Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2022/241 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/124 Esas
KARAR NO : 2022/241

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK
285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; öncelikle müvekkillerinin faaliyetine devam edebilmesi ve mal varlığının korunabilmesi için İİK’nın 287, 288, 294 ve 295.maddeleri gereğince, İİK’nın 206/1.sırasındaki haklar hariç olmak üzere, tedbir tarihinden itibaren 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve evvelce başlayan takiplerin durdurulmasına, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz kararlarının ve e-haciz kararının uygulanmamasına, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkilleri aleyhine yeni takip yapılmamasına, alacaklılar arasında eşitliğin korunması ve firmaların faaliyetlerinin devamı açısından hayati önem arz eden bankalarda bulunan hesaplarına gelecek olan paraların hesabın bulunduğu banka tarafından alıkonulmasının, alacağına mahsup edilmesinin ve/veya blokaj konulmasının önlenmesine, blokaj koyulmuş olup kullandırılmayan hesapların blokesinin kaldırılarak kullandırılmasına, müvekilleri hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde malların muhafaza altına alınması ve satış işlemlerinin durdurulmasına ve önlenmesine, müvekkillerinin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3.kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının müvekkillerine ödenmesine, geçici mühlet kararı ile birlikte mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek rehin, takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesine ve başka bir nedenle alıkonulmasının önlenmesine, takip borçlusu olduğu takiplerde, kendisi aleyhine veya 3.şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, şirketlerin faaliyetlerinin devamı ve konkordato projesinin gerçekleştirilebilmesi için zorunluluk arz ettiğinden müvekkillerine ait mallar üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak yedieminde bulunan malların şirkete yed-i emin olarak teslimine, bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması zımnında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirkete komiser tayinine, açılacak banka hesabının veya mevcut banka hesaplarının koruma altına alınmasına, bu hesaba gönderilecek hacizlerin geri çevrilmesi yönünde tedbir kararı verilmesine, müvekkillerinin keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesine, konkordato talebinin kabulü ile öncelikle İİK.nın 287.maddesi gereğince üç aylık geçici mühlet kararı verilmesine, gerekli görülmesi halinde işbu müddetin iki ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının İİK’nın 288.maddesi çerçevesinde ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine, İİK.’nın 289.maddesi gereğince kesin mühlet karar verilmesine, İİK 305 ve 306 maddeleri gereği kesin mühlet sonrası konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Davacı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; …. tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin … sayfasında merkez adresinin … Mahallesi … Caddesi No: …. Arnavutköy/İstanbul adresi olarak tescil ve ilan edildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle mahkememizce dava şartları yönünden inceleme yapılmıştır.
7101 sayılı kanunla değişik İİK’nun 285/3 maddesinde “yetkili ve görevli mahkeme, iflasa tabi olan borçlu için 154.maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir. ” denilmek suretiyle konkordato davasında yetkili ve görevli mahkeme belirtilmiştir. İİK md.154/1’e göre iflas yoluyla takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir.
Dava dilekçesinde konkordato talep eden şirket olan …. TAVUKÇULUK VE TARIM ÜRÜNLERİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin faaliyetlerinin yürütüldüğü adresinin “…. Mahallesi … Caddesi No: …. Arnavutköy/İstanbul ” olduğu görülmüştür.
Yukarıdaki yasa maddeleri gereğince konkordato davalarında mahkemenin yetkisi kesin yetki niteliğinde olup kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmalıdır.
Mahkememizce bu aşamada gelen komiser raporuna göre konkordato talep tarihi, üretim tesislerinin bulunduğu yer, muamelelerinin gerçekleştirildiği adres ve borçlu şirketin sicil adresinin değişiklik tarihi dikkate alınarak, mutlak yetkiye dair dava şartı konusunda değerlendirme yapma gereği hasıl olmuştur.
TSG’nin …. sayılı nüshasında ilan edileri şirketin yaklaşık 2.5yıl içerisinde birden fazla merkez adres değişikliği yaptığı tespit edilmiştir.
Mevcut durum itibariyle Şirketin merkez adresi; …. Mah. …. Cad, No:… Bakırköy / İSTANBUL, şube adresi ise … Mah. … Cad. No:…. Arnavutköy/İSTANBUL olarak görülmektedir. Şirketin konkordato ön projesi ekindeki TTSG’lere göre; Şirket kuruluşunun ilan edildiği 5 Temmuz 2019 tarihli ve …. sayılı TTSG’de şirket adresi olarak …. Mahallesi … Cad. No:…. Silivri / İstanbul görülmektedir. Şirket merkez naklinin ilan edildiği 7 Ağustos 2020 taribli ve … sayılı TTSG’de şirket yeni adresi olarak …. Mahallesi …. Cad. No:….Marmara Ereğlisi / Tekirdağ görülmektedir. Şirket merkez naklinin ilan edildiği 17 Kaşım 2021 tarihli ve …. sayılı TFSG’de şirket yeni adresi olarak … Mah. …. Cad. No:… Arnavutköy/İstanbul görülmektedir.
01 Şubat 2022 tarihli ve …. sayılı TTSG’de şirket yeni merkez adresinin …. Mah. ….Cad. No:…. Bakırköy / İstanbul olarak ilan edildiği görülmektedir. Görüldüğü üzere şirketin en son gerçekleştirmiş olduğu merkez adres değişikliğinin şirketin konkordato talep tarihi olan 04.02.2022 tarihinden 3 gün önceki …. tarihli TTSG’de lan edildiği belirlenmiştir.
Öte yandat, mevcut durum itibariyle merkez adres olarak görülen … Mah. … Cad. No:…. Bakırköy / İstanbul” için davacı şirket ile …. OFİS HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ arasında 26.01.2022 tarihinde aylık 500 TL *KDV bedelli “Paylaşımlı Ofis Kullanım Sözleşmesi”’nin imzalandığı görülmüştür. Gelen raporda şirketin dava açmadan kısa bir süre önce ilan edilen sicil adresinde herhangi bir faaliyetinin olmadığı şirketin gerçek faaliyet merkezi önceki Adres Arnavutköy’de olduğu ve burada üretim faaliyetleri yanında mali verilerin de burada tutulduğu fiili olarak Bakırköy adresinde adresin şeklen var olduğu anlaşımıştır.
Bu tespitler ışığında ,İİK 285. maddesinde atıf yapılan İİK 154. maddedeki yetki, kamu düzenine ilişkin ve mutlak yetkidir. Bu şekilde, yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır. Çünkü, kesin yetki kuralı dava şartıdır. ( HMK. 114/1-ç, m.115).Bu nedenle, kesin yetki hallerinde yetki itirazı ilk itiraz değildir. Dava şartları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114. maddesinde düzenlenmiştir. Davanın esası hakkında inceleme yapabilmek için gerekli olan şartlara, dava şartları denmektedir. Mahkemenin, gerek kendiliğinden gerek tarafların itirazı üzerine yapacağı inceleme sonunda, dava şartının noksan olduğu kanısına varırsa davayı dava şartı yokluğundan usülden reddetmekle yetinmesi gerekmektedir. ( m.115). Dava şartı noksanlığından reddedilen dava, noksanlık tamamlandıktan sonra yeniden açılabilir. Çünkü, yukarıda ifade edildiği üzere, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartıdır.
İcra ve İflas Kanunun 285 vd maddelerinde yer verilen konkordato düzenlemesi, aynı yasanın 154. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-ç bendinde belirtilen şekilde yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olmasına dair dava şartının iş bu yargılamada gerçekleştiğinin kabulünün mümkün olmaması, dosya kapsamından, borçlu şirketin muamele merkezinin, talep tarihinden bir gün önce sicil gazetesinde adres değişikliğine dair karara rağmen Arnavutköy/ İstanbul olduğu, kaldı ki üretim tesisinde Arnavutköy/ İstanbul ‘da bulunduğu, kısa süre önce adres değişikliği ile sicil adresi olarak belirlenen Bakırköy/ İstanbul adresinin şirketin muamele adresi olduğunu gösteren yeterli bilgi ve belge bulunmadığı gelen raporla da tespit eidlmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-ç maddesinde kesin yetki dava şartı olarak sayılmıştır. İİK.nun 285/3 maddesi atfıyla aynı kanunun 154/1 maddesi hükmüne göre konkordato davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılacağı belirtilerek kesin yetki kuralına bağlanmıştır. Kesin yetki dava şartı olduğundan mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Davacı şirketin dava tarihi itibariyle gerçek faaliyet adresinin sicil adresi değil her türlü işlem için “… Mahallesi … Caddesi No: … Arnavutköy/İstanbul” olup buna göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 23.10.2008 tarih ve 360 sayılı kararında Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Eyüp ve Gaziosmapaşa (Bayrampaşa) adliyelerinin yargı alanı hariç olmak üzere, Bakırköy ve Silivri Ağır Ceza Mahkemesi (Marmaraereğlisi yargı çevresi hariç olmak üzere) yargı çevresi ile aynı olarak belirlendiği, buna göre davalı şirketlerin sicildeki kayıtlı merkez adresleri ile İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında kaldığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle kesin yetkiye dair dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve ayrıca YARGITAY 6. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2021/4808 KARAR NO : 2021/1790 emsal içtihadına göre konkordato talebi üzerine, HMK’nın 114/1-ç ve 115/2’nci maddeleri gereği, kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi durumunda, mahkemece, HMK’nın 20’nci maddesinde belirtilen sürede talep olması hâlinde, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi ve İİK’nın 287’inci maddesi gereği konkordatoya yönelik alınan tedbir kararlarının re’sen kaldırılmasına karar verilmesi gerekli olup, bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Dikkate alınarak HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine ve tedbirlerin de kaldırılmasına dair HMK.nun 320/1. maddesi hükmü de dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının HMK 114. ve 115. maddeleri uyarınca kesin yetki nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacıların açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
6-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
7-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
8-Mahkememizce kaldırılmış olan geçici mühlet kararı ve tedbirlerle ilgili yetkili mahkemece karar verilmesine,
9-Komiser ücreti ve gider avansının yetkili mahkemede açılacak dosyaya aktarılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben oy birliğiyle karar verildi.14/03/2022

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸