Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/156 Esas
KARAR NO : 2022/157
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2021 tarihli, … Esas, … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan şirketin ihyası davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların pay sahipleri olduğu …. Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme Ltd.Şti’nin 18/08/2010 tarihinde …. sicil numarası ile …nde tescil edilerek faaliyet gösterdiğini, ilgili şirketin TTK 7.maddesi kapsamında kendilerine yapılan ihtar ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmaması sebebi ile Sicil Müdürlüğü tarafından 07/07/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, ancak şirketin üzerinde kayıtlı gayrimenkul bulunduğunu, gayrimenkulün tasfiyesi gerçekleşmeden şirketin resen terkin edilmesi sonucu şirketin hukuki menfaatleri tamamen ihlal edildiğinden, bu mağduriyetin giderilmesi için şirketin ihyasının gerektiği, anılan nedenlerle davanın kabulü ile …. Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme Ltd.Şti’nin ihya edilerek tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK 32.maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliği 34.maddesi hükmü uyarınca işlem yaptığını, davalı …’nün resen terkin işleminin 6102 sayılı Kanunun geçici 7.maddesi “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5.maddesi, 6103 sayılı TTK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1.maddesi ile Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7.maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, bu kanun kapsamında ihyası istenen şirketin 07/07/2014 tarihinde sicilden kaydının resen terkin edildiğini, davalı kurumun mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi/kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, anılan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun Geçici 7.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
…ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, gönderilen belgelere göre …24 sicilinde kayıtlı …. Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme Limited Şirketi’nin 6102 sayılı TTK.nun Geçici 7.maddesine göre 07/07/2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği görülmüştür.
İhyası istenilen şirketin adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı ve mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit olunmuştur.
İhyası istenilen şirketin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacıların pay sahipleri olduğu ihyası istenilen şirketin, sicil müdürlüğünce ticaret sicilden TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca re’sen 07/07/2014 tarihinde terkin işleminin yapıldığı, ilgili gayrimenkul üzerinde şirket tarafından herhangi bir tasarruf işlemi yapılamadığı, şirketin ihya edilmesinde davacıların hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, …nde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. Gayrimenkul Yatırım Ve Geliştirme Limited Şirketi’nin’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, şirket yetkilisi …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
…nde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan … GAYRİMENKUL YATIRIM VE GELİŞTİRME LİMİTED ŞİRKETİ’nin’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Şirket yetkilisi … ‘in tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu ve karar ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuna, bakiye 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
6-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, davacılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben oy birliğiyle karar verili. 17/02//2022
Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸