Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/163 E. 2023/126 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/163 Esas
KARAR NO : 2023/126 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı firma ile ticari ilişkileri kapsamında davalının personel taşıma işini yaptığını ve buna ilişkin …. Nolu 30.06.2021 tarihli 6.442,80 TL miktarlı ve … Nolu 31.07.2021 tarihli 982,80 TL miktarlı iki adet e-arşiv faturası kestiğini, davalı tarafın fatura bedellerini ödememesi üzerine davacının bu fatura bedellerine ilişkin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlunun bu icra takibinde kendisine gönderilen ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borçlu davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, bunun üzerine ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk yoluna 15.12.2021 tarihinde başvurulmuşsa da tarafların arabuluculuk aşamasında anlaşamadıklarını iddia ederek; açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olan itirazı nedeniyle takip konusu alacağın %20’inden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, işbu davaya konu icra takibinde belirtilen tutarda bir fatura borcu bulunmadığını, ödeme emrinde borcun sebebi olarak belirtilen iki adet faturaya müvekkili şirket tarafından süresinde itiraz edildiğini, sözü edilen faturalara karşılık olarak; 09.08.2021 tarihli 945,00-TL tutarlı, 30.07.2021 tarihli 6.442,80-TL tutarlı olmak üzere iki adet iade faturasının yasal süresi içinde “e-fatura” olarak düzenlenerek davacıya gönderildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap özetinden de müvekkili şirketin alacaklıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının anlaşıldığını, davacı tarafın, müvekkili şirketin personel taşıma işleri için bir süre hizmet alınan bir firma olduğunu, ancak davacıdan alınan hizmetin 31.05.2021 tarihi itibariyle sonlandırıldığını, 01.06.2021 tarihinden itibaren davacı taraftan taşıma hizmeti alınmadığını, icra takibine konu edilen Haziran 2021 ve Temmuz 2021 aylarında davacıdan bu yönde bir hizmet alınmadığından davacının ticari teamüle aykırı ve hatalı şekilde tanzim ettiği bu faturaların müvekkili şirketçe usulüne uygun şekilde iade edildiğini, müvekkili şirketin işbu davaya konu edilen tutarda bir borcu bulunmadığını, huzurdaki davaya konu edilen alacak tutarı 7.425,60-TL olduğundan işbu davada ileri sürülen iddiaların HMK hükümlerine göre senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, senetle ispat zorunluluğu gereğince, tanık dinletilmesine muvafakatleri bulunmadığını, davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini savunarak; izah edilen nedenlerle, davacı tarafça ikame edilen hukuki dayanaktan ve mesnetten yoksun, haksız ve kötüniyetli davanın reddini, müvekkili aleyhine başlatılan hukuka aykırı icra takibinin iptaline karar verilmesini, davacının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki personel taşıma işine dayalı ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, Personel taşıma işinden kaynaklı fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin, davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden 7.425,60-TL asıl alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 06/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin UYAP sistemi üzerinden gönderdiği dilekçesi ile 08/10/2021 tarihinde asıl alacağa, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiği, icra dairesinin 12/10/2021 tarihli kararı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, iş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacının Şehir İçi, Banliyö ve Kırsal Alanlarda Kara Yolu ile Personel, Öğrence vb. Grup Taşımacılığı faaliyet kodu ile işe başladığı ve halen faaliyetine devam ettiği, bilanço usulüne göre defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177. Maddeleri kapsamında tacir olduğu hususlarının bildirildiği görülmüştür.
İkitelli ve Büyükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüklerinden; tarafların 2021 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; tarafların sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, davacının iddiaları, davalı tarafın savunması, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamındaki belgeler ve Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası dosyasına göre her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı hususları ile takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
10/10/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişkisi kapsamındaki fatura
alacağının tahsili için takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.425,60 TL alacaklı olduğu, davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun bulunmadığı,
takip konusu alacağın; davacının davalıya düzenlemiş olduğu 2 adet toplamda 7.425,60 TL faturadan kaynaklı olduğu ve mezkur faturaların
davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen iade faturaları
kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; iadeye konu davacı şirket
tarafından düzenlenen faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı
olduğu, 30/06/2021 – …. nolu faturaya 1 ay sonra,
31/07/2021 – … nolu faturaya 9 gün sonra davalı yanca
fatura düzenlenmiş olduğu, davalı yanca düzenlenen iade faturalarının
davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi TTK 21/2 md “Bir fatura
alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği
hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü
çerçevesinde davalının yasal süresinden sonra itiraz konusu yapmış olduğu, bu itibarla davalı tarafça düzenlenen iade faturalarının gerek yasal
süresinden sonra düzenlenmiş olması gerekse davacı taraf ticari
defterlerinde yer almaması nedeniyle kabul edilip edilemeyeceğine dair
hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
neticeten; terditli
olarak takip tarihi itibariyle; davalının (yasal süresinden sonraki) iade faturalarının Sayın
Mahkemece kabulü halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan
alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği, davalı (yasal süresinden sonraki) iade faturalarının Sayın Mahkemece
kabul edilmemesi halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan
7.425,60 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Bu kapsamda; davalı vekiline, cevap dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davalı tarafça yemin teklifinde bulunulması üzerine 08/02/2023 tarihli duruşmada davacı tarafından yemin eda edilmiştir.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası, 10/10/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında personel taşıma işinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nin altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 10/10/2022 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; tarafların 2021 yılı ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, dava ve icra takibine konu faturaların
davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 30/06/2021 tarihli … nolu faturaya 1 ay sonra,
31/07/2021 tarihli …. nolu faturaya 9 gün sonra davalı tarafça
fatura düzenlenmiş olduğu, davalı tarafça düzenlenen iade faturalarının
davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı hususlarının tespit edildiği, davacı tarafça düzenlenen ve takibe konu edilen faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı ve BA-BS formlarında bildirilmiş olduğu, süresinde faturalara itiraz edilmediğinden fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı değerlendirilerek, kesin delil niteliğinde bulunan yemin deliline dayanan taraf, bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; davalı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davacıya gerekli uyarıyı da içerecek şekilde yemin metni tebliğ edilerek, yeminin ifası istenilmiş, davacının yeminli beyanı ile, davalı tarafın Haziran ve Temmuz aylarında hizmet verilmediği halde fatura kesildiği iddiasını kabul etmediği görülerek, dosya kapsamında yapılan inceleme, dosyaya ibraz edilmiş olan faturalar, tarafların ticari defterlerindeki kayıtlarla hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da dikkate alınarak; her ne kadar davalı tarafça taraflar arasında akdi ilişki olmadığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de; davacının düzenlemiş olduğu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, kaldı ki cevap dilekçesinde davacının bir süre personel taşıma işini üstlendiği hususunun belirtilmesi karşısında taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususunun açık olduğu değerlendirilerek davacının davalıdan icra takibine konu faturalardan kaynaklı 7.425,60-TL alacaklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; davanın kabulüne; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün (kısa kararda sehven … İcra Müdürlüğü yazıldığı anlaşılmakla; gerekçeli kararda …. İcra Müdürlüğü olarak düzeltilmiştir) … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile ile takibin aynı koşullarda devamına, icra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olması sebebi ile itirazın iptaline konu asıl alacak miktarının %20’si oranında (1.485,12 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-İcra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olması sebebi ile itirazın iptaline konu asıl alacak miktarının %20’si oranında (1.485,12 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 507,24-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 126,82-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 37,13-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 343,29-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.425,60-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 80,70-TL başvurma harcı, 126,82-TL peşin harç, 37,13-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 213,50-TL posta gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.458,15-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar davacı ve davacı vekilinin huzurda davalı vekilinin e duruşma sistemi ile yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸