Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1109 E. 2022/1112 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1109 Esas
KARAR NO : 2022/1112

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03.01.2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … LİMİTED ŞİRKETİ, danışma ve gözetim hizmetlerinin sunulması sektöründe hizmet verdiğini, … müşterileri arasında; konut siteleri, kamu ve özel şirketler, alışveriş merkezleri, hastaneler, büyük inşaat şantiyeleri, bankalar , oteller ve hastane organizasyonları bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı yönetim arasında 30.12.2019 tarihli ”Danışma ve Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye uygun olarak; müvekkili şirket, davalı yönetime ait …. Mahallesi …. Etap … Sokak No:…. Blok …. – …./…. adresindeki tesislerinde, danışma ve gözetim hizmeti sunulduğunu, Söz konusu ”Danışma ve Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi” nin 14.4 maddesi ” Hizmet süresince veya sözleşmenin bitiminden itibaren bir yıl süre ile herhangi bir … personelini, herhangi bir sıfat (şoför, müstahdem vb.) altında kendi bünyesinde işe almayacağını,” şeklinde ve 14.5 maddesi ” Sözleşmenin herhangi bir nedenle feshi veya süresinin bitimini müteakip aynı hizmeti ifa edecek bir başka kuruluşa işi vermesi halinde , aynı iş yerinde veya görevde çalışmış herhangi bir … personelinin, … `in yazılı onayını almaksızın , hizmeti üslenecek yeni firmaya transfer edilerek çalıştırılmasına müsaade etmeyeceğini , aksi halde, …`e , bu durumdaki beher personel için beher personelin geçerli aylık fatura tutarının dört katı cezai tazminat ödeyeceğini ve bu cezai şartın kendi ticari faaliyeti çerçevesinde fahiş olmadığını gayri kabili rücu kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlemiş ve imza altına alındığını, fakat bu maddeye açıkça aykırı olarak müvekkili şirket ile sözleşmenin feshi sonrasında …. (T.C. ….), …. (T.C. ….), …. …. (T.C…), ….(T.C. ….), …(T.C. ….), … (T.C. …) İsimli şirket personellerinin davalının bünyesinde çalıştırıldığının taraflarınca tespit edildiğini, İşbu sebeple işçilerin çalıştırılmaması taahhüdüne ilişkin hükümlerin sözleşme özgürlüğüne aykırılık teşkil etmediği dolayısıyla da geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği ortada olduğunu, taraflar arasında Bakırköy Arabuluculuk Bürosu Arabuluculuk Numarası : … – … dosyası ile arabuluculuk görüşmesi yapılmışsa da taraflar anlaşamamış ve son tutanak anlaşamama olarak düzenlendiğini, ‘Danışma ve Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi’nde düzenlenen cezai şart alacağının şartlarının oluştuğunu, sözleşmede beher personelin geçerli aylık fatura tutarının dört katı cezai tazminat ödeyeceğinin yazıldığını, geçerli son faturaya göre müvekkilinin en son 33.050,85 TL bedeli 6 personel için tahakkuk ettiğini, bu suretle beher personel başına düşen bedel 5.508,47 TL olduğunu, bu sebeple halihazırda davalı yanında çalışan her personel için bu bedelin 4 katı tutarında cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, sözleşmede düzenlenmiş olan cezai tazminat bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Danışma ve Gözetim Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan cezai tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı her ne kadar tacir olsa da taraflardan davalının tacir olmayıp site yönetimi olduğu, söz konusu uyuşmazlığın kanunda sayılan mutlak ticari davalar kapsamında olmadığı, uyuşmazlığı çözmede mahkememizin görevli olmadığı, ticari olmayan davalarda genel görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesi olup Asliye Hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklana nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı asilin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 05/12/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza