Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 E. 2022/461 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/100 Esas
KARAR NO : 2022/461

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 07/09/2018 havale tarihli dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 0 km …. Şasi nolu … marka … model aracın alım satımına yönelik 08/09/2016 tarihinde satış sözleşmesi kurulduğunu, 305.114,69 TL bedel ödendiğini, müvekkilinin aracı satın aldıktan kısa bir süre sonra aracın ön-arka balatalardan çok yüksek ve ciddi sesler gelmesi üzerine yaptırmak üzere davalı şirketin servisine götürüldüğünü, aracın sorunu giderildiği belirtilerek müvekkiline teslim edildiğini, daha sonra aynı ve farklı arızaların devam ettiğini, parça değişimi veya bakım yapıldığını belirterek müvekkilini sürekli oyaladıklarını, aracın garanti süresi içerisinde defalarca servise götürüldüğünü, arızaların nitelikleri, kullanmayı engelleyici ve sürekli olmasından ötürü müvekkilinin araçtan beklediği faydayı ortadan kaldırdığını, dava konusu aracın en son 08/06/2018 tarihinde aynı arızayı tekrarlaması üzerine davalı şirketin yetkili servisine teslim edildiği ve gizli ayıpların olduğu anlaşılması üzerine davalı şirkete Bolu …. Noterliğinin 23/07/2018 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile aracın 0 km alındığı, ayıpların araçtaki orijinalinin bozduğu ve bu sürekliliğin araçtan beklenen faydayı ortadan kaldırdığı iş bu yüzden 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. Maddesindeki Tüketicinin Seçimlik Haklarından biri olan satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı belirtildiğini, davalı tarafın ihtarnameye cevabında belirtilen hususları kabul etmediğini belirttiğini, dava konusu aracın satın alınmasından sonra garanti süresi içerisinde birçok kez aynı ve farklı nedenlerle yetkili servise götürüldüğünü, arızaların giderilmesi amacıyla aracın sürekli parçaları değiştirildiği, araç orijinal halini kaybettiğinden müvekkilinin araçtan duyduğu güveni sarsıldığını belirterek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla satış bedeli olan 305.114,69 TL’nin aracın şimdiki alım gücüne ulaştırılarak araç teslimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine, dava sürecinde aracın müvekkilinin kullanımına bırakılmasına karar verilmesi talebi ile dava açmıştır.
Dava dilekçesi taraflara usulüne uygun meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmiş, davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde; davacının tacir olduğunu davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, davaya bakmaya yetkili mahkemenini Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Bolu mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, menkul mallara ilişkin satım sözleşmelerinde alıcı yönünden malı muayene ve ihbar yükümlülüğü öngörüldüğünü, bu yükümlülüğe uyulmaması durumunda satılan malın olduğu gibi kabul edildiğini, dava hakkının ortadan kalktığını, davaya konu araçta üretimden kaynaklanan ve hukuken ayıp olarak nitelenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, aracın disk ve balatalarının kullanımla aşınabilen malzemeler olması nedeniyle arızanın aracın kullanım şekli ve kullanılan yol şartları nedeniyle meydana geldiğini, aracın ayıplı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, aracın davacı tarafından yaklaşık iki yıldır kullanıldığını, dava konusu araca gerçekleştirilen ücretsiz onarımların TBK .nun 227 maddesine göre davacının seçimlik hakkının ücretsiz onarım hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Bolu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/12/2020 tarihli, … esas, … karar sayılı kararı Sakarya BAM… Hukuk Dairesinin … esas, …. karar sayılı ilamı ile ” 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi uyarınca; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir (m.10). Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir (m.17/1).
Bu açıklamalar uyarınca, eldeki davada yetkili mahkemeler, davalının yerleşim yeri mahkemesi ile sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi ve şubenin bulunduğu yer mahkemesidir.
Eldeki uyuşmazlıkta; satış sözleşmesi Ankara ilinde yapılmış, davalının yerleşim yeri ise İstanbul ilidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda yetkili mahkeme genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi ile sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi olup, davacının yerleşim yeri mahkemesi olan Bolu mahkemeleri yetkili değildir. Davacı aracın davalının şubesinden almış olup diğer yetkili mahkeme de Ankara mahkemeleridir. Davacı tüketici olmadığından 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesinin eldeki davada uygulama yeri yoktur. Davalı, yetki itirazında bulunurken yetkili mahkeme olarak kendi yerleşim yeri mahkemesi olan Bakırköy Ticaret Mahkemelerini seçtiğinden, davanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi için yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken esas hakkında karar verilmesi doğru olmadığından kararın kaldırılması ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçeleri ile Bolu …. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkisiz olması nedeniyle usulden reddine karar verilerek kaldırılmakla yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Her ne kadar farklı Bölge Adliye mahkemeleri yargı alanında bulunan mahkemelerce verilen yetkisizlik kararını inceleme merci ortak yetkili yer olan Yargıtay olsa da Sakarya BAM …. Hukuk Dairesince verilen kararın kesin olması nedeniyle mahkememizce yargılamaya yeni esas alınarak devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, satın alınan malın ayıplı olması nedeniyle mislisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
…. Otomotiv Pazarlama ve Tic. A.Ş.nin cevabı yazısı ve eki servis kayıtları, dava konusu araca ait ruhsat fotokopisi, garanti belgesi kitapçığı, …. Merkezinin cevabı yazısı ekleri dosyaya celp olmuştur.
Dava konusu aracın ruhsat kaydı ve faturanın incelenmesinde, 09/09/2016 tarihinde …. şase nolu …. Model … Tipli … Plaka nolu aracın toplam 305.914,69 TL bedel ödemek suretiyle davalı tarafından davacı tarafa satıldığı anlaşılmıştır.
Talimat mahkemesince aldırılan bilirkişiler Makine Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …., Hesap bilirkişisi Av. …., Makine Yüksek Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …. raporlarında; taraflar arasında satım sözleşmesine konu olan .. Marka … Model dava konusu aracın 08/09/2016 tarih …. sayılı e-fatura ile davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş.’den 305.114,69 TL bedelle satın alındığını, 8000 mil/13000 km veya 6 ay bakımın 30/03/2017 tarihinde 7226 km’de yapıldığını, 26000 km veya 12 ay bakımının 30/12/2017 tarihinde 21190 km’de yapıldığı, araç frenlerindeki sorunu gidermek için üretim merkezinden/fabrikasından gönderilen …., … ve …. servis aksiyonlarının 16/02/2018, 11/09/2017 ve 19/08/2017 tarihlerinde dava konusu araca uygulandığını, keşif günü sorunun devam edip etmediği tespit edilmediği ancak ilk kez 19/08/2017 tarihinde uygulanan … Servis Aksiyonu sonrası sorunun devam etmesi üzerine 2’inci yeni devam etmesi üzerine 3’üncü servis aksiyonu uygulandığının dikkate alındığında sorunun devam eder nitelikte olduğunu, aracın motor elektronik kontrol ünitesi (ECU) ve gösterge grubu ile ilgili üreticiden/fabrikasından gelen servis aksiyonlarının da davacının aracını kapsadığı ve aracına uygulandığını, imalattan kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olan fren arızanın sürüş ve yol şartlarından kaynaklanmadığı gibi kullanım hatasından da kaynaklanmadığını, davacının arızanın giderilmesi için onarım prosedürünü sonuna kadar takip ettiği, ancak arızanın ikiden fazla kere tekrarlanması ve tamirinin mümkün olmaması, bu nedenle araçta yararlanmanın süreklilik kazanması üzerine süresinde bir ihtar ile ayıp ihbarında bulunduğu ve yine zamanaşımı süresi içerisinde dava açarak kanunun kendisine tanıdığı seçimlik hakkını kullandığı mütalaa olunmuştur.
Talimat mahkemesince aldırılan bilirkişiler Makine Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …., Hesap bilirkişisi Av. …., Makine Yüksek Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …. 05/03/2020 tarihli ek raporlarında; yapılan itirazların yeni bilgi ve belgeye dayanmadığından soyut niteliğindeki itirazların dosyaya sundukları kök rapor fikirlerini değiştirecek nitelikte olmadığından kök raporunda görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik oluşmadığını mütalaa olunmuştur.
Talimat mahkemesince aldırılan bilirkişiler Makine Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …., Hesap bilirkişisi Av. …., Makine Yüksek Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı … 06/11/2020 tarihli ek raporlarında; satış sözleşmesine konu araçtaki ayıbın kök raporlarında belirttikleri gibi aks başlarında imalattan kaynaklanan bir ayıp ve belli olmadığı, gözden geçilmesi sonucunda tespit edilmesinin de mümkün olmadığını, ayıbın rahatsız edici olduğunu, insan sağlığını negatif etkilediğini, aracın üst sınıf olduğunu, beklenen faydanın yapılan servis onarımı ile de giderilemediğini, bu durumun dürüstlük kuralına uygun olarak satıcı firmaya bildirildiği, aynı arızanın devam etmesi üzerine 23/07/2018 tarihli ihtarname ile aracın ayıpsızı ile değiştirilmesini talep ettiği, davacının dürüstlük kuralına uygun bir şekilde hemen ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı hukuki bir değerlendirme olup mahkemenin taktirinde olduğunu, TBK.madde 227 de aracın ayıp halinde seçimlik hakları gösterildiği, buna göre ücretsiz onarım isteyebileceği gibi satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini de isteyebileceğini, somut olayda davacının onarım için birçok kere başvurmasına rağmen onarım sağlanamadığı, ayıbın ağırlığının niteliğinin araçtan beklenen faydayı ortadan kaldırıldığı bu nedenle onarım seçeneğinden vazgeçip değişim talep edebileceği mütalaa olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde, sözleşme, servis kayıtları, bilirkişi raporları delil olarak kabul edilerek; davacı ile davalı şirket arasında sıfır km …. Şasi nolu …marka … model aracın alım satımına yönelik 08/09/2016 tarihli satış sözleşmesinin imzalandığı ve aracın davacı tarafın 305.114,69 TL bedel karşılığında aracı satın alındığı, araç satın alındıktan kısa bir süre sonra aracın ön-arka balatalarından çok yüksek ve ciddi seslerin gelmesi üzerine yaptırmak için davalı şirketin servisine götürüldüğü, aracın sorunu giderildiğinden bahisle davacıya teslim edildiği, arızaların devam ettiği, aracın garanti süresi içerisinde defalarca servise götürüldüğü, araçtaki arızaların niteliğinin, kullanmayı engelleyici ve sürekli olmasından dolayı davalı şirkete Bolu … Noterliğinin 23/07/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi tebliğ edilerek amacın yenisi ile değiştirilmesinin talep edildiği, davacının talebinin kabul edilmemesi üzerine, dava konusu aracın satın alınmasından sonra garanti süresi içerisinde birçok kez yetkili servise götürmesi, araçtaki arızaların giderilmesi için parçaların değiştirildiği, aracın orijinalliğini kaybettiği ve araçtan beklenen faydayı sağlamadığı gerekçesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla satış bedeli olan 305.114,69 TL’nin aracın şimdiki alım gücüne ulaştırılarak araç teslimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle yapılan sözleşme, ticari satış niteliğindedir. 6102 sayılı TTK m. 23 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartı ile tacirler arasında satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişimi sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
TTK.nun 23/C maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
TBK.nun 223 maddesinde “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Araçta ayıp olup olmadığı, ayıbın niteliği, kullanımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve diğer hususlarda uzman bilirkişi kurulu marifeti ile araç üzerinde keşif yapılarak inceleme yapılmıştır.
Servis kayıtlarından dava konusu aracın 16/02/2018 tarihinde sabah ve akşam soğukken ve parktan çıkarken ön ve arka fren balatalarından aşırı kızma sesleri geliyor şikayeti ile gittiği ve aracın arka disk takım ve balatalarının değiştirildiği, 30/12/2017 tarihinde servis aksiyonu gereği motor elektronik kontrol ünitesine ve gösterge grubu yazılım yüklendiği, 11/09/2017 tarihinde düşük hızdan frene basılıp yavaşlarken aşırı yüksek seviyede ötme sesi geldiği, 90 km hızda ilerlerken aracın ön camından pat pat sesleri geldiği şikayeti ile gittiği, ön fren balatalarının değiştirildiği, A direk kaplama fitilinin çıkmış olduğu ve yan rüzgar koruma çıtası değiştirildiği, 19/08/2017 tarihinde garajdan geri geri çıkarken fren balatalarında yüksek seviyede ötme sesi geliyor şikayeti ile gittiği, arka balataların değiştiği, gösterge paneline yazılım yüklendiği, 30/03/2017 tarihinde servise gittiği, servis aksiyonuna istinaden …. sensör kontrolü yapıldığı sorunsuz olduğu, 12/11/2016 tarihinde frenlerde yüksek seviyede ötme sesi geliyor şikayeti ile gittiği, sesin ön fren balatalarından geldiği, ön fren balataları söküldüğü, balatalarda metalleşme mevcut olduğu, fren balataları değiştirilerek problem giderildiği, 02/08/2016 tarihinde iş emri açılarak PDI yapıldığı, denetime elverişli ve gerekçeli hükme esas alınan bilirkişiler Makine Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …., Hesap bilirkişisi Av. …., Makine Yüksek Müh. Motorlu Taşıt Uzmanı …..’nun raporuna göre ilk kez 19/08/2017 tarihinde uygulanan …. Servis Aksiyonu sonrası sorunun devam etmesi üzerine ikinci, yine tekrar etmesi üzerine üçüncü servis aksiyonu uygulandığı dikkate alındığında sorunun devam eder nitelikte olduğu, aracın motor elektronik kontrol ünitesi (ECU) ve gösterge grubu ile ilgili üreticiden/fabrikasından gelen servis aksiyonlarının da davacının aracını kapsadığı ve aracına uygulandığı, imalattan kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olan fren arızasının sürüş ve yol şartlarından kaynaklanmadığı gibi kullanım hatasından da kaynaklanmadığı, davacının arızanın giderilmesi için onarım prosedürünü sonuna kadar takip ettiği, ancak arızanın ikiden fazla kere tekrarlanması ve tamirinin mümkün olmaması, bu nedenle araçta yararlanmanın süreklilik kazanması üzerine davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu bu hali ile aracın imalattan kaynaklanan gizli ayıplı olduğu, araçtaki ayıbın fren, motor, şanzıman arızası niteliğinde olması nedeniyle önemli ayıp olduğu, kullanımla birlikte ortaya çıkan bu ayıpların oluşumunda davacı alıcının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, yasadan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, bu kapsamda davacının aracın yenisi ile değişimini talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, dava konusu ayıplı … plaka sayılı … şase nolu … Model …. Tipli aracın yenisi ile değiştirilmesine, aracın yenisinin mevcut olmaması durumunda TBK m. 224/1-4 bent hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, tüm masrafları davalı tarafa ait olmak üzere sıfır kilometre yenisi ile veya benzeri ile değiştirilmesine, aracın benzerinin de bulunmaması halinde İİK m. 24 uyarınca işlem yapılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Aynı mahiyette Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2018/679 esas ve 2020/1245 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, dava konusu … plaka sayılı …. şase nolu … Model …. Tipli aracın tüm masraflarının davalı tarafa ait olmak üzere AYIPSIZ YENİSİYLE DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-Aracın sıfır kilometre yenisi veya benzerinin bulunmaması (TBK.m. 227/I-4 bent) halinde İİK. m. 24 UYGULANMASINA,
3-Alınması gereken 20.842,38 TL nispi ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 15.631,78 TL nispi ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 29.808,03-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından karşılanan 54,40 TL dava açma gideri, 5.210,60-TL peşin harç, 3.689,00-TL posta gideri, tebligat gideri, talimat bilirkişi gideri olmak üzere toplam 8.954,00- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karardan sonraki yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansın davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza