Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1017 E. 2023/121 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1017 Esas
KARAR NO : 2023/121 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02.03.2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkili şirketin, havalandırma ve klima tesisatı işiyle iştigal eden bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı firma arasında 05/11/2019 tarihinde “… Sözleşmesi” ve 22/11/2019 tarihinde “…. Sözleşmesi” imzalandığını, bunlardan 05/11/2019 tarihli sözleşme 33.000,00-€ bedelli, 22/11/2022 tarihli sözleşme ise 30.000,00-TL bedelli olduğunu, sözleşmelerin konusu ise davalı şirketin merkez adresi olan … Mah. … Cad. … Sit. … Apt. No: …. Bağcılar/İstanbul adresindeki işyerinin havalandırma, klima ve yangın tesisatlarının davacı müvekkil şirketçe yapılması olduğunu, müvekkili şirket tarafından sözleşmelerde kararlaştırılan işler eksiksiz şekilde yapılarak davalı firmaya teslim edilmiş ve hatta sözleşme dışı işler de yapıldığını, davacı müvekkili şirket tarafından sözleşme kapsamı dışında yapılan işlere ilişkin olarak düzenlenen ve davalıya gönderilen 23/03/2020 tarihli – …. nolu ve 96.524,00-TL bedelli fatura, davalı şirketçe Beyoğlu … Noterliği’nin 25/03/2020 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iade edilmiştir. (EK-2 : Beyoğlu 48. Noterliği’nin 25/03/2020 tarihli ve …. yevmiye sayılı ihtarname ve 23/03/2020 tarihli – … nolu ve 96.524,00-TL bedelli fatura sureti) sözleşme kapsamında yapılan işlere ilişkin olarak ise davalı şirketçe davacı müvekkilinin …. Bankası …. Şubesi nezdindeki …. nolu hesabına; 20/11/2019 tarihinde 52.281,00-TL, 28/11/2019 tarihinde 15.000,00-TL,13/12/2019 tarihinde 83.697,00-TL,19/12/2019 tarihinde 21.762,00-TL, 09/01/2020 tarihinde 21.574,00-TL,09/01/2020 tarihinde 9.000,00-TL, 05/03/2020 tarihinde 6.000,00-TL olmak üzere toplamda 209.314,00-TL ödeme yapıldığını, davacı müvekkilince yapılan işlere dair davalı şirkete peyderpey fatura kesildiğini ve davalı şirketçe yukarıda belirtilen bir kısım ödemeler yapılmışsa da sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedeli 33.000,00-€ + 30.000,00-TL olup, halen ödenmeyen 4.950,00-€ ile sözleşme kapsamı dışında yapılan işlere ilişkin olarak düzenlenen ve davalıya gönderilen 23/03/2020 tarihli – … nolu ve 96.524,00-TL bedelli fatura alacağı olarak toplam 141.767,00-TL alacak üzerinden davalı/borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun yetki ve borca itirazı sebebiyle icra dosyası Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına gönderildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından borçluya tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu yeniden itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, icra takibinde borçlunun itirazı taraflarına tebliğ edilmemiştir. davacı müvekkilinin alacağına ulaşmasını öteleyen davalı/borçlu, kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, dolayısıyla itirazın iptali ile davalı / borçlu aleyhine İ.İ.K. md.67/II gereğince %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sözleşmelerdeki tahkim şartının Sayın Mahkeme tarafından geçerli kabul edilerek huzurdaki davanın usulden reddine karar verilmesini, eğer Sayın Mahkemenizce bu itirazlarının yerinde görülmez ise de İstanbul Mahkemelerinin yetkili olması gerektiğinden dolayı huzurdaki mahkemeye yetkisizlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin boş olarak kiraladığı ve içerisinde önceden herhangi bir tesisat veya montaj bulunmayan adresinde, davacı taraf ile 05/11/2019 tarihli ve … numaralı Sözleşme çerçevesinde MEKANİK TESİSAT VE KLİMA TESİSATI işlerinin yapımı için, 22/11/2019 tarihli ve …. numaralı Sözleşme ile de MEKANİK TESİSAT VE YANGIN SİSTEMİ TESİSATI işlerinin yapımı için anlaşıldığını, sözleşmeler’in 1.02. maddesinde yazıldığı üzere davacı, müvekkiline ait adresteki tüm klima, havalandırma ve yangın tesisat işlemlerini her türlü malzeme, işçilik ve montaj dahil yapmak üzere taahhüt ettiğini, davacı ile müvekkili arasında Yangın Tesisat Sözleşmesinden kaynaklana bir ihtilaf bulunmadığını, nitekim Davacının Yangın Tesisat Sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir talebi bulunmamakta olup sözleşme bedeli fatura karşılığı tamamen ödendiğini, ihtilaflı olan kısım Klima ve Havalandırma Sözleşmesine gereğince yapılması gereken işler olduğunu, tarafımızca usulüne uygun olarak her maddesi noter onaylı olarak çevrilen ve ekte bulunan sözleşmelerin bedeli ve ödemelerin ne zaman yapılacağı 1.03. maddede gösterildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin, talep ve dava haklarımızı saklı tutmak kaydıyla, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir.
Davalının süresinde mahkememiz yetkisine itirazda bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 05.11.2019 tarihli sözleşmenin imzalandığını, işbu sözleşmenin 49 maddesine göre taraflar arasındaki ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki şartının geçerli olduğu, davalının yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek, HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddi ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE tevzi edilmek üzere İSTANBUL HUKUK MAHKEMELERİ TEVZİ MÜDÜRLÜĞÜ’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Davacının ödeme yasağı kararı verilmesi talebinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır