Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/327 E. 2022/952 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/327 Esas
KARAR NO : 2022/952

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak yapılan itirazın iptali gerektiğini, müvekkilinin, ticari faaliyetleri kapsamında, Çin’de satın aldığı 19.150 adet şal cinsi eşyanın Türkiye’ye nakli amacıyla davalı ile anlaştığını, davalının, 23.000,00 USD karşılığında bu eşyaların Çin’de faaliyet gösteren şirketi üzerinden Türkiye’ye naklini ve müvekkile teslimini sağlayacağını taahhüt ettiğini, davalıya taşıma komisyonculuğu karşılığında ödenecek ücretin 20.000,00 USD kısmı peşin olarak, kalan 3.000,00 USD kısmı ise eşyaların faturaları teslim edildiğinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, tarafların anlaşması üzerine, müvekkilinin ücretin 20.000,00 USD kısmını 04.04.2019 tarihinde önden verdiğini, taşınacak olan eşyaların 08.04.2019 tarihinde müvekkilinin İstanbul’daki işyerine teslim edildiğin, fakat teslim edilen eşyalara ilişkin fatura teslim edilmediği için bakiye kalan 3.000,00 USD’nin fatura teslim edildikten sonra ödenmesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki söz konusu alacak miktarının davalı tarafından bilinen bir alacak olmasından dolayı likit bir alacak olduğunu, bu sebeple de likit bir alacağa dayalı olarak yapılan icra takibine haksız itiraz eden borçlunun İ.İ.K. m.67/2 gereğince %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, takibe konu 20.000,00 USD (Amerikan Doları) asıl alacak ve ferileri yönünden itirazın iptali ile takibin devamına; %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalının, Çin Halk Cumhuriyetinde mukim … Ltd isimli firmanın sahibi ve yetkilisi olduğunu, bu firma üzerinden İran’da mukim …. isimli şahıs firmasına birtakım eşyaları ihraç ettiğini, müvekkilinin bu firma adına … ve … isimli kişilerle irtibata geçtiğini, müvekkilinin eşyalarla ilgili mülkiyet ve tasarruf hakkı satışla birlikte İran’da mukim … firmasına geçtiğini, bu işlemlerin gerçekleşmesinden sonra yine … ve … tarafından eşyaların ülkemize ihraç edileceğinin belirtildiğini ve yurt içinde müşteri ve depo sağlanması konusunda müvekkilinden yardım talep edildiğini, müvekkili tarafından bu işlemlerin kendilerine komisyon ödenmesi konusunda yapılabileceğinin belirtildiğini, bu teklifin … ve … tarafından kabul edilmesi üzerine bir kısım eşyaların …. Malzemeleri, bir kısım eşyaların … isimli firmaların depolarında saklanabileceği, şal cinsi eşyaların da davacıya satışı konusunda müvekkili tarafından aracılık yapılabileceğinin belirtildiğini, dava konusu eşyaların davacıya satılması hususunda müvekkili aracılık görevini üstlendiğini ve yurt dışında mukim şirket üzerinden davacıya şal cinsi eşyaların satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin bilgisi bu ürünlerin toplamda 23.000-USD karşılığında satılacağı, 20.000-USD’nin peşin ödendiği ve ilgili kişilerce faturanın ibraz edilmesinden sonra ise kalan 3.000-USD’lik ödemenin yapılacağı, … ve … tarafından faturanın ibraz edilmemesi sebebiyle 3.000-USD’lik kısmın ödenmediğini, müvekkilinin hiçbir şekilde eşyaların nakliyesine ilişkin bir sorumluluk üstlenmediğini, davacı ile buna yönelik bir anlaşmaya varmadığını, bahsedilen bedellerin eşyaların satış bedeli olduğunu ve müvekkilinin burada ne alıcı ne de satıcı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak ortada bir nakliye sözleşmesinin var olduğundan bahsettiğini, öncelikle Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas sayılı kamu davasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine, davacının dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, davalı şahıs aleyhine 20.000-USD asıl alacağına işleyecek Kamu Bankalarının Amerikan Doları cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen ödediği en yüksek faizi ile birlikte, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının örneği dosyamız arasına celp edilmiş olup, dosyanın incelenmesinde; davacının Kamu Hukuku, Suçtan Zarar Görenin İstanbul Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bölge Müdürlüğü, şüphelinin ise dosyamız davalısı … olduğu, Suçun ise “Transit Rejimi Çerçevesinde taşınan serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakmak” olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşıldı.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Davada uyuşmazlık taraflar arasında taşıma ilişkisine dayalı davacı tarafça davalıya ödenen mal karşılığı bedellerin karşılıksız kalıp kalmadığı, ücret iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Dosyamız arasında celbedilen Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına konu soruşturma dosyası içerisinde davalının kolluk nezdinde 08.07.2019 tarihli vermiş olduğu ifade irdelenmiş ve davalının ifadesinin bulunduğu …. nolu sayfada …’ın yaptığını iddia ettiği ödemeler ile alakalı ” ifadesinde belirtmiş olduğu ödemeler doğrudur. 20.000 Dolar peşin, 3000 Dolar faturayı getirdikten sonra verecekti. Ben bu noktada iki taraf için aracılık yapıyorum.” şeklinde beyanda bulunduğu, beyanının avukat huzurunda alınıp imzalandığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, öğretide ve uygulamada ikrar, yapıldığı yere, kapsamına ve içeriğine göre türlere ayrılmaktadır. Konumuz ilgilendirmesi bakımından yapıldığı yere göre ikrardan bahsetmek yeterli olacaktır.
İkrar, taraflardan birisinin, kendi aleyhine olarak ileri sürülen bir olayın doğru olduğunu mahkemeye beyan etmesi olarak tanımlanmakta olup, ikrar yazılı olabileceği gibi sözlü dahi olabilmektedir. HMK’nın 188/1 maddesinde “tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez” hükmü bulunmakta olup, mahkeme içi ikrar olarak vasıflandırılan bu hükme göre bir beyan ikrar sayıldığı takdirde o konuda artık yeni veya başka bir delile ihtiyaç kalmadan o olay ispat edilmiş kabul edilmek zorundadır. İkrar mahkeme içinde olabileceği gibi mahkeme dışı ikrar da mümkündür.
Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, davalının soruşturma sırasında avukat eşliğinde vermiş olduğu ifade ile davacının kendisine 20.000 Doları peşin verdiğini mahkeme dışı ikrar ile ikrar ettiği artık tartışmasız hale gelmiştir. Dosya kapsamından davalının elden almış olduğu bedelin karşılığı olan malları davacıya teslim etmediği açık olup, davalının bu miktar yönünden sebepsiz zenginleştiği, gelinen aşamada aldığı bedeli davacıya iade ettiğine ilişkin kanuni delil sunamadığı, zaten sunulan beyanlardan da bu hususun anlaşıldığı, alacağın likit olduğu kanaatine varılarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden 4.000-USD icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 20.130,68-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.688,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.442,58-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 44.257,44-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 80,70-TL başvurma harcı, 3.688,10-TL peşin harç, 53,50-TL tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 3.822,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza