Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/323 E. 2022/953 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/323 Esas
KARAR NO : 2022/953

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili … ile Borçlu … arasında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, müvekkilinin Borçlu …’ndan satmak üzere sağlık ürünleri satın aldığını, ancak müvekkilinin babasının öldüğü ve işleri ile yeteri kadar ilgilenemediği dönemde, borçlu tarafından müvekkili … ‘ye gönderilmesi gereken ürünlerin, müvekkili tarafından bedelleri ödenmesine rağmen gönderilmediğini ve bunun üzerine ticari ilişki sona erdiğini, müvekkili … kendisine iletilecek-iletilmeyen ürünlere istinaden , Borçlu … tarafından kendisine iletilen …. nolu , 29-07-2021 tarihli 120.140,52TL bedelli fatura ve … nolu ,16-07-2021 tarihli ,138.409,50TL bedelli faturalara karşılık ödemeler yaptığını, müvekkilinin babasının öldüğü ve işleri ile yeteri kadar ilgilenemediği dönemde, gelen ürünleri ve diğer alışveriş yaptığı firmaları karşılaştırdığında ve firmalar ile görüştüğünde borçlu …’na yukarıda belirtilen faturalar karşılığı ödeme yapmasına rağmen, karşılığında ürünlerin gönderilmediğini fark ettiğini, söz konusu …. nolu, 29-07-2021 tarihli 120.140,52TL bedelli fatura ve … nolu ,16-07-2021 tarihli ,138.409,50-TL tutarlı iki adet faturaya istinaden bedeli ödendiğini fakat müvekkiline iletilmemiş ürünler için Bakırköy …. Noterliğinden ücret iadesi veya taahhüt edilen ürünlerin aynen ifası için borçluya ihtar çekildiğini ancak davalı tarafından bir dönüş sağlanmadığını, cari hesap ekstresindeki borç bakiyesi olan 258.550,02-TL(faiz ve masraflar hariç ) alacağın tahsili için 02.03.2022 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, ancak Davalının (Borçlu) 07.03.2022 tarihinde borca haksız yere kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu en yüksek kmh faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, davacı HMK 121 ve 318 maddelerine aykırı davranarak iddiasını dayandırdığı delillerini tebliğ etmediklerini, mahkemenin görevli olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava konusu icra takibinin geçerli ve hukuka uygun bir icra takibi olmadığını, davalının davacıya herhangi borcu bulunmadığını,her iki faturada 2021 yılı temmuz ayına ait olduğunu, her iki fatura borçlusunun … tarafından kabul edildiğini, ödemelerin … tarafından herhangi bir itirazı kayıt ileri sürülmeksizin aralıklarla yapıldığını, davacı tarafından müvekkilinin işletmesini kapaması sonrasında müvekkilinin kızı ile de ticari ilişkisini devam ettirdiğini, bu durumun da ticari teamül ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açılan davanın öncelikle usulden, sonrasında esastan reddine, %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı şahsın, davalı hakkında 258.550,02-TL alacağın tahsili ile asıl alacağına en yüksek KMH faizi ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi …’ın 08/09/2022 tarihli raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (02.03.2022) itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, davalının 2021 yılında defter beyan sistemine tabi olduğu, davalı İşletme Hesabı Esası Defterini usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, bu defter yapısı itibarıyla, gerçek borç – alacak ilişkisini tespite imkân vermeyen bir ticari defter olduğundan davalının İşletme Hesabı Esası Defterinden davacı yana olan borç/alacak tutarını tespit edilme imkânı bulunmadığı, takip konusu alacağın; davalının davacıya düzenlemiş olduğu 2 adet toplamda 258.550,02 TL tutarlı faturalar içeriğindeki ürünlerin davacıya teslim edilmediği iddiasından kaynaklı fatura için ödenen bedellerin iadesi talebinden kaynaklı olduğu, mezkur faturalar içeriğindeki lerin teslimi hususuna ilişkin olarak davalı tarafından dosyaya …. yazışmalarının sunulduğu, sunulan …. yazışmaları incelendiğinde; her iki fatura içinde davalı tarafından ürünlerin ulaştığına dair teyit mesajı alınmış olup, davacı tarafından da araçlar ile gelen ürünlere ilişkin liste hazırlanıp davalıya gönderildiği ve fatura kesilmesine ilişkin mesajlarının bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen ürün listelerinin takip konusu faturaların içeriği ile uyumlu olduğu,takdirin mahkemeye ait olmak üzere; davacının içeriğini teslim almadığını iddia ettiği faturaların kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalardan sonra 3 faturanın daha alınmış olduğu ve itiraza uğramadığı, mezkur faturalara TTK 21/2 md uyarınca yasal süresinde itiraz edilmediği, bunların yanı sıra dosyaya mübrez yazışmalardan itiraz konusu faturaların içeriği ürünlerin liste halinde davalıya gönderildiği ve fatura kesilmesine ilişkin mesajların bulunduğu gibi yine ürünlerin ulaştığına dair teyid mesajlarının yer aldığı hususları hep birlikte nazara alındığında davacının ticari defterlerinde de yer aldığı üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, mahkemece ihtilaf konusu ürünlerin davacı yanca alınmadığına ilişkin kanaat oluşması halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 258.550,02 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceğine ilişkin rapor sunulmuştur.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLĞİNDE;
Dava, ticari ilişkinden kaynaklandığı iddia edilen fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Yapılan inceleme neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının teslim almadığını iddia ettiği ürünlere ilişkin faturaların kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca faturaya konu malların davacıya teslim edildiğine dair tarafların teyit mesajlarını içerir …. yazışmalarının bulunduğu, davacı defterlerindeki kaydın bir nevi faturaya konu hizmeti davalıdan aldığına dair kabul niteliğinde olduğu, hizmetin verilmediği iddiasının artık kanuni delillerle ispatlanması gerektiği, davacı iddialarının gelinen aşamada mevcut deliller ile ispatlanamadığı anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3.122,64-TL harçtan mahsubuna, artan 3.041,94-TL harcın davacı tarafça talep edildiğinde ve karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 39.197,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza