Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1013 E. 2022/1137 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1013 Esas
KARAR NO : 2022/1137 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememizin … esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının …. Mah… No: …. …./…. adresinde taşınmazının mevcut olup bu adreste müvekkili dışında başkaca kiracılar ve/veya ticari işletmeler mevcut olduğunu, davalının burada bulunan kiracı ve/veya işletmelerden her ay fatura karşılığında kira bedeli adı altında ödeme aldığını, bahsi geçen adreste bir yönetim olmadığı gibi adreste bulunan taşınmazın davalının tekelinde olduğunu, bu sebeple davalının, kira bedeli dışında tüm kiracılarından ve/veya işletmelerden tacir sıfatıyla ve kâr elde ederek fatura karşılığında güvenlik, bahçe bakım bedeli, elektrik, jenaratör bakım ve yakıt bedeli, trafo bakım bedeli gibi bedellerde tahsil ettiğini, müvekkili şirketin 01/07/2012 tarihinden bu yana bahsi geçen adreste bulunan davalıya ait taşınmazda kiracı durumda olduğunu, her ay için kira bedeli faturasının tanzim edildiğini bu faturaya istinaden ödeme yapıldığını, davalının kira bedelinin yanı sıra diğer bedellerin de müvekkilinden fatura karşılığında tahsil veya talep ettiğini, bütün bunların dışında müvekkil ile davalı arasında ayrıca ürün alım satımından kaynaklanan bir ticari ilişki de mevcut olup müvekkilinin ürettiği bir takım ürünleri davalıya satarak teslim etmesine rağmen ödemelerini alamadığını, davalı tarafça güvenlik bedeline uygulanan artış oranının ne şekilde yapıldığının tespit edilememekte olup güvenlik için kesilen faturalar arasında bir önceki seneye göre fahiş farklar bulunduğunu, her ay düzenlenen elektrik faturalarına ana faturaya yansıyan birim fiyatlardan yaklaşık %5-6 oranında daha fazla bedel yansıtılmakta olup bu bedellerin müvekkilinden talep edildiğini, trafo ve jeneratör bakım bedeli vesair adı altında bakım, onarım, yenileme, parça bedelleri için yasal düzenlemelere aykırı haksız olarak fatura düzenlendiğini, her sene sigorta bedeli adı altında dayanağı ve açıklaması olmayan bedellerin fatura karşılığında tahsil edildiğini, bir kısım faturalara itiraz edildiğini, bir kısım faturalar yönünden ise de dava hakkı saklı kalmak kaydı ile ödendiğini, bir kısmının iade edildiğini, bir kısım için ise iade faturası kesildiğini, davalının bu sebeplerden dolayı müvekkilinden satın ve teslim aldığı ürünlerin bedellerini ödemediğini ve haksız olarak talep ettiği kalemlere mahsup ettiğini, bahsi geçen hususlarla ilgili birçok kez davalı tarafla görüşüldüğünü bu hususta karşı tarafa yazılı uyarıların gönderilmiş olmasına rağmen davalı tarafça hiçbir şekilde olumlu bir yaklaşım gösterilemediğini bildirerek, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın müvekkilinden almış olduğu ürünlerden kaynaklanan ve haksız gerekçelerle ödemesini yapmadığı alacaklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren yasaca kabul edilen en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, usul ve yasaya aykırı olarak haksız şekilde müvekkilinden jenaratör ve trafo bakım, onarım, yenileme, parça vesair adı altında tahsil edilen bedellerin ödeme tarihinden itibaren yasaca kabul edilen en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, güvenlik bedeli olarak her yıl uygulanan fahiş farkların tespiti ile fazla alınan bedelin yasaca kabul edilen en yüksek faizi ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, elektrik faturalarının birim fiyatına her ay yansıtılan %5-6 oranındaki fazla bedelin tespiti ile fazla tahsil edilen bedelin en yüksek faiz ile davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, yine her yıl alınan sigorta bedelinin, yapılan sigortanın müvekkilinin bulunduğu bölümü kapsaması durumunda müvekkili şirketin payına düşen kısmının hesaplanarak fazla tahsil edilen bedelin yasaca kabul edilen en yüksek faizi davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, ayrıca müvekkili tarafından ihtirazi kayıtla ödenen, itiraz ve iade edilen veya ide faturası kesilen faturalar ile davalı şirket kayıtlarında yer almasına rağmen müvekkiline tebliğ ve teslim edilmeyen faturalardan dolayı müvekkilinin borçlu olup olmadığının tespiti ve varsa fazla ödemelerin yasaca kabul edilen en yüksek faizi ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere davcının tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, ayrıca davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının iddialarının ve taleplerinin soyut ifadeler içerdiğini, davacı tarafın söz konusu iddialarının hukuki bir dayanağının bulunmadığını, müvekkili şirketin davacının kiracı olarak faydalandığı taşınmazın bulunduğu binanın maliki olduğunu, söz konusu bedellerin, ilgili hizmetleri veren firmalar tarafından taşınmazın maliki olan müvekkili şirkete fatura edilmekte ve müvekkili şirket tarafından da söz konusu bedellerin kiracıların payına düşen miktarlar hesaplanarak ilgili bedellerin kiracılara fatura edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/07/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 6 maddesinde bahçe bakım ve güvenlik bedelinin 1.500,00 TL+KDV olarak belirlendiğini, kira sözleşmesinin 8 maddesinde kira süresi boyunda tüm sigorta primlerinin kiracı tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığını, elektrik hizmeti veren tedarikçi firmanın toplam kw/h elektrik kullanımından bir fazla yansıtmasının sebebinin ortak alanların aydınlatma, yangın sistemleri, su pompaları, trafo ısıtmasından kaynaklanan elektrik kullanımının faturalara yansıtıldığını, müvekkili şirketin davacı taraftan almış olduğu ürünlere ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu satılan ürünlerin bedellerinin davacının müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaları haksız bir şekilde ödememesi veya eksik ödemesi nedeniyle müvekkili şirkete olan borcuna karşılık takas ve mahsup edildiğini bildirerek, davacının taleplerini ve iddialarını somutlaştırmak ve açıklattırmak üzere davacıya kesin süre verilmesine, zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının da dikkate alınarak haksız davanın tümüyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
13/05/2022 tarihinde mahkememizce görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … sayılı kararı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyanın … esasını aldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili 12/12/2022 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği feragat dilekçesi ile huzurda ikame edilen davadan feragat ettiğini bildirir dilekçesini ibraz etmiş, vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu, davalın vekilinin ise 12/12/2022 tarihli dilekçesi ile davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücret talebi olmadığını bildirir beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların beyan dilekçeleri gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi. 12/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸