Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1177 E. 2023/174 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1177 Esas
KARAR NO : 2023/174

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, emlakçılık faaliyetleri yürütmekte olup işi ve müşteri portföyü itibariyle Silivri, Tekirdağ, Kırklareli ve Lüleburgaz bölgelerini sık sık/hemen her gün ziyaret ettiğini, davalılarla müvekkili arasında akdedilen 09.10.2019 / 16.10.2019 ve 30.05.2022 tarihli sözleşmeler imzalandığını, davalıların sözleşmeyi ihlal ettikleri tespitine binaen Büyükçekmece … Noterliği’nin … yevmiye no’lu ve 30.06.2021 tarihli ihtarı ile sözleşmeye aykırı davranışların giderilmesi aksi takdirde sözleşmenin tek taraflı feshedilerek cezai şartın talep olunacağı ihbar ve ihtar edildiğini, ancak davalılar buna uymamış, sözleşmeye aykırı hareketleri ile taşınmazların başkaca 3. Kişilere devir ve tesciline aracılık etmeye devam ettiğini, tüm bu gelişmelerin akabinde, bilakis davalılar sözleşme yükümlülüklere aykırı şekilde hareket etmesine karşın müvekkil aleyhine davalılar tarafından 15.11.2022 tarihinde Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile; 120.000 TL, 37.500 TL , 500.000 TL, 22.000 TL şeklinde iddia edilen alacak kalemleri olmak üzere toplam 679.500,00 TL tutar üzerinden halen de derdest olan icra takibini başlatıldığını, davalılar, aleyhe başlatılan takipte akdedilen 16.10.2019 tarihli sözleşmeyi dayanak göstererek; … plakalı araç için 120.000 TL , …. plakalı araç için ise 37.500 TL bedelin işbu araçların sözleşme uyarınca devri gerekmesine rağmen devredilmediğini belirterek müvekkilinin borçlu olduğu iddia ettiğini, akdedilen sözleşme detaylı incelendiğinde görüleceği üzere; sözleşmede yer alan araçların tamamı ancak anlaşmaya ve projeye konu gayrimenkullerin tamamının müvekkilin nam ve hesabına devir işlemlerinin gerçekleşmesi akabinde davalılara devri gerçekleştirileceğini, müvekkilin davalılara herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen davalılar Silivri İcra Müdürlüğünde müvekkil aleyhine başlattıkları … Esas sayılı icra takibine tüm bu gelişmelere rağmen haksız ve kötüniyetli olarak devam ettiğini, bu dosya kapsamında müvekkilinin malvarlıklarına haciz işlendiğini, banka hesapları bloke edildiğini, müvekkilinin mağduriyetini hedefleyerek haksız şekilde takibe konu alacağın tahsilini amaçladıkları ortada olduğunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. Maddesinin 1. fıkrasında düzenlendiği üzere başlatılmış bulunan takip sırasında borçlu bulunulmadığının ispatı için menfi tespit davası açılabileceğini, yine aynı maddenin 5. fıkrasına göre de “takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa” alacaklı olduğunu iddia eden taraftan takip konusu alacağın %20sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı talep edilebileceği hükme bağlandığını, dava konusu haksız durumdan mütevellit müvekkilinin uğradığı ve uğramaya devam ettiği telafisi güç zararların süregeleceği bariz olduğundan; söz konusu kötüniyetli icra takibinde borçlu bulunulmadığının tespiti ile işbu takibin durdurulmasını ve iptalini, uğrayanacak muhtemel zararların engellenmesi adına ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini ve davalı yandan takibe konu tutar üzerinden %20den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerim ile davacı arasında 09.10.2019, 16.10.2019 ve 30.05.2022 tarihlerinde ticari nitelikte komisyonculuk sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, davalıların ise sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini tam ve eksizsiz olarak tamamladıklarını, anlaşmaya konu taşınmazların tamamının davacı nam ve hesabına devir ve tescil işlemlerini gerçekleştirdiklerini, davacının davalılara yapması gereken ödemeleri yapmadığını, davalıların ise sözleşmeye konu gayrimenkulleri davacının bilgisi dahilinde sözleşmeye uygun olarak başkaca 3.kişilere satılması konusunda devir ve teslime aracılık ettiklerini, davacının sözleşmeye konu ödemeleri gerçekleştirmemesi üzerine Silivri İcra Müdürlüğü’nde …Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, bu takipte 16.10.2019 tarihli sözleşme gereği devredilmesi gereken araç bedellerinin tahsili, 30.05.2022 tarihli sözleşmeden doğan alacağın tahsili ile 09.10.2019 tarihli sözleşmeden doğan cezai şart bedeli talep edildiğini, davacının bu sözleşmeler gereği borcu bulunduğunu, takipteki alacak kalemlerinin hepsinden davacının sorumlu olduğunu, Davacının borçlu olduğunun tespiti ile icra takibinin devamına, davacıya yönelik %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; Davacının icra takibine konu 09.10.2019 – 16.10.2019 ve 30.05.2022 tarihli sözleşmelerden dolayı başlatılan icra takibinden sonra açılan İİK’nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Tarafların tacir araştırmasının yapıldığı anlaşılmıştır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu, mahkememizce celp edilen 27/12/2022 tarihli, …. sayılı ve …. konulu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen cevabi yazıda da görüleceği üzere tarafların tacir olmadığı ve iş bu davanın ticari bir niteliği bulunmadığı, uyuşmazlığın genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görev alanına girdiği dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 20/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır