Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/174 E. 2023/54 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/174 Esas
KARAR NO : 2023/54

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23.02.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tekstil işi yapmakta olduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu ve müvekkilinin cari hesaba ilişkin alacağını alamadığını, davacı müvekkilinin iş bu alacağının tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlunun takip konusu alacağa borçlu olmadığı gerekçesiyle haksız olarak itirazda bulunduğunu, takibi durdurduğunu, davalı tarafından takibe yapılan itiraz sonrasında ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurulduğunu, arabulucu vasıtasıyla davalı taraf ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyasından yapılan takibe karşı davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, alacağa ticari faiz işletilmesine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun süredir ticari ilişkiler devam etmekte olduğunu; müvekkili şirketin, davalı şirkete tekstil ürünleri ürettirmekte yahut direk kumaş aldığını, müvekkili şirketin, davalıdan bir takım ürünler teslim aldığını ve bu ürünlerde hata çıktığını ve bu hatanın davalı tarafından kabul edildiğini, söz konusu hatalı ürünler neticesinde, müvekkili şirket hem maddi olarak zarara uğradığını hem de büyük bir itibar kaybı yaşadığını, anılan nedenler doğrultusunda müvekkili şirket tarafından davalıya 14/12/2021 tarihli …. numaralı ‘REKLAMASYON FATURASI” açıklamalı 241.565,97-TL(KDV dahil) e-fatura kesildiğini, söz konusu fatura muhataba e-arşiv ve GİB sistemi üzerinden iletildiğini, ancak muhatabın herhangi bir itirazda bulunmadığını ve söz konusu faturayı kabul ettiğini, söz konusu fatura tarihi ve dava tarihi incelendiğinde, tarafların anlaşmış oldukları, davacı tarafından faturanın kabul edildiği ve bu yönde müvekkili şirkete karşı herhangi yazılı bir bildirimde bulunmadığı dolayısıyla müvekkili şirketin herhangi bir borcun bulunmadığının anlaşılacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte basiretli tacir statüsünde olan davacı yanın 14/12/2021 tarihinde kesilmiş faturaya yönelik, geçen zaman diliminde herhangi bir yazılı bildirimi olmadığını. iddia ettiği alacağa yönelik de herhangi bir yazılı beyanı olmadığını, dolayısıyla, davacı yanın iddia ettiği üzere müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davanın reddine,%20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhine 241.565,94-TL toplam ve asıl alacağını, asıl alacağa işleyecek yıllık (%16,75) oranında ve değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile ayına konu malların incelenmek sureti ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında taraflar arasında davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, Davalının satın alınan tekstil ürünlerinin ayıplı olduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, ayıbın tespiti halinde ayıba denk gelen kısmın değerinin ne kadar olduğu, davacının ayıp ihbar sürelerine riayet edip etmediği, yine ayıbın tespiti halinde ayıbın gizli ya da açık ayıp olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Tekstil Mühendisi … ve Mali Müşavir …’in 13/07/2022 tarihli raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2021 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter
Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin
yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine
göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin
sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
davalı şirkete ait 2021 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde
yaptırıldığı, ticari defterlerinden olan yevmiye defteri kapanış tasdikinin rapor hazırlanması
aşamasında henüz kanuni süresinin dolmamamış olması göz önünde bulundurularak davalı
şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutulup
tutulmadığına dair ve ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığına dair
kararın mahkeme takdirine bağlı olduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen 14.12.2021 tarihinde …. numaralı
“RELAMASYON GELİRLERİ” açıklamalı 241.565,96 TL tutarlı faturanın davacı yanın ticari
defterlerinde kayıt altına alındığı ve davacı şirket tarafından 16.12.2021 tarihinde
…. numaralı 241.565,96 TL tutarlı iade faturası düzenlediği, davalı şirket
tarafından düzenlenen “RELAMASYON GELİRLERİ” açıklamalı faturanın taraflar arasında
ihtilafa neden olduğu,
davacı şirketin 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacı şirketin düzenlediği iade faturasından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 17.12.2021
itibariyle davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘den 241.565,95 TL alacağının
bulunduğu,
davalı şirketin 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davalı şirketin tarafına düzenlenen iade faturasını kayıt etmemesinden kaynaklı olarak icra takip
tarihi olan 17.12.2021 itibariyle davacı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye
herhangi bir borcunun bulunmadığı,
davalı tarafından ayıp iddiasını destekleyecek herhangi bir delil sunulmadığı, ayıplı
olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı ve ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerle ilgili tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu sunulmadığından
davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu,
davacının 17.12.2021 icra takip tarihi itibariyle davalıdan 241.565,95 TL alacaklı
olduğu,
tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava; taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda alacak iddiası bakımından ispat yükü davacı üzerinde, ayıplı mal yönünden ise ispat yükü davalı üzerinde olup taraf iddia ve savunmaları bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlık çözüme kavuşturulması bakımından mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan inceleme neticesinde, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 241.565,95 TL alacaklı olduğu, davalının ise borcunun bulunmadığına ilişkin tespitler yapılmıştır.
Her ne kadar davalı defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığına ilişkin kayıtlar içerse de bu kayıtlara mahkememizce itibar edilmemiştir. Şöyle ki, taraflar arasında kayıt uyuşmazlığının davalı tarafça kesilen reklamasyon faturasından kaynaklandığı, davacının reklamasyon faturasını iade etmesine rağmen davalının iade faturasını kayıtları altına almadığı, bu haliyle uyuşmazlığın oluştuğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ayıp iddiası bakımından bilirkişi incelemesine dair ara karar kurulmuş, ihtarata rağmen davalı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen mallar bilirkişi incelemesine sunulmadığı gibi, bağımsız kuruluşlarca alınan herhangi bir rapor da dosyamıza sunamamıştır. Bu durumda davalının ayıp iddiası ispata muhtaç olup, yine kesilen reklamasyon faturasının da ayıp iddiasına dayanılarak kesildiği dikkate alındığında, bu faturanın da dayanağının olmadığı kanaatine varılmış, dolayısıyla davalı defterlerindeki kayıtların gerçeği yansıtmadığı, davacı kayıtlarına göre davacının alacağının mevcudiyetini koruduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 16.501,37-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.917,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.583,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 36.819,23 -TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 80,70-TL başvurma harcı, 2.917,52-TL peşin harç, 2.499,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.497,22-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2023
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza