Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1047 E. 2023/40 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1047 Esas
KARAR NO : 2023/40

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilin hissedarı ve temsilcisi olduğu … Ltd. Şti., ( Sicil No:… ) vergi dairesi tarafından kendisine tanınan sürede “sermaye artırım” yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesi ile Vergi Dairesi tarafından resen terkin edildiğini, şirketin vergi dairesine olan tüm borçlarını ödediğini, ödenmemiş vergi borcu bulunmadığını, ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında takip işlemlerine başlanmasının ve yürütülmesinin tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkün olduğunu, resen kapatılan … Tic. Ltd. Şti.nin … İlçesi, … Mah. … nolu parseldeki taşınmazda %30 hissesi bulunduğunu, bu taşınmaz ile ilgili tasarrufta bulunması ve tasfiye işlemlerinin tam olarak tamamlayabilmesi için TTK madde 547/1 hükmü gereği geçici süre ile şirketin ek ihya kararı verilmesi gerektiğini, şirketin adına kayıtlı taşınmaz ile ilgili tasfiye işlemlerinin tamamlanabilmesi için geçici süre ile ek ihya kararı verilmesi gerektiğini, tasfiye memuru olarak da şirketin eski ortaklarından … ‘ın atanmasını ve tasfiye sürecinin tamamlanması için uygun süre verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta; Şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK. nun 547.maddesi uyarınca ek tasfiye şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklanmaktadır.
… yazılan müzekkereye cevap verildiği ; İhyası istenilen … sicil nosunda kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİnin sicil dosyası celp edilmiş olup, … yazı cevabında şirketin adresinin … MAH. … CAD. NO…. …./İSTANBUL olduğu anlaşılmıştır.
İhyası istenen şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Tüm bu nedenlerle; Davanın ihya talebi yönünde kabulü ile; … sicil nosunda kayıtlı …. LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin … İlçesi, …. Mah. …. nolu parselde taşınmazda tasarrufta bulunması hususununda hukuki menfaatinin bulunduğu bu sebeple … İlçesi, … Mah. … nolu parselde taşınmazda sınırlı olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru (TCKN: …) …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir.
Yargılama giderleri bakımında ise … , dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmamıştır. Tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurlarıdır. Bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan davalı …. “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamaz. Davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği “Yasal hasım” konumunda bulunan sicil müdürlüğü aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
… :…. sicil nosunda kayıtlı …. LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin … İlçesi, … Mah. … nolu parselde taşınmazda tasarrufta bulunmakla sınırlı olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru (TCKN: …) … ‘ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine MAHAL OLMADIĞINA,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının DAVACI TARAFÇA KARŞILANMASINA,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5- Davalı …. yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden SORUMLU TUTULMAMASINA,
6-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 80,70-TL’den mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/01/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza