Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1049 E. 2022/1045 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1049 Esas
KARAR NO : 2022/1045

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. A.Ş’nin davacı …. ve iki ortağı (…. , …. ) tarafından 2015 yılında, ….. A.Ş. unvanıyla, Konya merkezli olarak, 240.000 TL sermaye ile kurulduğunu ve faaliyet alanı özellikle ilaç ihracatı olan bir dış ticaret şirketi olduğunu, şirket, kuruluşundan itibaren geniş bir yurtdışı müşteri ağı oluşturduğunu, şirketin mevcut yöneticisi …. ‘ın 2016 yılında şirkete ortak olduğunu ve yöneticilik görevinin kendisine bırakıldığını, şirket merkezinin de İstanbul’a taşındığını, şirket unvanının ise …. A.Ş. Olduğunu, ….. ‘ın müvekkil ve diğer ortaklara vaadinin şirketin daha yüksek sermaye ile daha yüksek cirolara ulaşması ve kârlılığın artırılması olduğunu, 10.05.2017 tarihinden itibaren şirketi yöneten ….. aynı zamanda şirkette %70 pay sahibi olduğunu, normalde ….. ‘in peşin tahsilatla ihracat yaptığını, çoğu zaman sipariş üzerine ön ödeme tahsilatı yaparak ürün sevkiyatını sonrasında yaptığını, buna karşılık tedarik aşamasında ise ürünü aldıktan sonraki ay ödemesini yapmakta, bir başka ifadeyle herhangi bir ekstra yükle karşılaşmadan yaklaşık bir ay vadeyle alımlarını gerçekleştirebildiğini, bu sayede şirketin nakit sıkıntısı hiç olmadığını ve 2017 yılında yüksek kârlılıkla faaliyet dönemini tamamladığını, sonraki yıllarda -cirosu sürekli artmasına rağmen- makul ve meşru hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak şekilde şirket yöneticisi ….. tarafından küçültülmeye başlandığını, halihazırda müvekkil ……. ‘nın …….. ‘in %15 oranında, ……. ile ……’ın toplamda %85 oranında pay sahibi olduğunu, …… ve …… ‘ın 30.05.2022 tarihinde …. ile….. nün paylarını ayrı ayrı devralarak ortaklığa giren iki yeni ortak olduğunu, …..’ın da 01.07.2022 tarihli devir işlemleri ile kendisine ait payları aynı zamanda yeğenleri olan ……. ve …..’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını, davacı müvekkilin %15 oranındaki payları dışında kalan %85 oranındaki pay gerçekte …’a ait ise de yönetici …’ın kendisine karşı açılacak sorumluluk davasından kurtulmak maksadıyla bu paylarını yeğenleri üzerine devrettiğini, iki ortaklı (%85 … ve %15 Müvekkil …) anonim şirkette tek yönetim kurulu üyesi olan …’ın yapılacak bir olağan genel kurul toplantısında ibra edilmeyeceğini (… zaten yönetici olduğu için ibra kararında oy kullanamaz, geriye kalan tek ortak …’nın red oyu ile ibra edilmemiş olacağını ve hakkında sorumluluk davası açılabilir hale geleceğini) bildiği için genel kuruldan önce dolanlı ve kötü niyetli olarak (ibra kararı alabilmek için) paylarını -yeğenleri- ….. Ve …… ‘a kötü niyetli olarak devrettiğini, şirket pay sahibi ve tek yöneticisi olan …’ın kendi paylarını -yeğenleri- … ve …’a devretmesi ve sonrasında yönetim kurulu başkanı sıfatıyla bu kez devrin onaylanmasına ve pay defterine işlenmesine dair tek başına aldığı 01.07.2022 tarihli yönetim kurulu kararı TTK’nin “Müzakereye katılma yasağı” başlıklı 393. ve “Oydan yoksunluk” başlıklı 436. Maddesine aykırı olduğunu, dolayısıyla bu hisse devrinin esasen geçersiz olduğunu, … hisseleri devrettikten sonra ise müvekkilinin hazır olmadığı ancak hazır olarak gösterildiği, 10.08.2022 tarihli sözde bir olağanüstü genel kurul yapmayı denediğini devamında ise kargo ile müvekkile imza edilmesi için sözde genel kurul tutanağını ve hazirun cetvelini gönderdiğini, sonrasında müvekkil tarafından gönderilen Konya ….. Noterliği 23.08.2022 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnameyle müvekkilin yokluğunda yapılmaya çalışılan 10.08.2022 tarihli sözde genel kurulda alınan hiçbir kararın onaylanmadığının ifade edildiğini, aynı ihtarda ayrıca şirketin gidişatı hakkında bir kısım sorular sorulduğunu ve taleplerde bulunulduğunu, Konya …..Noterliği ….. yevmiye 11.10.2022 tarihli ihtarname ile genel kurul yapılması ya da yapılacak genel kurul gündemine madde ilave edilmesi taleplerine olumlu yanıt verilmediğinden, TTK’nin 412. maddesi uyarınca, ihtarname içeriğine uygun olarak genel kurul yapılmasına karar verilmesini, bu kararın öncelikle evrak üzerinde verilmesini, TTK’nin 412 maddesi gereğince gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TTK 412 ve devamı uyarınca toplantıya çağrı izin ve bunun için kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nolu “….. ŞİRKETİ’nin …. Mah. …. Sok. No:…. …./İstanbul adresinde sicilde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nin 411, 412, 617 maddeleri limited şirketin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırmasına izin verilmesine ilişkin esasları düzenlemektedir. Buna göre, TTK’nın 411. Maddesinde sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahiplerinin yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymalarını isteyebilirler.
TTK 412. Maddesi “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir.” hükmünü haizdir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 396. Maddesine göre “kayyım”, “vasi” gibi bir vesayet organı olup 403/2. maddesine göre, “Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır.” Kayyımın görev ve yetkilerinin sınırları hangi iş için atanmış ise o iş ile sınırlı olup kural olarak genel temsil yetkisine sahip değildir. Uygulamada ve öğretide kayyımlık türleri, TMK düzenlemelerine göre temsil kayyımı (TMK, m.426), yönetim kayyımı(TMK, m.427) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK, m.428) olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi tutulur. Ancak bazı kaynaklarda TMK 428. Madde kapsamında düzenlenen isteğe bağlı kayyım atanması, yönetim kayyımının bir alt türü olarak kabul edilmektedir.
6102 sayılı TTK 410 ve devamı uyarınca genel kurulu toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir hükmü amir olup, ilgili madde delaletiyle TTK’nın anonim şirketlerde genel kurulun toplanmasına ilişkin çağrı usulünü düzenleyen 410. maddesinde, genel kurulun, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabileceği, tasfiye memurlarının da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecekleri, yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği ve mahkemenin vereceği kararın kesin olacağı düzenlemesi bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, TTK’nın 412. maddesi, madde başlığı da gözetildiğinde, anonim ve limited şirketlerde, azlık oy sahiplerince şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına mahkemece izin verilmesi halini düzenlemektedir. Maddede de belirtildiği üzere, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere azlık oy sahipleri adına bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Diğer bir söyleyişle, atanan kayyım, mahkemenin değil azlık oy sahiplerinin adına görev ifa etmelidir. Kanuni düzenleme, genel kurulu toplantıya çağıran süjenin mahkeme olmayıp azlık oy sahipleri adına hareket edecek olan kayyım olduğunu belirlemektedir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen TTK’nın 413/(1). maddesinde de belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil 412. madde uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir.
Toplanan ve sunulan deliller, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….. sicil nolu “… ŞİRKETİ’nin açılış ve yoklama, Toplantı Başkanlığının oluşturulması, Toplantı tutanağının imzalanması hususunda Toplantı Başkanlığına yetki verilmesi, … ve diğer şirket ortaklarının; ortak ve yönetici olduğu, şirket ….. AŞ dışındaki diğer şirketlerin, ayrıca … ve diğer ortakların 3. Derece dahil kan ve sıhri hısımlarının ortak ve yönetici olduğu şirketlerin hangileri olduğu konusu hakkında ve şirket ….. AŞ ile bu şirketlerin, …’ın şahsının ve diğer ortakların yaptığı işlemler hakkında bilgi verilmesi, …. Deposu ile yapılan 29 milyon TL civarı işlemin muhteviyatı ile ilgili Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurula bilgilendirme yapılması,Şirket öz kaynaklarının gereğinden düşük görünmesinin nedenlerinin Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurula bilgilendirme yapılması, , 2016 yılında çıkarılan 6736 sayılı yasa, 2018 yılında çıkarılan 7143 sayılı yasa, 2019 yılında çıkarılan 7186 sayılı yasa ve 2020 yılında çıkarılan 7256 sayılı yasa kapsamında getirilen vergi affı düzenlemelerinden şirketin yararlandırılıp yararlandırılmadığı ve yararlanılmış ise hangi başlıklarda ne tutarda yararlanıldığı konusunda yönetim kurulu tarafından Genel Kurula bilgi verilmesi, Kar payı dağıtılması konusunun görüşülmesi, Özel Denetçi Atanmasının görüşülmesi, Yönetim Kurulu aleyhine sorumluluk davası açılması ve suç duyurusunda bulunulmasının görüşülmesi Dilek ve temenniler ile kapanış gündem maddeler konularında sınırlı olmak üzere görevli ve yetkili olmak üzere Yeminli Mali Müşavir …… ‘in KAYYIM olarak atanmasına, atanan kayyıma emek ve mesaisine göre uygun ücret takdirine ve bu ücretin daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafça yatırılmasına, kayyım ücreti yatırıldığında kararın kayyıma tebliği ile görevine başlamasına, atanan kayyım için yatırılan ücretin, karar gereğinin yerine getirildiğine ilişkin kayyım raporunu sunmasından sonra kendisine ödenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün….. numarasında “…. MAH….. SOK. NO…… …” adresinde kayıtlı ….. Şirketi ‘nin (ESKİ UNVANI: ….. A.Ş.) açılış ve yoklamaların yapılmasına, Toplantı Başkanlığının oluşturulmasına, Toplantı tutanağının imzalanması hususunda Toplantı Başkanlığına yetki verilmesine, …. …. Deposu ile yapılan işlemin muhteviyatı ile ilgili Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurula bilgilendirme yapılmasına ,Şirket öz kaynaklarının gereğinden düşük görünmesinin nedenlerinin Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurula bilgilendirme yapılması, 2016 yılında çıkarılan 6736 sayılı yasa, 2018 yılında çıkarılan 7143 sayılı yasa, 2019 yılında çıkarılan 7186 sayılı yasa ve 2020 yılında çıkarılan 7256 sayılı yasa kapsamında getirilen vergi affı düzenlemelerinden şirketin yararlandırılıp yararlandırılmadığı ve yararlanılmış ise hangi başlıklarda ne tutarda yararlanıldığı konusunda yönetim kurulu tarafından Genel Kurula bilgi verilmesine, Kar payı dağıtılması konusunun görüşülmesine, Özel Denetçi Atanmasının görüşülmesine, Yönetim Kurulu aleyhine sorumluluk davası açılması ve suç duyurusunda bulunulmasının görüşülmesi Dilek ve temenniler ile kapanış gündem maddeler konularında sınırlı olmak üzere görevli ve yetkili olmak üzere Yeminli Mali Müşavir …..’in KAYYIM OLARAK ATANMASINA,
2-Atanan kayyıma Şirketin büyüklüğü yapılacak iş ve işlemler dikkate emek mesaisi alınarak 6.500,00-TL ÜCRET TAKDİRİNE ve bu ücretin daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafça yatırılmasına, kayyım ücreti yatırıldığında kararın kayyıma tebliği ile görevine başlamasına,
3-Atanan kayyım için yatırılan ücretin, karar gereğinin yerine getirildiğine ilişkin kayyım raporunu sunmasından sonra kendisine ödenmesine,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; TTK 410 maddesi gereğince KESİN olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 18/11/2022

Başkan …..
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip ……
¸e-imzalıdır