Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/295 E. 2023/425 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/295 Esas
KARAR NO : 2023/425

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Genel Kurul tarafından 5 ret oyuna karşılık 62 kabul oyu ile kabul edilen 12. Madde ‘de ”İşletme kooperatifinin … ada …. parseldeki uygun görülen alana yönetim binası ve ibadethane yapılması maddesi görüşüldü. Kooperatif sınırları içerisinde yönetim binası yapılması, yapılacak yönetim binasının ihaleye çıkarılması ve ihaleyi yapacak firmanın yönetim kurulu tarafından belirlenmesi ve metrekare başına minimum 3.500 TL + KDV maksimum 6.000 TL +KDV harcama yetkisinin yönetim kuruluna yetki verildi her bağımsız bölümden 1000 TL + KDV 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak oylamaya sunulduğunu, Oylama kabul edildiğini.” denilmekte olduğunu, Kooperatif sınırları içerisinde yönetim kurulu binası ve ibadethane mevcut olup, her iki yapı da ihtiyaçları karşılayabilecek düzeydedir. Yönetim kurulu tarafından yeni bir yönetim binası ihtiyacının ne sebeple ortaya çıktığı hususunda kooperatif üyelerine herhangi bir izahat yapılmadığını, Kooperatif Ana sözleşmesinin Amaç ve Faaliyet Konuları başlıklı kısmında bulunan 6. Maddesinin 3. Kısmında ”Amacına uygun gördüğü menkul ve gayrimenkulleri satın alır veya yaptırır, gerekirse ihtiyaç fazlasını satar, site içinde mülkiyetinde olan boş alan veya uygun yerlere imar planı esaslarına göre ortak ihtiyaçları karşılayarak , işletme faaliyetinin gerekli kıldığı inşaatları yapar veya yaptırır.” denmekte olduğunu, madde metninden de anlaşılacağı üzere işletme faaliyetinin gerekliliği aranmaktadır. Mevcut şartlarda yönetim binasının yeterli olması karşısında, yeni yönetim binası yapımı işletme faaliyetinin gerekli kıldığı bir durum olmamakla birlikte kooperatif üyelerine de ciddi masraflar çıkaracağını, Genel Kurul tarafından 26 ret oyuna karşılık 46 kabul oyu ile kabul edilen 14. Madde ‘de ”İhtiyaç halinde halihazırdaki trafo yerlerinin değiştirilmesi veya yeni trafo yapımı için bağımsız bölüm başına taksitle ödenmek koşulu ile 2.500 TL + KDV 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak ödenmesi hususunda oylama yapıldı. Yapılan oylama kabul edildi.” denilmekte olduğunu, 3-) Genel Kurul tarafından 4 ret oyuna karşılık 71 kabul oyu ile kabul edilen 15. Madde ‘de ”Kooperatif adına alınacak olan … ada … ve … ada … parsellerde asgari metrekare başına minimum 3.000 TL + KDV maksimum 6.000 TL + KDV her bağımsız bölüm için 1.000 TL + KDV taksitle 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak ücret karşılığında kooperatif adına 4 parselden en az ikişer hisse alınması oylamaya sunuldu. Yapılan oylama sonucunda kabul edildi.” denmekte olduğunu, Son olarak Genel Kurul toplantısı için seçilen tarih olan 26.02.2022, olumsuz hava koşulları sebebiyle devlet memurların dahi idari izinli sayıldığı bir güne denk geldiğini, Genel Kurul toplantısının kasti bir şekilde bu tarih gerçekleştiğine dair müvekkilin kaygısı bulunmakta olduğunu, zira, olumsuz hava koşulları sebebiyle Ortaklar Listesinde adı geçen 282 ortandan yalnızca 69 ortak asaleten 47 ortak ise vekaleten katılım sağlayabildiklerini, bu durum ortaklar açısından ciddi mali külfetler doğuran kararların alınmasında çoğulcu anlayıştan kasti olarak uzaklaşıldığı izlenimini vermekte olduğunu belirterek 26.02.2022 tarihinde, usul ve yasaya aykırı biçimde gerçekleşen …. Kooperatifi Genel Kurul Toplantısında alınan ve müvekkil tarafından şerh konulan 12. 14. ve 15. madde kararlarının iptaline … Kooperatifi Genel Kurul Toplantısında alınan ve müvekkil tarafından şerh konulan 12. 14. ve 15. madde kararlarının uygulanmasının önlenmesini maksadıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve verilecek ihtiyati tedbir kararının sayın mahkemece verilecek karar kesinleşinceye kadar devamına, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yönetim binasının bulunduğunu beyan ettiğini, Yönetim binası kooperatif içerisinde olmayan başka bir arsada olup yıkım kararı bulunduğunu, ibadethane ise hiç olmadığını, yönetim Binası olarak tabir edilen yer ise 2 prefabrik birleşimi olduğunu, Bu 2 prefabrik birleşimi olan yerin bile yıkım kararı bulunmakta olduğunu, bütün üyelerin durumdan haberi olduğunu, müvekkil kooperatif yönetim binası olarak tabir edilen yer son 2-3 yılda yapılmış olan bir prefabrik yer olmayıp 20 yıllık bir prefabrik olduğunu, günümüz şartlarında ihtiyaçları karşılamamakta aynı zamanda başka bir arazide olup kaçak bina konumunda olduğunu, davacının itirazda bulunması tamamen bahsettiğimiz gibi kooperatifi şahsi amaçlarına hizmet etmesini sağlamak amacı ila kanundaki açıkları kullanma gayesinde olduğunu, davacı taraf kooperatif sınırları içerisinde bina yapılamayacağından da bahsetmekte olduğunu, halbuki burada yetki tamamen OSB alanında bulunan İmar Müdürlüğüne ve OSB’nin kendi yönetmeliğine ait olduğunu, …. Kooperatifi binasının binasının OSB’nin bünyesindeki İmar Bölge Müdürlüğü ve OSB yönetmeliğine göre belirlenecek bir husus olduğunu, davacının bahsettiği tamamen bilgi eksikliği ve bilgi kirliliği olduğunu, OSB yönetmeliğinde imar planına göre Müvekkil Kooperatifin idari bina yapma yetkisi vardır.Ayrıca İmar Kanuna göre muvakkat bina yapma yetkisi olduğunu, davacının bahsettiği daha önce iptal edilen Genel Kurul Kararı ile şuan ki kararın hiçbir benzerliği ve hukuki yakınlığı bulunmadığını, Önceki iptal edilen karar Genel Kurul Kararının teknik eksikliği sebebi ile iptal edildiğini, dava konusu genel kurul kararıyla daha önce iptal edilen genel kurul kararı bir kısmı kooperatife ait olmayan arsa için alınmış olan karar olduğunu, bu vesile ile şuan ki karar kurul kararı ile daha önceki iptal edilen genel kurul kararından bağımsız olduğunu, Trafonun yerinin değişmesi ya da kaldırılmaması için Genel kurulda karar alınmasına mani olacak engel bulunmadığını, bu sebeple de davacının itirazları yersiz olduğunu, Arsanın Min. Ve Max. Miktarları belirlendiğini, şuandaki piyasa koşullarına göre gayet mütavazı bir hesap yapıldığını, genel kurulda alınan her karar gibi Kooperatifin ihtiyacı doğrultusunda alınmış olan bir karar olduğunu, itirazı ve iptali için dava açılmış olması yersiz ve kötüniyetli olduğunu, burada mevcut yönetim kurulu üyelerinin hissesinin olup olmaması kararı ilgilendiren bir husus olmadığını, davacı ısrarla yönetim kurulu üyelelerini satın alınacak olunan parsellerde hisselerinin olduğunu beyan ettiğini, fakat davacı sanki burada bir şahibe vardır izlenimi yaratmakta olduğunu, halbuki bu arsalar daha önce müvekkil kooperatiften ayrılmış arsalar olduğunu, 418 üyeye bu arsa ayrılırken hisse verildiğini, bu sebeple tamamının hissesi olduğunu, sonrasında tabiki satanlar olduğunu, Yönetim kurlu üyelerinin şahsi menfaati ile ilgisi olmayan bir karar olduğunu, Hali hazırda yıkım kararı olan yönetim binası için yeni yer alınması düşünülen yer işbu arsada olduğunu, kooperatifimizin hak sahibi olabilmesi için arsalardan bir pay almak daha doğrucu ve akılcı bir karar olduğu yönünde hareket edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatifin yönetim kurulu üyeleri görüş yazısında; davalı olarak verilen cevapları tekrar ettiklerini, kooperatifte yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda kooperatifin asil üyeleri olduklarını, baştan beri kooperatifin ne durumda olduğunu bilen yöneticiler olduklarını, dava konusu kararın genel kurul kararı olduğunu, kooperatif yöneticileri kendi kendilerine bir karar almamış olup oy birliği ile karar alındığını, kooperatif yöneticilerinin görüşünün sorulmasının davacı tarafından talep edilmesinin uygun olmadığını, alınan kararların sadece yönetici bazında alınmadığını, yöneticiler tarafından gündem genel kurula taşınmış olup oy birliği ile kabul edildiğini, genel kurulun bir ay önceden tüm üyelere bildirildiğini, davacı tarafın durdurulmasını istese o süre zarfında itiraz etmesi gerektiğini, davacının bahsettiği daha önce iptal edilen genel kurul kararı ile şuan ki kararın hiçbir benzerliği ve hukuki yakınlığı bulunmadığını, iptal edilen karar genel kurul kararının teknik eksikliği sebebi ile iptal edildiğini, trafonun yerinin değişmesi ya da kaldırılmaması için genel kurulda karar alınmasına mani olacak engel bulunmadığını, bu sebeple de davacının itirazlarının yersiz olduğunu, bahsedilen arsa üzerinde 418 üyeye bu arsa ayrılırken hisse verildiğini, bu sebeple tamamının hissesi olduğunu ancak sonrasında satanlar olduğunu, yıkım kararı olan yönetim binası için yeni yer alınması düşünülen yerin işbu arsada olduğunu, genel kurulun hangi tarihte yapılacağının kanunda açık olduğunu, 01 Ocak tarihi ile 30 Haziran tarihleri arasında yapılabileceğini, davacının konuyu tamamen başka bir yerlere taşımaya çalıştığını, bütün üyelere tebliğ yapılmış genel kurul için nisab sağlandığını, genel kurul kararlarının 1 ay önceden hazırlandığını, o günün hava şartlarını bilebilecek durumda olmadıklarını ve kaldı ki havanın müsait olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 53..madde ve devamı uyarınca davalı kooperatifin 26/02/2022 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 12, 14 ve 15 no’lu kararların yasaya, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı, alınan Genel Kurul Kararlarının İptali istemlidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kooperatifin 26/02/202 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 12, 14 ve 15 no’lu kararların yasaya, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı, kararların iptali koşulların oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.

Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …., …. ve … tarafından düzenlenen bilirkişi kök ve bilirkişi ek raporlarında özetle; davacının davalı kooperatifin üyesi bulunduğu bu hususta taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı Kamil Nas’ın davaya konu 26.02.2022 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde 150. Sırada 729 nolu ortak olarak kayıt edildiği ve anılan davaya konu genel kurul toplantısına katıldığı, davacının, davalı kooperatifin 26.02.2022 tarihinde yapılan 2021 hesap yılı genel kurulunda alınan 12,14 ve 15 nolu kararlarına karşı iptal istemini toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde (yasal sürede) açmış bulunduğu, davacının davaya konu 26.02.2022 tarihinde yapılan 2021 hesap yılı genel kurulunda alınan 12,14 ve 15 nolu kararlara yönelik muhalefet şerhini toplantı tutanağına derç ettirdiğinden huzurdaki genel kurul kararları aleyhine iptal davasını açma hakkına sahip olduğu yönünde sonuca ulaşıldığı, davalı kooperatifin hazirun cetveline göre kayıtlı toplam üye sayısının 282 olduğu genel kurulun toplam 282 ortaktan, 69 ortağın asaleten 47 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 116 ortağın katılımı ile yapıldığının tespit edilmesi karşısında, 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerinde düzenlendiği üzere toplantıda en az 282/4= 71 kişiden fazla 116 kişiyle , toplantının yapılması karşısında genel kurul toplantı yeter sayısının bulunduğu, buna göre karar nisabının ise hazirun cetvelinde toplantıya katılanların yarıdan 1 fazlasıyla karar alınabileceğinden (116/2=58+1=) en az 59 kişinin kabul oyu ile karar alınabileceği, 1163 sayılı kanunun 51/1 mad, kooperatif ana sözleşmesinin 33 / 2 fıkra hükümlerinde belirtildiği üzere karar nisabının toplantıya katılanların yarıdan 1 fazlasının oyu ile alınmasına yönelik düzenleme gereğince davalı kooperatifin 26.02.2022 tarihinde yapılan 2021 hesap yılı genel kurulunda alınan 12 nolu kararının toplantıya katılan 116 ortaktan 62 kişinin kabul oyu ile ( Karar nisabı 116/2= 58 +1= 59 ortak ile ) ,15 nolu kararının toplantıya katılan 116 ortaktan 71 ortağın kabul oyu ile alındığının tespit edilmesi karşısında, 12 ve 15 nolu kararlarda 1163 sayılı kanun ver ana sözleşme hükümlerine uygun olarak karar nisabının bulunduğu, davaya konu genel kurulun 14 nolu kararının ise toplantıya katılan 116 ortaktan (116)yarıdan bir fazlası olan en az 59 ortağın kabul oyu ile karar alınması gerekirken, 46 ortağın kabul oyu ile karar verildiğinin tutanak gereği tespit edilmesi karşısında davaya konu 14 nolu karar yönünden karar nisabının bulunmadığı yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığı,
dava dosyasında imar konusunda yetkili kurum olan İKİTELLİ OSB imar müdürlüğünden alınmış herhangi bir imar durum belgesinin tespit edilemediği, dosya kapsamında dava konusu Sanayi Sitesi içerisinde yer alan transformatörlere (trafolara) ve bu transformatörlerin bağlı olduğu tesisatlara (kurulu güç, kablo tesisatları, hücreler vs.) ilişkin herhangi bir teknik bilginin mevcut olmadığı, deplase ve revize planlarının mevcut olmadığı, nitekim dosya kapsamında yer alan 29.03.2022 tarihli İOSB yazısına göre teknik personellerin 25.03.2022 tarihinde yerinde yaptığı kontrollerde trafonun yerinin değişmediği görüldüğü, Elektrik Dağıtım Müdürlüğü arşiv kayıtlarında yapılan incelemede ise yönetimin konu ile herhangi bir talep veya müracaatının olmadığı, iptale konu edilen 15 nolu kararda genel kurulda kooperatif adına satın alınacak gayrimenkullerin ve hissenin hangi parselde olacağı ve satın alınacak taşınmazın asgari ve azami fiyatının 1163 sayılı kanunun 42. hükmüne göre uygun olarak genel kurulca karar verildiği, satın alınacak taşınmaz arsa maliyetini karşılamak amacıyla üyelerden toplanacak aidat tutarının da yine genel kurulca kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak 4 red oyuna karşılık 71 kabul oyu kararlaştırıldığının görüldüğünü, bu nedenle davaya konu 15 nolu kararın 1163 sayılı kanunun 42. Mad ve ana sözleşme hükmüne uygun şekilde karar alınması ve alınan kararda karar nisabının da bulunduğunun tespit edilmesi karşısında kök rapordaki bilirkişi görüşünde bu nedenle bir değişikliğin olmayacağı yönündeki ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, genel kurul toplantı tutanağı, hazirun listesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinde, kooperatifin 26/02/2022 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan 12, 14 ve 15. numaralı kararların hukuka uygun olarak alınıp alınmadığı yer almaktadır. Davacı 12, 14 ve 15 numaralı kararların
hukuka aykırı olduğunu iddia ederken ayrı ayrı iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
GENEL KURUL İPTALİ DAVASININ AÇMA KOŞULU KARARLARIN BOZULMASI VE ŞARTLAR
(Kanun ve Ana sözleşme yönünden)
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu MADDE 53 “- Aşağıda yazılı kimseler kanuna, ana sözleşme
hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine,
toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu
yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu
kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağırının usulü dairesinde
yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilân veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul
toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden
pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını
mucip olduğu takdirde bunların her biri; .” Şeklinde düzenlenmiştir.

Kooperatif Ana sözleşmesi gereğince Kararların İptali:
“Madde 38- Aşağıda yazılı kimseler kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına
aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı izleyen günden başlamak
üzere 1 (Bir) ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1) Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak keyfiyeti bu durumu tutanağa
geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının
usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini
yahut da genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış
bulunduklarını iddia eden pay sahipleri,
2) Yönetim Kurulu,
3) Kararların yerine getirilmesi yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını
gerektirdiği takdirde bunların her biri.” Şeklindedir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. mad hükmü ve Kooperatif ana sözleşmesinin 38.
maddesinde düzenlendiği üzere, genel kurulun iptali davasını açmaya hakkı olan kişilerden
biri de ortaklardır. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açmak hakkına sahip kişinin,
şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa, ortağın davayı takip ve
sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz.
Bu husus dava koşulu olup, davacının ortaklık sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi
de yasal bir zorunluluktur.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayda; Davacının davaya konu 26.02.2022 tarihinde yapılan 2021 hesap yılı genel
kurul toplantısına katıldığı ve genel kurulda alınan 12,14 ve 15 nolu kararlara yönelik
muhalefet şerhini tutanağa geçildiği hazirun cetveli ve toplantı tutanağı gereği tespit ve
belgelendirildiğinden huzurdaki genel kurul kararları aleyhine iptal davasını açma hakkına sahip
olduğu yönünde sonuca varılmıştır.
Gündemin (12) numaralı Genel Kurul Kararı
İşletme kooperatifinin … ada … parseldeki uygun görülen alana yönetim binası ve ibadethanenin yapılmasının görüşülmesi, kooperatifin sınırları içinde yönetim binası yapılması, yapılacak olan yönetim binasının ihaleye çıkarılması, ve ihaleyi yapacak firmanın yönetim kurulunca belirlenmesi ve m2 başına minimum 3.500,00.TL +KDV ,maksimum 6.000,00.TL KDV harcama yetkisinin yönetim kurulmasına verilmesine , her bağımsız bölümden 1.000,00.TL +KDV nin 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak alınmasına 5 red oyuna karşılık 62 kabul oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği,
Gündemin (14) Numaralı Genel Kurul Kararı
İhtiyaç halinde halihazırdaki trafo yerlerinin değiştirtilmesi veya yeni trafo yapımı için bağımsız bölüm başına taksitle ödenmek koşulu ile 2.500,00.TL +KDV nin 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak ödenmesine 26 red oyuna karşılık 46 kabul oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği,
Gündemin (15) Numaralı Genel Kurul Kararı
Koperatif adına alınacak olan … ada … ve … ada … parsellerde asgari m2 başına minimum 3.000,00.TL +KDV maksimum 6.000,00.TL +KDV her bağımsız bölüm için 1.000,00.TL+KDV taksitle 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak ücret karşılığında kooperatif adına 4 parselden en az 2 şer hisse alınmasına 4 red oyuna karşılık 71 kabul oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
12 nolu genel kurul gündemi bakımından ,’Davalı İşletme kooperatifinin 666 ada 6 parselde uygun görülen alana yönetim binası ve ibadethanenin yapılmasına yönelik kararın 1163 sayılı kanunun 42. Maddesine uygun olarak en geniş yetkili olan genel kurulunca karar verilmiş olması, 12 nolu karar içeriğinin Kooperatifin sınırları içinde yönetim binası yapılması, yapılacak olan yönetim binasının ihaleye çıkarılması ve ihaleyi yapacak firmanın yönetim kurulunca belirlenmesi ve m2 başına minumum 3.500.TL +KDV maksimum 6.000.TL + KDV harcama yetkisinin genel kurulca yönetim kuruluna verilmesine, bu yapılacak işe dair her bağımsız bölümden 1.000.TL +KDV nin 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak alınması yönündeki bu kararın genel kurulun karar alma yetkisi içinde kararlaştırıldığı ve genel kurulun yetki devrine ilişkin olmadığı, yapılacak harcamanın asgari ve azami tutarının yine genel kurulca belirlenmesi, genel kurulun onayına sunulan kooperatif ihtiyacına yönelik 12 nolu kararın aynı zamanda 1163 sayılı kanun, ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı bu hususun genel kurulun iradesinde olduğu dikkate alınarak mahkememizce genel kurul iradesi yerine geçilemeyeceği gibi bu gibi işlemin kooperatifi zararlandırıcı işlem olması halinde ortakların yönetici sorumluluğu bakımından dava çam hakkı saklı olduğu dikkate alınarak davacının iptal talebi yerinde görülmemiştir. Kaldı ki imar durumuyla ilgili gelen imarla ilgili yazı cevabında söz konusu alanın sanayi alanı içinde kaldığı beliriltilmiş alınan kararının infazının artık ilgili belediye ve imar mevzuata kapsamında değerlendirmesi gerektiğinden gelen müzekkere cevabının bu davanın sonucuna doğrudan etki etmeyecektir.
Kooperatif genel kurullarında 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme
hükümlerine uygun şekilde davranmak şartıyla kooperatifin ihtiyacına konu ve amacına
uygun her türlü kararı alabileceğidir. Diğer bir değişle yapılacak işin kooperatife yarar sağlayıp
sağlamayacağına karar verecek olan en geniş yetki ile donatılmış olan kurul genel kuruldur.
Ancak genel kurulun da 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine aykırı nitelikte karar
alamayacağı yasada açık şekilde düzenlenmiştir.

Davaya konu 15 nolu kararda ise kooperatif adına alınacak olan … ada … ve … ada …
parsellerde asgari m2 başına minimum 3.000,00.TL +KDV maksimum 6.000,00.TL +KDV her
bağımsız bölüm için 1.000,00.TL+KDV taksitle 01.04.2022 tarihinden itibaren 12 taksit olarak
ücret karşılığında kooperatif adına 4 parselden en az 2 şer hisse alınmasına 4 red oyuna
karşılık 71 kabul oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği görülmektedir.
İptale konu edilen 15 nolu kararda genel kurulda kooperatif adına satın alınacak
gayrimenkullerin ve hissenin hangi parselde olacağı ve satın alınacak taşınmazın asgari ve
azami fiyatının 1163 sayılı kanunun 42. hükmüne göre uygun olarak genel kurulca karar
verildiği, satın alınacak taşınmaz arsa maliyetini karşılamak amacıyla üyelerden toplanacak
aidat tutarının da yine genel kurulca kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak 4 red oyuna
karşılık 71 kabul oyu kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu nedenle davaya konu 15 nolu kararın
1163 sayılı kanunun 42. Mad ve ana sözleşme hükmüne uygun şekilde karar alınması ve
alınan kararda karar nisabının da bulunduğunun tespit edilmesi karşısında iptalini gerektirecek şartlar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
14 no’lu genel kurul gündemi bankımından ise kooperatiflerde, genel kurulun yönetim kurulunun üstünde en yetkili organ olduğu gibi genel kurul kararlarının da yönetim kurulu kararları üzerinde bulunduğudur. Diğer bir ifade ile genel kurul kararlarına aykırı olarak yönetim kurulu kararı alınamayacağı gibi genel kurul kararları ile belirlenen şekil ve şartlara uygun olarak uygulamanın yönetim kurulunca yapılacağıdır. Bu bağlamda yönetim kurulu ancak genel kurulca karar verilmesi şartıyla kendisine yetki verilen her görevi icrai organ olarak yerine getirmek zorundadır. Bu bağlamda Genel kurulun 14 nolu kararının toplantıya katılanların (116) ,yarıdan bir fazlası olan en az 59 ortağın kabul oyu ile alınması gerekirken 46 kabul oyu ile karar verildiğinin tutanaktan tespit edilmesi karşısında davaya konu 14 nolu karar yönünden karar nisabının bulunmadığı alınan 14 nolu kararın mutlak butlanla batıl olup, yok hükmünde olduğu bu nedenle yokluk nedeniyle geçersizliğinin mahkememizce resen tespit edilmesi gerekmiş yukarıda anılan sebeplerle sonuç olarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabul reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE:
a)Davalı şirketin 26/02/2022 tarihli …. Kooperatifi Genel Kurul Toplantısının 14. maddesinde alınan kararın yokluk ile malul olduğunun TESPİTİNE,
b)Davacıların aynı genel kurulun 12. ve 15. Gündem maddelerinin iptali taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 5.639,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,

9-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dar; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır