Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/972 E. 2021/1296 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/972 Esas
KARAR NO : 2021/1296

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …. YAPI KOOPERATİFİ’ni hasım göstererek Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas sayılı dosya ile Tapu iptali ve tescili davasını açtığını, … YAPI KOOPERATİFİ adlı kooperatifi ticaret sicilinden resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiğini, Asliye Ticaret mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesince tarafımıza, işbu davayı açmak için mehil verildiğini, kooperatifin ticaret sicilinden re’sen silindiğini, ihyasını istenilen kooperatifin ticaret sicilinde resen terkin ediliğinde ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini belirterek …. Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı …. YAPI KOOPERATİFİ unvanlı kooperatifi tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TTK’nun geçici 7.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Ttaraflar arasındaki uyuşmazlığın, şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İhyası istenen şirketin sicil kaydının incelenmesinde; …. sicil nolu …. Yapı Kooperatifi’nin …. Mah. …. Sokak …. Yapı Kooperatifi Avcılar/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, meslek grubunun konut inşaatı olduğu, sicil kaydının faal olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle mahkememizce dava şartları açısından dosyanın incelenmesi gerekmiştir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Dava açmakta hukuki yararı olmayan kişi Devletin mahkemelerini gereksiz yere uğraştıramaz. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
Dava şartları, medeni usul hukukuna ait bir kurum olup, amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi).
Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası istenilen …. sicil nolu şirketin …. Mah. … Sokak … Yapı Kooperatifi Avcılar/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, meslek grubunun konut inşaatı olduğu, şirketin sicil kaydının faal olarak devam ettiği anlaşıldığından şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.uyarınca kendini vekille temsil ettiren davalı yararına tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2021

Başkan ….
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza