Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/218 Esas
KARAR NO : 2023/320 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ilanda gördüğü … plakalı … marka …. tipi ikinci el otomobili toplam 2.240.000,00 TL ödeyerek 14.12.2021 tarihinde davalı şirketten satın aldığını, satışa konu aracın www….com sitesinde yayınlanmış olan ilanlarının, müvekkili şirket tarafından Büyükçekmece …. Noterliğinin … yevmiye numaralı e- tespit tutanağı ile tespit edilerek tutanağa bağlandığını, bu kapsamda davacı tarafından aracın “hatasız, boyasız, değişensiz, tramersiz, R Dynamic donanımlı” olduğunun belirtildiğini, araç satın alınmadan evvel 09.12.2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından …. isimli oto expertiz firmasından rapor alındığını, müvekkili şirketin ilanda belirtilen özelliklerde olduğu için 2.240.000,00 TL ödeme yaptığını ancak satış anında var olduğu belirtilen özelikleri taşımayan aracın bu haliyle ayıplı durumda olduğunu, nitekim satış işleminin akabinde genel bakımı yaptırılmak üzere aracın servise götürüldüğünü, yetkili serviste aracın motorunun orijinal olmadığı, araç satın alınmadan önce motorun değiştirilmiş olduğu, ilanda var olduğu belirtilen orjinal kol saatinin mevcut olmadığı, … donanıma sahip olmadığının öğrenildiğini, durumun derhal satıcıya bildirildiğini, ancak satıcı tarafından herhangi bir çözüm sunulmadığını, bunun üzerine 21.12.2021 tarihinde davalıya, müvekkilinin ayıp ihbarını ve semen indirimi talebini içerir bir ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketin bu ihtarnameye de kayıtsız kalıp cevap dahi vermemiş olduğunu, öte yandan halihazırda aracın diferansiyelinin değişmesi gerektiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin aracı satın alması sırasında araçta böyle bir hasarın bulunduğunu anlayabilecek durumda olmadığını, bunun yanında satıcının galeri olarak hizmet veren sürekli araç alım satım işi yapan bir şirket olduğundan bu ayıbı da bilebilecek durumda olmasına rağmen müvekkilinden bu ayıbı gizlediğini, zira davalı tüzel kişinin tacir olarak, tüm ticari faaliyetlerinde basiretli hareket etmek, sağduyu sahibi olarak ileriyi düşünmek ve işlemlerini ona göre organize etmek zorundayken tam aksi olarak ayıplı mal sattığını, müvekkili firmaya maddi ve itibari mağduriyetler yaşattığını ve yaşatmaya devam ettiğini, davalı firmanın tecrübeli ve uzman bir firmanın gözeteceği teknik kurallara uygun hareket etmediğini, kusurlu, ayıplı mal satmış olduğunu, dava şartı olarak mecburi arabuluculuk söz konusu olduğundan 21.01.2022 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak sürecin anlaşamamazlıkla sonuçlandığını, hal böyle olunca; müvekkili şirketin TBK 227. maddesinde belirtilen seçimlik haklar kapsamında satış bedelinden indirim talep ettiğini iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, satım sözleşmesindeki ayıptan kaynaklanan zararın giderilmesi için şimdilik 10.000 TL alacağının temerrüt tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … arasında 14/12/2021 tarihinde 2018 model … plakalı … marka aracın satışının gerçekleştiğini, iş bu satış işlemi öncesinde 09/12/2021 tarihinde davalı şirket tarafından ekspertiz işlemi yaptırıldığını, satın alınacak olan aracın davacı şirket tarafından detaylı bir şekilde incelendiğini ve aracın özellikleri bilinerek satın alındığını, hali hazırda da araca ilişkin bir kusur bulunmadığını, davacı … tarafından kusursuz bir şekilde kullanılmakta olduğunu, davacının iddialarının izah edilecek nedenlerle reddi gerektiğini, aracın motorunun yetkili servisinde, fabrikasından çıkışlı orjinal sıfır bir motor ile değiştirildiğini, bu durumun; bir hasar kaydı niteliğinde olmayıp, en ufak bir boyama işleminin dahi eklendiği TRAMER sistemi içerisine dahi işlenmeyeceğini, bu nedenle bu durumun araçta bir değer kaybına, aracın bedelinden herhangi bir indirim isteme hakkına ve yahut herhangi bir zarara sebebiyet vermeyeceğini, ilgili hususun bir ayıp olarak da nitelendirilmeyeceğini, davacı yanın iddia etmiş olduğu şekilde bir değer kaybından veyahut bir zarar kaleminden bahsedilebilmesi için aracın motorunun çalışmıyor veya araçtan beklenen menfaati karşılamıyor olmasının gerektiğini ve fakat davacı … tarafından aracın, herhangi bir sorun yaşanmaksızın kullanıldığını, bu durumun dahi araçta herhangi bir ayıbın olmadığını gösterdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın tacir olduğunu, bu denli lüks segment bir aracın satın almasını gerçekleştirirken alıcının yükümlülüğü kapsamında olan “gözden geçirme külfetini” basiretli bir tacir olarak yerine getirmek zorunda olduğunu, piyasa teamülü gereğince aracın, resmi satım sözleşmesi gerçekleşmeden önce gözden geçirildiğini, davacının da ifade etmiş olduğu üzere ekspertiz yapıldığını, aracın motorunun, orjinal sıfır bir motorla değiştirilmiş olduğu hususunun ise davacı yandan gizlenmediğini, aracın ilgili kayıtlarında kolaylıkla ulaşılabilen bir bilgi olduğunu, davacının aracı kendi belirlemiş oldukları ekspertiz firması olan … ekspertiz firmasına götürerek incelettiğini ve aracın hali hazırdaki özellikleri ve niteliklerini bilerek satın alınmış olup, iddiaların haksız olduğunu, satım sözleşmesi içeriğinde de görüldüğü üzere “Alıcı, bu aracı halihazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini ödeyerek teslim aldığını…” şeklinde ifade edildiğini, basiretli bir tacir olan davacının huzurdaki haksız iddialarının ise kötü niyetli olup, kendi yükümlülüğünü ihlalden kaynaklanan sorumluluğunu müvekkiline yükletilemeyeceğini, davacı tarafından aracın orjinal kol saati olmadığı ve R Dynamic donanıma sahip olmadığının “öğrenildiği” ve bu hususun ise bir gizli ayıp olduğunun iddia edildiğini, bu özelliklerin “öğrenilebilir” değil, gözle görülebilir ve incelenebilen özellikler olduğunu, bu özelliklerin varlığı ya da yokluğunun tespitinin teknik bir inceleme gerektirmeyen veyahut teknik bir bilgi gerektirmeyen bir durum olduğunu, ortalama her tüketicinin sahip olacağı bir göz ile rahatlıkla sağlanabildiğini, davacı tarafın gayesinin aracı satın almış olduğu dönemdeki kur dalgalanması sebebi ile uğramış olduğu zararı gidermek olduğunu, Yargıtay’ın da yerleşik içtihatları göz önüne alınarak ayıbın önemi, aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olup olmadığının incelenmesi ve sözleşmenin diğer tarafı olan müvekkili satıcı yönünden menfaatler dengesinin hakkaniyet gereğince korunması gerektiğini savunarak; davanın usulden reddine, aksi kanaat olması halinde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; ayıplı araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın; Davalı tarafça taraflar arasında satıma konu … plakalı aracın satış ilanında belirtilen özelliklerin araçta bulunup bulunmadığı, aracın motorunun orjinal olup olmadığı, aracın davacıya ayıplı olarak satılıp satılmadığı, ayıp iddiasının subüt bulması halinde ayıbın niteliği (gizli-açık ayıp), ayıbın aracın davacıya satışı sırasında mevcut olup olmadığı, ayıbın davacı tarafından bilinmesinin mümkün olup olmadığı, ayıptan davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, ayıp nedeniyle davacının zararının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde zararın miktarı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Ticaret A.Ş.’den; Davalı şirketin 23/11/2021 tarihinde verdiği dava konusu … plakalı araca ilişkin ilana ve ilanı veren üyeye ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası; davacının iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça taraflar arasında satıma konu … plakalı aracın satış ilanında belirtilen özelliklerin araçta bulunup bulunmadığı, aracın motorunun orjinal olup olmadığı, aracın davacıya ayıplı olarak satılıp satılmadığı, ayıp iddiasının subüt bulması halinde ayıbın niteliği (gizli-açık ayıp), ayıbın aracın davacıya satışı sırasında mevcut olup olmadığı, ayıbın davacı tarafından bilinmesinin mümkün olup olmadığı, ayıptan davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, ayıp nedeniyle davacının zararının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde zararın miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere … Makina Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 26/10/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
26/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Dava konusu … plaka numaralı otomobilin … marka, …. tipinde, 2018 model, … renkli (…) şasi numaralı hususi otomobil olduğu, satış ilanında belirtildiği üzere …. tip olmadığı, ülkemize ilk kez ithal edilirken gümrük beyannamesi ile data kartında bulunan donanım ve aksesuarların taşıt üzerinde bulunduğu, ancak satış ilanında belirtilen tip, tampon ızgara-… çıta vb. görünüm-aksesuar donanım düzeyinde olmadığı, tip, wifi bağlantısı özelliği ile orjinal kol saati haricinde satış ilanında belirtilen özelliklerin araçta bulunduğu, yukarıda bahsedildiği üzere orijinal kol saatinden kast edilenin net şekilde anlaşılabilir olmadığı, otomobile imalatçı firması tarafından (….) numaralı, 177 kw (240 HP) gücünde, 500 Nm torklu, dizel . içten yanmalı motor ile teçhiz edildiği, bu şekilde ithal edildiği, 15/03/2019 tarihinde dava dışı …. San. ve Tic. A.Ş. tarafından Türkiye yetkili distribütöründen sıfır kilometre satın alınıp 18/03/2019 tarihinde ilk kez trafiğe çıktıktan sonra kullanımı sırasında muhtemelen motorunda meydana gelen arıza (yatak sarma vb.) nedeniyle 22/06/2021 tarihinde 35.130 km’de iken yetkili servis tarafından garanti kapsamında ücretsiz (…) numaralı yeni bir motor ile değiştirildiği, takılan motorun orijinal vasıfta ve eşdeğer özelliklere haiz olduğu, satış ilanında otomobilin motorunun daha önce değiştirildiğine dair bir ibare bulunmadığı, taşıt tipinin farklı olduğu, satın alındıktan sonra genel bakım işlemleri için götürüldüğü yetkili servis tarafından verilen bilgiler sonucunda anlaşılması dikkate alındığında taraflar arasında gerçekleşen satışın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıbın aracın davacıya satışı sırasında mevcut olduğu, ayıbın davacı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, taşıtın yaklaşık 40.000 km’de iken taraflar arasında 21/12/2021 tarihli noter satışı ile 2.240.000,00-TL bedel ile …. tipin kasko değerine yakın şekilde gerçekleştiği, 2 yıl 3 ay yaş ve 35.130 km seviyesinde iken ömrünün yaklaşık %10 düzeyini doldurmuş motorunun sıfır eşdeğeri ile değişimi teknik açıdan otomobil üzerinde değer kaybı yaratmamakla birlikte reel piyasa şartlarında geçerli ve etkili olan psikolojik faktörlerden dolayı taşıt özelinde %3 nispetinde 67.200,00-TL değer kaybı yaratacağı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesinde, “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanunun 227. maddesi gereğince alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Aynı madde gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, 26/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında; tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; Davanın, gizli ayıplı araç satışı nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararların tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu … plaka sayılı 2018 model … marka aracın Bakırköy …. Noterliğinin 14/12/2021 tarih ve …. yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davacıya satıldığı, aracın genel bakımının yapılmak üzere servise götürüldüğü, yetkili serviste aracın motorunun orijinal olmadığı, aracın motorunun araç satın alınmadan önce değiştirilmiş olduğu, aracın satış ilanında belirtilen … donanıma sahip olmadığının anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı ile dava konusu araç hakkında uzman bilirkişi heyetinden alınan, ayıp iddiasının niteliği itibarı ile maddi olgulara dayanan, bilimsel ve objektif nitelikte, mahkeme, taraf ve kanun yolu denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporuna göre; dava konusu aracın imalatçı firması tarafından (…) numaralı, 177 kw (240 HP) gücünde, … torklu, dizel ….. içten yanmalı motor ile teçhiz edildiği, bu şekilde ithal edildiği, 15/03/2019 tarihinde dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından Türkiye yetkili distribütöründen sıfır kilometre satın alınıp 18/03/2019 tarihinde ilk kez trafiğe çıktıktan sonra kullanımı sırasında muhtemelen motorunda meydana gelen arıza (yatak sarma vb.) nedeniyle 22/06/2021 tarihinde 35.130 km’de iken yetkili servis tarafından garanti kapsamında ücretsiz (…) numaralı yeni bir motor ile değiştirildiği, takılan motorun orijinal vasıfta ve eşdeğer özelliklere haiz olduğu, satış ilanında otomobilin motorunun daha önce değiştirildiğine dair bir ibare bulunmadığı, taşıt tipinin farklı olduğu, ayıbın aracın davacıya satışı sırasında mevcut olduğu, ayıbın davacı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle gizli ayıp niteliğinde olduğu, ömrünün yaklaşık %10 düzeyini doldurmuş motorunun sıfır eşdeğeri ile değişimi teknik açıdan otomobil üzerinde değer kaybı yaratmamakla birlikte reel piyasa şartlarında geçerli ve etkili olan psikolojik faktörlerden dolayı taşıt özelinde %3 nispetinde 67.200,00-TL değer kaybı yaratacağı hususlarının tespit edildiği dikkate alınarak; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi kurulu raporu ile de saptandığı gibi; dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu, ayıbın davacının kullanım hatasından kaynaklanmadığı ve aracın davacıya satışı sırasında mevcut ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacı tarafından bilinmesinin ise mümkün olmadığı, davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu olduğu anlaşılmakla; her ne kadar davaya konu aracın motorunun aracın davacıya satışından önce garanti kapsamında ücretsiz yenilendiği ve teknik açıdan taşıt üzerinde değer kaybı yarattığından bahsedilmesi mümkün olmasa bile ikinci el piyasa algısı ve psikolojik faktörler gibi teknik olmayan piyasa realitesi nedeniyle aracın genel durumu, arızanın ve uygulanan onarımın mahiyeti gereği taleple bağlı kalınarak aracın uğradığı mutlak değer kaybı zararı 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç, 179,00-TL posta gideri, 5.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.680,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma sistemi ile davalı vekilinin huzurda yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸