Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/246 E. 2022/265 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/246 Esas
KARAR NO : 2022/265

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının vekili dava dilekçesi ile; Davacı müvekkiline ait …. Mah. … Sokak, ….zde Sitesi …. Apt. No:…, Daire: 10, Küçükçekmece/İstanbul adresinde bulunan ve … İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … Pafta, … parsel, 10 Bağımsız bölüm no ile tapuya kayıtlı taşınmaza ilişkin yenilenen …. Poliçe no ile aracı şirket …. SİGORTA A.Ş.’ye Zorunlu Deprem Sigortası (ZDZ) yaptırıldığını, davacı müvekkiline ait konutun 26.09.2019 tarihinde Marmara Denizi’nde …. İli … ilçesinin 28,68 km açıklarında meydana gelen 5.8 Mw büyüklüğündeki depremde ağır hasar gördüğünü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının (Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Müdürlüğü) 13/12/2019 tarihli ve E.295065 Sayılı oluruna istinaden anılan deprem sonrasında yapılan afet etkisi belirleme çalışmaları neticesinde AFAD tarafından ağır hasarlı olarak tespit edilen yapılar listesinde yer alan, … Mah. … Sokak, … Sitesi …. Apt. No:…, Daire: 10, Küçükçekmece/İstanbul adresinde bulunan ve …. İli … İlçesi, … Mah., … Ada, … Pafta, … parsel, 10 Bağımsız bölüm no ile tapuya kayıtlı müvekkiline ait taşınmazın bulunduğu bina için 6306 Sayılı Kanunun 6/A maddesi kapsamında riskli yapı tespit işlemi İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünce lisanslandırıldığını, kuruluşa yaptırıldığını ve binanın riskli bulunduğunu, 26.09.2019 tarihinde meydana gelen Silivri Depreminde müvekkiline ait taşınmazın ağır hasar görüp 6306 sayılı AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN uyarınca yıkılmasına karar verilerek taşınmazın bulunduğu bina 25/06/2021 tarihli Yapı Yıkma İzni alındıktan sonra yıktırıldığını, davacı müvekkilince davalı kurum nezdinde yenilenen …. Poliçe nolu Dask ZDS poliçelerinin yaptırıldığını, poliçenin düzenlendiği/yenilendiği tarihte müvekkilinin taşınmazında bir hasar olmadığı halde 26/09/2019 tarihinde meydana gelen Silivri merkezli depremde ağır hasar gördüğünü, hasar bedelinin ödenmesi için davalı kuruma yaptığı başvurunun kabul edilmeyerek ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sonradan arttırılmak kaydıyla şimdilik 45.000,00 TL hasar bedelinin 26.09.2019 hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talep ve dava olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, nitelik olarak davacıya ait taşınmaza yapılan Zorunlu Deprem Sigortası neticesinde taşınmazın gördüğü hasar bedelinin tazmini davasıdır.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Davacı ile davalı arasında ZDS poliçesi bulunduğu ve bu davanın, poliçe genel şartlarına aykırılıktan dolayı davacı tarafından, sözleşme tarafı olan davalıya karşı açıldığı sabittir. Poliçeden kaynaklı uyuşmazlıklarda üçüncü kişilerin taraf olduğu davalarda mahkememiz mutlak ticari dava nedeniyle görevli olup, taraflar arasında hukuki ilişkinin bulunduğu ve diğer tarafın tüketici olduğu durumlarda uyuşmazlık poliçeye dayansa dahi Yargıtayca da belirlendiği üzere görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir. Nitekim somut olayımızda taraflar arasında DASK kapsamında bir hukuki ilişki kurulmuş olup, taraflardan biri sağlayıcı, diğeri ise tüketici konumundadır.
Yukarıda açıklanan nedenle ticari olmayan davalarda görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup tüketici mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde kario görevsizlik yönünde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 15/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza