Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1209 E. 2023/441 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1209 Esas
KARAR NO : 2023/441

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının keşidecisi …. San. Tic. Ltd. Şti. olan … seri nolu 30/12/2022 keşide tarihli ….bank … şubesinden düzenlenen 3500.000 TL tutarlı ve yine aynı keşideciye ait …. seri nolu 15/01/2023 keşide tarihli ….bank … şubesinden düzenlenen 3500.000 TL tutarlı ve …. seri nolu 30/01/2023 keşide tarihli …bank …. şubesinden düzenlenen 3500.000 TL tutarlı olan ve kendisine ciro edilen çekleri kaybettiğini ve bulamadığını, çeklerin ödenmemesi için öncelikle tedbir kararı verilmesine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TTK’nın 818/1-s maddesi atfıyla aynı yasanın 757 ve takip eden maddelerine göre açılan zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Davacı vekiline dava konusu çekin önlü arkalı görüntülerini, yetkili hamil olduğunu yaklaşık olarak ispata yarar teşvik edici delilleri sunmak için tebligatın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre verildiği, sunulmadığı taktirde dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtar edildiği, davacı vekiline e-tebligat çıkartıldığı, tebligatın 08/01/2023 tarihinde okunmuş sayıldığı, verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde beyanda bulunmadığı, çekin yetkili hamili olduğunu yaklaşık olarak ispata yarar teşvik edici delil sunmadığı anlaşıldı.
Kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali davası yalnızca senet üzerinde hak sahibi olan meşru hamil tarafından açılabilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kıymetli evrakın iptali dava şartlarını düzenleyen 651.maddesinde yer alan; “(1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. (2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenleme ile kıymetli evrakın iptali davasının yalnızca meşru hamil tarafından açabileceği hükme bağlanmıştır.
Yargıtay uygulaması ve doktrinde de kambiyo senedi üzerinde hak sahibi olmayan şahsın iptal davası açma hususunda dava ehliyeti bulunmadığı vurgulanmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2.maddesine göre kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı zamanda senet üzerinde hak sahibi olan şahıs senedin iptalini isteyebilir. Hak sahibi olan şahıs senet üzerinde hak sahibi olan senedin maliki, zilyedi, intifa hakkı sahibi, rehin hakkı alacaklısı veya bunların temsilcileri olabilir. Yani davanın davacısı; senedin maliki sıfatıyla zilyedi, rehin alacaklısı, intifa hakkı sahibi veya vekili olabilir. Burada önemli olan senet üzerindeki zilyetliğin veya ayni bir hakkın mevcut olmasıdır. Senetteki hakkın sahibi olmayan, intifa hakkı sahibi olmayan veya rehin hakkı alacaklısı sıfatını taşımayan bir kimsenin iptal davası açma hususunda dava ehliyeti yoktur. Bu sebeple kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali, yalnızca son ve meşru hamil tarafından istenebilir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği çeklerin iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesi ve dilekçe ekinde sunulan belgelerden davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamilde olduğuna dair ispata yarar delil sunamadığı dikkate alınarak sonuç olarak yasa gereği meşru hamil tarafından çekin iptalinin talep edilebileceği anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Sûbut bulmayan DAVANIN REDDİNE,
2-Dava konusu çekler üzerinden verilen tedbir kararının KENDİLİĞİNDEN KALKMIŞ SAYILMASINA,
3-Harçlar Tarifesine göre alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır