Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/259 E. 2022/572 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/259 Esas
KARAR NO : 2022/572

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :16/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, ticarete konu ettiği ürünlerinin tanıtımı amacıyla davalı ile 14/04/2021 tarihinde …. ….. Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin amacının davacının 04-7 Kasım 2021 tarihinde …..’de gerçekleştirilecek …. ….. Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarına katılımı olduğunu, davalının edimini sözleşmede yazılı olduğu tarihte gerçekleştireceğini vaat ettiğini, bu itibarla davacının davalıdan hizmet satın aldığını, gelinen aşamada davalı tarafından müvekkili Şirkete sözleşmenin aslının bilahare gönderileceğinin beyan edildiğini, fuar katılım bedeli olarak 3.542,20 –TL nakden, 8 adet 4.000,00-TL bedelli toplamda 32.000,00-TL’lik senetler verilerek toplamda 35.542,20 -TL’nin sözleşme gereği davalıya ödendiğini, taraflar arası sözleşmede; her ne kadar pandemi nedeniyle idarenin, organizasyonlara ilişkin getirdiği yasak ve kısıtlamalar nedeniyle fuarın ertelenebileceği sözleşmede belirtilmişse de sözleşmedeki ertelemelere ilişkin kabulün yalnızca covid-19 sebebiyle olabilecek yasaklar açısından kabul edildiğinin izahtan vareste olduğunu, fakat davalıya Fuar’ın gerçekleştirilmesi yönünde İdare tarafından herhangi bir kısıtlama getirilmediğini, davalının busüre zarfında ….. ….. Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarını gerçekleştirmediğini, dava dışı başka firmaların katıldığı farklı fuarları organize ettiğini, davacı müvekkili şirketin Fuar organizasyonu yapan benzer firmaların da fuar organizasyonlarını gerçekleştirdiğinin duyumunu almakla Davalı Tarafın kötü niyetli şekilde fuar tarihini hiçbir makul gerekçe ileri sürmeden/haklı nedene dayanmadan sürekli ertelediğini ve ertelemiş olduğu her tarihte Fuarın Kesin yapılacağının şifahen taahhüt ederek edimini her defasında yerine getirmediğini, müvekkilinin bu sebeple TBK’nın 125/2 ve 136 Maddeleri uyarınca sözleşmeden döndüğünü, davalının sözleşme edimini hiçbir gerekçe ileri sürmeden/haksız yere yerine getirmemesi ve sürekli ertelemeler nedeniyle Kartal …. Noterliği 21.01.2022 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeden haklı nedenle dönüldüğünü ve sözleşme gereği ödenen bedelin iadesinin ödenmesinin istendiğini bu nedenlerle davanın kabulü ile sözleşme gereği ödenen 35.542,20 TL’nin, davalının temerrüde düşürüldüğü yani ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan 27/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davacının sözleşmeden dönmüş olması nedeniyle, menfi zarar değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edileceği sabit bulunduğundan şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla TBK 107 belirsiz alacak davası şeklinde 1.000 TL’nin davalının temerrüde düşürüldüğü yani ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan 27/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, her türlü yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin; …. Holding bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, davacı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 04-07 Kasım 2021 tarihleri arasında düzenlenecek … ….. Fuarı için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuarın, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkili şirketin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların haklarının aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususunun da kararlaştırıldığını, Yargıtayın müstakar kararlarının da bu yönde olduğunu, davacının davasının haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın HMK madde 107 belirsiz alacak davası açılması nedeniyle, hukuki yarar yokluğundan davanın HMK madde 114/1-h maddesi gereğince usulden reddine, haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Davada uyuşmazlık, katılımcı sözleşmesinin mücbir sebep nedeniyle iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi akdedilmiş fakat sözleşmeye konu fuar katılımının salgın nedeniyle ertelenmiş olduğu hususu tartışmasızdır. Böyle bir durumda çözümlenmesi gereken husus davacının bu sebepten ötürü sözleşmeden kendi yönünden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı hususudur.
Bilindiği üzere, hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi (Ahde Vefa- Pacta Sunta Servanda) yanında sözleşme serbestisi ilkeleri kabul edilmiştir. Bu kurala göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalı ve hükümlerine riayet edilmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden biridir. Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, edimler arasında mevcut olan denge şartlarının sözleşmenin tümü, birlikte yorumlanarak değerlendirilmelidir. Borçlar Kanunundaki genel kural; tarafların bu sözleşme ile gerçek ve ortak amacın varlığını ortaya koyabilecek şekilde bir düzenleme ve yorum, tüm sözleşmede belirlenen amaç da gözönüne alınarak yapılmalıdır. Ahde vefa ilkesinin sonucu olarak taraflar, serbest iradeleriyle meydana getirdikleri sözleşmelere aynen uymakla yükümlüdürler.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 131 ve müteakip maddelerinde, borçların ve borç ilişkilerinin sona erme halleri belirlenmiş, 138. madde de, aşırı ifa güçlüğü başlığı ile ” sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca ön görülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini, dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa, borçlunun hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde, sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu” hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesi ikinci maddesi incelendiğinde davalının gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bundan kaynaklı fesih hakkının oluşmayacağı ve davacının ödeme yükümlülüğünün bu duruma rağmen devam ettiği anlaşılmış, bu hüküm nedeniyle TBK’nın 131 ve devamı maddelerinin olayımıza uygulanma imkanı kalmamıştır. Zira taraflar tacir olup, basiretli hareket etmekle yükümlüdürler. Davacı kabul ettiği ve imza attığı bu madde ile fuar tarihinin değişikliği nedeniyle oluşabilecek zararlardan peşinen feragat etmiş olup, olayımızda mücbir sebep nedeniyle dahi fuar tarihi değişmiş olsa bile netice itibariyle davalının bu konuda sorumluluğu oluşmayacağından, dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 624,05- TL harçtan mahsubu ile bakiye 543,35-TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 5.481,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza