Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/138 E. 2023/538 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/138 Esas
KARAR NO : 2023/538 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi sonucunda fatura alacağından kaynaklanan 6.517,00 TL alacak tahsil edilemeyince müvekkili şirket tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından 13.445,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek yıllık %16,75 faiz oranı ile tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin itiraz dilekçesinde herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine, ödeme emrine, takibe konu borca, takip sonrası talep edilen faize, faiz türüne ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, yıllar içinde davalı şirket tarafından müvekkili şirkete finansal değerlendirme yazılım danışmanlık hizmetinin çeşitli tarihlerde verildiğini ve faturaların kesilip hizmetlerin yerine getirildiğini, ancak davalı şirketin Mart 2021’de bu konuda artık hizmet veremeyeceğini bildirmesi ile birlikte daha önce ödenen bedelden bakiye kalan bedel için davalı şirketin talebi üzerine iade faturası kesildiğini, bakiye 6.517,00-TL’lik hizmetin verilmediğini, davalı şirketin müvekkiline icra takibi ekinde belirtilen faturadan dolayı borçlu olup kalan bakiyesi olan icra takibine konu borcu müvekkili şirkete ödemediğini, dava konusu faturalar ve hizmetin teslimine ilişkin bir başka delillerinin BA ve BS formları olduğunu iddia ederek; davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı adına duruşmalara katılan olmamıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, Taraflar arasında davalı tarafından davacı şirkete finansal değerlendirme yazılım danışmanlık hizmeti verilmesine dayanan ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişkinin bulunması halinde davalı tarafça hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının fazla ödeme yapıp yapmadığı, davacı tarafça 30/04/2021 tarih ve 6.517-TL bedelli faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.517,00-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 22/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 29/11/2021 tarihinde borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlu vekilinin itirazı üzerine icranın durdurulması kararı verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Gökpınar ve Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüklerinden; taraf şirketlerin 2021 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamı belgeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası ve HER İKİ TARAFA AİT TİCARİ DEFTER VE KAYITLAR incelenmek sureti ile tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, tarafların ticari ilişkiyi hangi hesaplarla izlediği, defterler arasında fark bulunması halinde farkın sebebi hususları ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı, taraflar arasında davalı tarafından davacı şirkete finansal değerlendirme yazılım danışmanlık hizmeti verilmesine dayanan ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişkinin bulunması halinde davalı tarafça hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının fazla ödeme yapıp yapmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişi ile yazılım konusunda uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 07/10/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
07/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 30/04/2021 tarihli ….. nolu 6.517,00-TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu, davacı şirkete ait Gökpınar Vergi Dairesi Müdürlüğünce dosyaya celp edilen davacıya ait 2021 yılı BS formunda davacının davalıya 2021 yılında 1 adet 5.522,00-TL (KDV Hariç) tutarında Mal/Hizmet satışında bulunduğu, 2021 yılı BA formunda davacının davalıdan 2021 yılında 1 adet 5.522,00-TL (KDV Hariç) tutarında Mal/Hizmet alışında bulunduğu, her ne kadar davacı şirket tarafından dilekçesinde “yıllar içinde davalı şirket tarafından müvekkil şirkete finansal değerlendirme yazılım danışmanlık hizmeti çeşitli tarihlerde verilmiş ve faturalar kesilip hizmetler yerine getirilmekteydi. Ancak davalı şirket Mart 2021’de bu konuda artık hizmet veremeyeceğini bildirmesi ile birlikte daha önce ödediğimiz bedelden bakiye kalan bedel için davalı şirketin talebi üzerine iade faturası kesilmiştir” şeklinde beyanda bulunulmuşsa da davacı şirket tarafından sunulan cari hesap ekstresinde sadece takip konusu faturadan kaynaklı alacaklı olduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında dosyaya mübrez bir sözleşmenin olmadığı, taraflara ait BA-BS formları ile davacı şirkete ait cari hesap ekstresi karşılaştırıldığında; takip konusu 30/04/2021 tarihli …. nolu 6.517,00-TL tutarlı faturanın her iki tarafça da BA-BS ‘de bildirilmediği, dosyaya sunulan BA-BS listeleri aylık ayrıma gidilmeden yıllık bazda oluşturulduğundan 2021 yılı içerisinde düzenlenmiş olan toplam fatura tutarının tespitini sağlamakla birlikte tarafların davacı … düzenlemiş olduğu 30/04/2021 tarihli takip konusu faturasını mı veyahut aynı tutarlı 17/03/2021 tarihli faturasını mı sunduğu hususunda tespit yapılamadığı, ancak her iki durumda da davacı … BA-BS formlarına göre davacı … takip tarihi itibariyle cari alacağının olmadığı, davacı … takip konusu yaptığı 30/04/2021 tarihli …. nolu 6.517,00-TL tutarlı faturanın içeriğinde “Ticari İstihbarat Portalı Yaz. Bedeli, Yazılım bedeli iadesine istinaden bu fatura düzenlenmiştir” açıklaması bulunmakla birlikte, davacı … fatura açıklamasında davalı … hangi faturasına ilişkin iade faturasının olduğunun belirtilmediği, davacı … cari hesap ekstresinde davalı … düzenlemiş olduğu 17/03/2021 tarihli ve takip konusu fatura ile aynı tutarlı faturadan önce davalı … herhangi bir yazılım hizmet bedeli faturası düzenlememiş olduğu, davacı … takip konusu yapmış olduğu 30/04/2021 tarihli … nolu 6.517,00-TL tutarlı iade faturasının içeriğinin ve davacı … davalı … takip tarihi itibariyle fatura tutarı kadar alacaklı olduğu hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
21/12/2022 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri incelenmek ve davacı vekilinin rapora itirazları değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
21/03/2023 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacı … ticari defterleri, taraflara ait BA-BS formları ve dosyaya mübrez belgeler üzerinde yapılan mali inceleme neticesinde davacı … 30/04/2021 tarihli ….. nolu 6.517,00-TL tutarlı iade faturasından dolayı takip tarihi itibariyle davalı … alacaklı olduğu hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, bu itibarla kök rapordaki kanaati değiştirecek bir hususa rastlanmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Bu kapsamda; davacı vekiline, dava dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmamıştır.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası, 07/10/2022 tarihli kök ve 21/03/2023 havale tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, hükme ve denetime elverişi yukarıda özetlenen kök ve ek bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere, takip konusu 30/04/2021 tarihli …. nolu 6.517,00-TL tutarlı faturanın her iki tarafça da BA-BS ‘de bildirilmediği, BA-BS formlarına göre davacı … takip tarihi itibariyle cari alacağının olmadığı, davacı … takip konusu yaptığı 30/04/2021 tarihli …. nolu 6.517,00-TL tutarlı faturanın içeriğinde “Ticari İstihbarat Portalı Yaz. Bedeli, Yazılım bedeli iadesine istinaden bu fatura düzenlenmiştir” açıklaması bulunmakla birlikte, davacı … fatura açıklamasında davalı … hangi faturasına ilişkin iade faturasının olduğunun belirtilmediği, davacı … cari hesap ekstresinde davalı … düzenlemiş olduğu 17/03/2021 tarihli ve takip konusu fatura ile aynı tutarlı faturadan önce davalı … herhangi bir yazılım hizmet bedeli faturası düzenlememiş olduğu, tek başına fatura düzenlenmiş olmasının ve faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmasının alacağın ispatı için yeterli olmadığı, fatura içeriğinin düzenleyen tarafça ispat edilmesi gerektiği anlaşılmakla; kesin delil niteliğinde bulunan yemin deliline dayanan taraf, bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; icra takibine konu fatura alacağı yönünden ancak açıkça dava dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek, davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davacı tarafça yemin deliline dayanılmadığı görülerek; davacı tarafça alacağının varlığının ispat edilemediği sonuç ve vicdani kanaatine varılmış; ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanana Nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 80,70-TL’den mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸