Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1103 E. 2023/171 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1103 Esas
KARAR NO : 2023/171 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2022
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafa sözleşme, ticari süreçlerin yönetimi ve sgk danışmanlığı alanlarında danışmanlık hizmeti verdiğini, danışmanlık hizmeti kapsamında müvekkili şirketin edimini ifa etmesine rağmen davalı tarafa para borcunu ödemediğini ve sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkili ile davalı arasında 01.06.2022 tarihinde ticari ilişki kurulduğunu, davacının danışmanlık hizmet sözleşmesi kapsamında davalıya sözleşmelerin düzenlenmesi hususunda ve SGK teşviklerinden faydalanma açısından danışmanlık hizmeti verme edimini ifa edeceğini, davalı tarafın ise bu hizmet karşılığında SGK teşviklerinden elde edilen tutarın %10’u tutarında ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin dava konusu danışmanlık ilişkisi kapsamında davalı taraftan tahakkuk etmiş alacaklarını talep ettiğinde ödemelerini tahsil edemediği için sözleşmeyi sona erdirdiğini, sözleşmenin imzalandığı tarihten bugüne SGK teşviklerinden toplamda davalı tarafa 1.430.000,00 TL prim avantajı sağlandığını, ancak davalı tarafça prim avantajından dolayı ödenmesi gereken danışmanlık hizmet bedelinin ödenmediğini, taraflar arasındaki yazışmalar ve SGK kayıtları incelendiğinde müvekkili şirketin alacağının görüldüğünü, müvekkilinin muaccel hale gelen alacağı ödenmediği gibi davalı tarafa verilen senetin de iade edilmediğini, yapılan sözleşmenin konusunun; davalı ….a ait işyerinde ve göstereceği diğer işyerlerinde SGK teşviklerinden yararlanılması, sözleşme kapsamında sürecin iş planına uygun olarak yönetilmesi olduğunu, müvekkili şirket tarafından danışmanlık hizmet alım sözleşmesine uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafından sözleşmeye uygun davranılmaması nedeniyle müvekkili şirketin sözleşmeyi sona erdirme ve edimini ifa etmekten kaçınma imkanı ortaya çıktığını, müvekkili şirket açısında çekilmez hale gelen sözleşmeye bağlı kalınamayacağı açık olduğundan müvekkili şirketin sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen 50.000,00 TL’lik teminat senedinden dolayı yükümlülüğünün de kalmadığını, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranışı, sözleşme kapsamında edimin ifasınde temerrüde düştüğü dikkate alınarak dava konusu teminat senedi kapsamında müvekkilinin sorumlu olmadığının tespiti gerektiğini, davalı tarafa işbu durumun ihtarnameler, mail yazışmaları, sözlü toplantılar, telefon görüşmeleri ve mesajlaşmalarda defalarca bildirildiğini ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, davalı tarafın teminat senedini iade etmediğini iddia ederek; davalı tarafa teslim edilen 50.000,00 TL’lik teminat senedi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı adına duruşmalara katılan olmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, teminat senedi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti davasıdır.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Davacı vekili 14/02/2023 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği dilekçesi ile ekli sulh protokolü kapsamında davadan feragat etmiş, vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça başlangıçta yatırılan 853,88-TL harcın mahsubu ile kalan 673,98-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸