Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/162 E. 2023/406 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/162 Esas
KARAR NO : 2023/406 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … Sigorta A.Ş.’ne …. Sigorta Poliçesi ile sigortalı …. Sitesi’nde ki jeneratöre ait transfer panosu 28.07.2021 tarihi saat 00:20 sıralarında elektriğin kesilmesi sonrasında meydana gelen voltaj dalgalanmaları nedeniyle hasarlandığını, söz konusu hasar nedeni ile müvekkili şirket tarafından sigortalı jeneratöre ait transfer panosu üzerinde yaptırılan ekspertiz incelemesinde hasar tazminatı olarak saptanan 12.014,00-TL poliçe özel ve genel şartları gereği 23.09.2021 tarihinde sigortalısına ödendiğini, …. Sigortası Genel Şartları gereği sigortalısına yukarıda belirtilen hasar nedeni ile hasar tazminatı ödeyen müvekkili şirketin, TTK ilgili maddesine istinaden sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının kusuru – ihmali ve-veya kusursuz sorumluluğu kapsamında ödenen hasar tazminatının tahsili amacı ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan … E. nolu ilamsız takip açılmış ise de, davalı – borçluca takibe itiraz edilmiş olması ve Bakırköy Arabuluculuk Bürosu nezdinde ki …. büro no – … nolu arabuluculuk dosyasında anlaşmaya varılamaması neticesinde işbu itirazın iptali davasının açıldığını, neticede Davalı -borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan …. E. nolu dosya kapsamına yönelik itirazların iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu uyuşmazlığı kabul etmemek kaydıyla, sigorta konusu riskin gerçekleşmesi halinde sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin, zararın ortaya çıkmasında kusurlu bulunan üçüncü kişiye rücu etme hakkı olduğunu, Sigorta şirketinin bu durumda, halefiyet hükümleri uyarınca sigortalısının yerine geçerek üçüncü kişiden tazminat talep edebileceğini, bu durumda uyuşmazlığın niteliği ve davada görevli mahkeme, sigortalı ile üçüncü kişi arasındaki hukuki ilişkiye göre belirleneceğini, ancak üçüncü kişinin sigortalıya karşı eylemi haksız fiil niteliğinde ise sigortanın açacağı rücu davasında asliye hukuk mahkemesi görevli olduğunu, Dava konusu olayda sigortalının … Yönetimi olduğunu, site Yönetimleri bazı davalara taraf olabilseler de herhangi bir tüzel kişiliği ve dolayısıyla tacir sıfatı da bulunmadığını, Dava konusu olay da siteye ait jeneratörün hasar görmesi olduğundan ve haksız fiil niteliğinde kabul edileceğinden davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, iddia olunan hasarın tazmini için mevzuatın öngördüğü şartlar, ihtilaf konusu olayda mevcut olmadığını, davacı tarafından ilgili tarihte elektrik kesildiğinin, zarar oluştuğunun ve oluşan zararın müvekkili şirketin haksız fiilinden kaynaklandığının ispat edilmesi gerekirken işbu davanın ikame edilmesi hukuka ve usule aykırı olduğunu, iddia olunan hasar davacı sigorta şirketinin dava dışı sigorta ettirenine ait elektrik iç tesisatından kaynaklandığını, Davacı tarafça ilgili iç tesisatın mevzuata uygun kullanıldığına, bakımının yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadan iddia olunan hasarın müvekkili şirketten tazminini talep etmenin hukuka aykırı olduğunu, neticede huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava konusu; Davacı sigorta şirketine site sigorta poliçesi ile sigortalı olan …. sitesindeki jeneratöre ait transfer panosunda 28/07/2021 tarihinde 00:20 saat sıralarında elektriğin kesildiği ve voltaj dalgalanmaları iddiasına dayalı olarak panoda oluşan hasarın davacı şirket tarafından karşılanması sonucunda bu hasar tazminatının tahsili amacıyla davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görüldü.
Dava, davacının üçüncü kişiye ödediği paranın halefiyet esasınca rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Başkasına ait bir borç nedeniyle alacaklıyı tatmin eden kişinin, onun haklarını kanunda belirtilen durumda ve tatmin ettiği oranda kendiliğinden elde etmesine ardıllık (halefiyet) denir. Dönme (rücu) hakkı ise, başkasına ait borcu yerine getiren kişinin malvarlığında vücut bulan kaybı gidermeyi amaçlayan tazminat niteliğinde bir istem hakkıdır.
Bir borcu yerine getiren kimsenin alacaklının haklarına halef olabilmesi için halefiyetin kanunda açıkça öngörülmüş bulunması gerekir. Kanunda açıkça öngörülmediği sürece bir halefiyetin doğması mümkün değildir. Halefiyet kanunda belirtilmiş belirli durumlarda doğar. Kanunda açıkça öngörülmediği sürece bir halefiyetin doğması mümkün değildir. Halefiyette, rücu hakkını kullanan kişi alacaklının yerine geçer, aynen alacaklının konumuna sahip olur.
TBK 61. maddesinde; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda;Davacı Sigorta şirketi, sigorta şirketine site sigorta poliçesi ile sigortalı olan … sitesindeki jeneratöre ait transfer panosunda oluşan hasarın davacı Sigorta şirketi tarafından karşılanması sonucunda bu hasar bedelinin davalıdan tazminini talep etmektedir, bu haliyle davacı tarafın davalıya rücu hakkının doğduğu ve zarar görenin haklarına halef olduğu, halefiyet ilkesi gereği halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı, velhasıl dava dışı tüketicinin ne hakkı varsa bunların davacı şirkete geçmesiyle davacı şirketin de hukuken dava dışı tüketici yerine geçtiği, uyuşmazlığın tüketici işlemi nedeniyle tüketiciye ödenen bedelin davalıdan rücuen tazmin talebine ilişkin olduğu ve halefiyete bağlı açılan davalarda görev hususunun davacının haklarına halef olduğu kişi ile davalı arasındaki ilişki baz alınarak değerlendirileceği, bununla birlikte davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının haklarına halef olduğu dava dışı tüketicinin de tacir olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsiz olduğu, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6-Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 17/04/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır