numaralı poliçe ile 71.200,00-TL, 2 no.lu bağımsız bölümü …. numaralı poliçe ile 80.100,00 -TL, 3 nolu bağımsız bölüm … numaralı poliçe ile 80.100,00-TL, 4 no.lu bağımsız bölüm …. numaralı poliçe ile 80.100,00-TL ve 5 no.lu bağımsız bölüm … numaralı poliçe ile 53.400,00-TL’ye kadar güvence altına alındığını, bağımsız bölümler ve ortak alanlarda rizikonun gerçekleşmesine bağlı olarak, oluşan hasarlar “kısmi hasar” kapsamında ise onarılması için gereken giderlerin tespiti, “tam hasar” kapsamında ise binanın yeniden inşası için gereken giderlerin tespiti gerektiğinden Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası ile tespit davası açıldığını ve hasarın tespitine ilişkin bilirkişi raporu istendiğini, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası kapsamında alınan 06.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda “Binanın ve binadaki bulunan 5 adet daire ile ortak mahallerinde bulunan taşıyıcı sistemin duvarlarında, kolon-kiriş ve döşeme betonlarında çatlaklar, dökülmeler ve kırılmalar olduğu ve bu hasarların betonarme taşıyıcı sisteme zarar verdiği”, Meydana gelen hasarların kısmı hasar veya tam hasar kapsamında olup olmadığı ile onarılması veya binanın yeniden inşaası için gereken giderlerin tespitinin yapılabilmesi için binada 2019 deprem yönetmeliğine uygun deprem performans analizinin yapılması gerektiği” sonuç ve kanaatine varıldığını, Lisanslı … İNŞ. MİM. DAN. LTD. ŞTİ.’den davaya konu olan taşınmaza ilişkin temin edilen “performans” ve “zemin ve temel etüd” detaylı raporları tarafımızca Bakırköy … Sulh Mahkemesi … D.İş dosyasına sunulmuş ve bu raporlar kapsamında ek bilirkişi raporu alınması istendiğini, Talebimiz neticesinde bilirkişi tarafından 07.07.2020 tarihli ek bilirkişi raporu mahkemeye sunulmuştur. Temin edilen 07.07.2020 tarihli bilirkişi raporun değerlendirme ve sonuç bölümünde dava konusu taşınmazların; “Deprem sebebiyle yapının ciddi zarar gördüğü ve mevcut taşıyıcı sistemleri ile yapıların deprem performanslarının yönetmelikte öngörülen hedef performansının altında olduğu ve deprem yüklerini mevcut haliyle güvenle taşıyamayacağı, binanın yıkılması gerektiği, meydana gelen hasarların tam hasar kapsamında olduğunu, Davaya konu olan yapının inşaat alanının 490m2 olduğu, mevcut haliyle toplam (%40 yıpranma payı düşülmüş hali) değerinin 385.385,00-TL olarak hesap edildiği, buna göre:- Alanı 80m2 olan Bodrum kat ortak mahal değerinin 62.920,00-TL,- Alanı 80 m2 olan … poliçe numaralı 1 no.lu dairenin değerinin 62.920,00-TL,- Alanı 90 m2 olan …. poliçe numaralı 2 no.lu dairenin değerinin 70.785,00-TL,- Alanı 90 m2 olan …. poliçe numaralı 3 no.lu dairenin değerinin 70.785,00-TL,- Alanı 90 m2 olan …. poliçe numaralı 4 no.lu dairenin değerinin 70.785,00-TL,- Alanı 60 m2 olan … poliçe numaralı 5 no.lu dairenin değerinin 47.190,00-TL olduğu,” sonucuna varıldığını, yukarıda belirtilen 07.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda görüleceği üzere müvekkilinin; 1 no.lu daire için 62.920,00-TL, 2 no.lu daire için 70.785,00-TL, 3 no.lu daire için 70.785,00-TL, 4 no.lu daire için 70.785,00-TL, 5 no.lu daire için 47.190,00-TL olmak üzere toplamda 322.465,00-TL’lik zararının olduğunu ileri sürerek, davanın niteliği ve yargılamanın uzun süreceği ile yaklaşık ispat kuralları dikkate alınarak; öncelikle harca esas değer kadar 365.159,7-TL tutarında davalının tüm mal varlığının İhtiyaten Haczine; müvekkili …’ın; 1 no.lu daire için 62.920,00-TL, 2 no.lu daire için 70.785,00-TL, 3 no.lu daire için 70.785,00-TL, 4 no.lu daire için 70.785,00-TL, 5 no.lu daire için 47.190,00-TL olmak üzere toplamda 322.465,00-TL’nin depremin gerçekleştiği tarihten itibaren, mahkeme kararı gereğince …. İNŞ. MİM. DAN. LTD. ŞTİ.’den alınan “performans” ve “zemin ve temel etüd” raporları için 41.300-TL’nin dava Tariihnden itibaren, Bakırköy ….. Sulh hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası için toplamda 1.394,7-TL’nin dava Tarihinden itinbaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava, Dask sözleşmesi poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sigorta ilişkisi kapsamında sözleşmesel bir ilişki vardır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda;davacının davalı sigorta şirketine karşı açtığı hususi meskende meydana gelen hasar nedeniyle tazminat istemi olup, dask sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsilini istemektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davacı gerçek kişi tüketici olup, sigortalanan taşınmaz ise hususi amaçla kullanılmakta olan mesken olup, dask sigortası nedeniyle aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir.
6502 sayılı Kanuna göre, davalı sigorta şirketi satıcı veya sağlayıcı vasfındadır. Sigorta poliçesine konu sigortacılık hizmeti ise, kanunun tanımladığı hizmet vasfındadır. Davacı ise kanunun 3.maddesinin (k) bendinde sayılan tüketici vasfındadır.
Aynı maddenin (1) bendine göre sağlayıcı sayılan davacı ile tüketici sayılan davalılar arasındaki sigortaya ilişkin her türlü sözleşme ve hukuki işlem kapsamında kalan tüketici işlemi ise bu davanın konusunu oluşturmaktadır.
Tüm dosya kapsamından; somut uyuşmazlık 6502 sayılı Kanunun 3.maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73.maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 06/02/2020 Tarih ve 2017/2529 Esas, 2020/308 Karar sayılı ilam.) (Yagıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/1774 Esas, 2014/496 Karar sayılı ilam.)
HMK’ nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115.maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Dava dilekçesinin, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza