Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/175 E. 2022/1097 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/175 Esas
KARAR NO : 2022/1097

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle davalı borçlu … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin adi ortak olduğu … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.-… Sanayi ve …. Ortaklığı arasında 17/10/2018 tarihinde Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu izolasyon işlerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, yapılan işler ve kullanılan malzemeler hakkında taşeron ara hakediş raporları ve taşeron kesin hakediş raporu düzenlendiğini ve fatura edildiğini, müvekkilinin sözleşmenin edimlerini yerine getirdiğini, davalının adi ortak olduğu … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.-… Sanayi ve Ticaret A.Ş. …. Ortaklığı 489.763,00 TL’lik kısmını ödemediğini, davalı hakkında Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, İİK.67.maddesi gereği %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı usulüne uygun tebligatlara rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkememizin 04/06/2021 tarih, …Esas, … Karar sayılı kararının davacı vekilince İstinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM ..Hukuk Dairesinin 26/01/2022 tarih, … Esas, …. sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 67.madde uyarınca ticari satım ilişkisinde cari hesap alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili yazılı delillerini ibraz etmiş, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıdan 17/10/2018 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kayıtları celp edilmiş, incelenmesinde; … sicil nolu … İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin … Mahallesi … Caddesi … Bloklar Apt. No:… Bakırköy/İstanbul adresinde sicilde kayıtlı olduğu, 12/04/2004 tarihinde kurulduğu, …. sicil nolu …’nin … Mahallesi … Sokak …. Apt. No:13 Güngören/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, şirketin son tescilini 07/10/2020 tarihinde yaptırdığı, … sicil nolu …. Limited Şirketi’nin … Mahallesi …. Sokak No:27/2 Ümraniye/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, 26/02/1998 tarihinde kurulduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden örneğinin gönderildiği, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu şirket aleyhinde toplam 501.570,98-TL alacağın tahsili için 23/02/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçlu şirkete 28/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 02/03/2021 tarihinde borcun tamamına, faiz ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük süre içerisinde yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konusu mal veya hizmet teslimini ispat edip edemediği gelen irsaliye kayıtları da incelenerek davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde cari hesap asıl alacağı, işlemiş faiz talep edip edemeyeceği talep edebilecekse işlemiş faizin başlangıç tarihi ve miktarı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti için tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi için bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi … 20/07/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Davacı ile davalının Adi Ortak olarak yer aldığı “… İnşaat San. Ve Tic. A.Ş.-… San. Tic. A.Ş. …. Adi Ortaklığı” arasında 17.10.2018 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığı, İşin konusunun; Müteahhit (Adi Ortaklık) uhdesinde idareye yapılan “… Etap … Bölge İnşaatlarının Arsa Satşı Karşılığı Gelir Paylaşımı Usulü İle Yapılması İşi” kapsamında … Etap …. Bölge İnşaatlarında İzolasyon işlerinin Taşeron (davacı) tarafından yapılması olduğu, Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan (Adi Ortaklıktan) 542.081,68 TL alacaklı gözüktüğü, icra takibine asıl alacak olarak 489.763,00 TL’nin tahsilinin konu edildiği, Davacının sunduğu delillere göre, yanlar arasında düzenlenen en son hakkedişin 24.11.2020 tarih 9 nolu hakkediş olduğu, icra takibi 01.10.2020 tarihinde başlatıldığından 9 nolu hakkedişten bir önceki hakkediş olan 08.05.2020 tarih 8 nolu hakkedişin incelendiği (icra takibinde 9 nolu hakkedişe ait fatura zaten dayanak alınmamıştır), takip tarihinde geçerli olan 8 nolu hakkedişe göre davacının davalıdan 402.038,55 TL alacaklı olduğu, davacının 489.763,00 TL alacak talebi dikkate alındığında, davacının 42.346,97 TL nakit teminat kesintisinin iadesini ve davalıya hakkediş faturaları haricinde düzenlenen 45.186,04 TL’lik faturalarında (bu faturalar hakkediş faturaları haricinde olduğundan, hakkediş raporundan bu faturalar haricindeki davacı alacağı yer almaktadır) tahsilini talep ettiğinin düşünüldüğü, Yanlar arasında takip tarihinden sonrada hakkediş raporu düzenlendiğinden, takip tarihi itibariyle davacının 42.346,97 TL nakit teminat kesintisine hak kazanmadığının düşünüldüğü, Davacının hakkediş faturaları haricinde davalıya düzenlediği 45.186,04 TL’lik faturalar yönünden ise, davalı ticari defterleri incelenmediğinden işbu faturaların davalı kayıtlarında yer alıp almadığının, bir diğer ifade ile 45.186,04 TL yönünden yanlar arasında ihtilaf olup olmadığının tespit edilemediği, davacının nakit teminat kesintisi iadesi ve hakkediş faturaları haricindeki 45.186,04 TL’lik faturaların tahsilini talep edebileceğine kanaat edilmesi halinde, davacının davalıdan toplam 489.571,56 TL alacaklı olacağı, davacının davalıdan nakit teminat kesintisini talep edemeyeceği, ancak 45.186,04 TL’lik faturaların tahsilini talep edebileceğine kanaat edilmesi halinde, davacının davalıdan 447.224,59 TL alacaklı olacağı, davacının sadece takip tarihinde ki hakkediş raporuna göre alacaklı olduğu bedeli talep edebileceğine kanaat edilmesi halinde, davacının davalıdan 402.038,55 TL alacaklı olacağı, davacının sadece takip tarihinde ki hakkediş raporuna göre alacaklı olduğu bedeli talep edebileceğine kanaat edilmesi halinde, davacının davalıdan 402.038,55 TL alacaklı olacağını bildirmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Dava, taraflar arasında imzalanmış olan taşeron sözleşmesi kapsamında yapılan işler bedelinden ödenmeyen kısmın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı alt yüklenici, davalı ise asıl yüklenici (iş veren) olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, müvekkili ile davalının ortağı olduğu adi ortaklık arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında edimini yerine getirmesine rağmen adi ortaklığın borcunun bir kısmının ödenmediğini, alacaklarının tahsili için davalı hakkında yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş mahkememizce defter incelemesi arar kararına rağmen davalı taraf defter ve belgelerini sunmamıştır.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Asıl dosya dava itirazın iptali davası karşı davanın ise ticari satımdan kaynaklanan alacak davası olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı …nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu …nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise …nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 tarihli kararında “Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.
Tüm bu açıklamalar neticesinde davalı süresinde cevap vermeyerek HMK 128.madde uyarınca davayı inkar etmiş sayılmıştır. Davacı ispat yükü bu sebeple davacı üzerindedir.
Davacı ile davalının Adi Ortak olduğu … İnşaat San. Ve Tic. A.Ş.-… San. Tic.
A.Ş. … Ortaklığı arasında 17.10.2018 tarihli Taşeron Sözleşmesi
imzalanmıştır.
İşin konusu; Müteahhit (Adi Ortaklık) uhdesinde idareye yapılan “… Etap 1.
Bölge İnşaatlarının Arsa Satşı Karşılığı Gelir Paylaşımı Usulü İle Yapılması İşi” kapsamında
…Bölge İnşaatlarında İzolasyon işlerinin Taşeron (davacı) tarafından
yapılmasıdır.
Sözleşme bedeli 545.954,56 TL + KDV olup, ödemelerin Taşeron hakediş kontrolü ve
merkez onayı olmadan fatura kesemez. Taşeron ödemleri hakediş faturalarını onaylanmasını
müteakiben %0 peşin, kalanı 90-120 gün vadeli sıralı çeklerle yapılacaktır, hükmü
bulunmaktadır. Davacı tarafından sunulan fatura dosyaya sunulmuştur.
Takibe konu 8 nolu hakkediş raporuna göre davacının davalıdan 402.038,55 TL alacağı gözükürken,
davacının 489.763,00 TL talep etmesinin nedeninin, 42.346,97 TL nakit teminat kesintisinin
iadesi talebinden ve hakkediş faturaları haricinde davalıya düzenlenen 45.186,64 TL’lik
faturalarında alacak rakamına eklenmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır Hal böyle olmakla birlikte, icra takip tarihinden sonra da yanlar arasında hakkediş raporu
düzenlendiğinden, icra takip tarihi itibariyle davacının 42.346,97 TL nakit teminat
kesintisinin iadesine hak kazanmadığı sözleşme hükmüyle de sabittir zira taralar arasındaki sözleşmenin 15.maddesinde taşeronunun sözleşme konusu işini teknik ve idari şartlar hükmünce tam eksiksiz olarak teslim ettiğine dair şantiye yönetimi tarafından imzalanmış yazıyı dosyaya sunmadığı dikkate alındığında bu talep sözleşme hükümleri uyarınca yerinde görülmemiştir.
Davacının hakkediş faturaları haricinde davalıya düzenlediği 45.186,04 TL’lik
faturalar yönünden ise, davalı ticari defterleri incelenmediğinden işbu faturaların davalı
kayıtlarında yer alıp almadığının, bir diğer ifade ile 45.186,04 TL yönünden yanlar arasında
ihtilaf olup olmadığının tespit edilememiş ise de Davalı defterlerini yapılan ihtaratlara rağmen sunmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı oldupuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiğinden söz konusu fatura yönünden davacı talebinin ispate dildiği kabul edilmişitr.
Davacının işlemiş faiz talebi yönünden ise 6098 sayılı TBK 117.maddeye göre temerrüt faizi talebi için taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı gözetildiğinden 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesi kapsamında da işlemiş faiz talep edemeyeciği anlaşılmış olup davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle , yukarıda anılan gerekçelerle davacının takipte asıl alacak bakımında kısmen alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 447.224,57-tl yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren işlemek üzere avans faizi (yıllık 16,75) uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz ve alacak talebinin reddine hükmedilen alacağa %20 oranında icra inkar tazminatına davalının mahkum edilmesine, hesaplanan 89.444,92 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine alacağın faturaya dayalı ve likit bir alacak olması nedeniyle itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden alacağın %20’si oranında 253.127,7‬0-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacı yararına hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 447.224,57-TL yönünden İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacağı takip tarihinden itibaren işlemek üzere avans faizi (yıllık 16,75) uygulanmasına,
3-Davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz ve alacak talebinin REDDİNE,
4-Hükmedilen alacağa %20 oranında icra inkar tazminatına davalının mahkum edilmesine, hesaplanan 89.444,92-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 30.549,91 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 6.057,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 24.492,18 TL karar ve ilam harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 6.117,03 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 65.611,44 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
8-Bu dosya için davacı tarafından yapılan 1.811,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.615,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-
Bu dosya için davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
11-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır