Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/963 E. 2022/781 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/963 Esas
KARAR NO : 2022/781

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalılardan …. Ltd.Şti. ile müvekkili Banka arasında 2.000.000,00 TL tutarlı 03.06.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, anılan krediyi … müteselsil kefil olarak imzaladığını, …’nun şirket yetkilisi olduğu için eş rızası alınmadığını, anılan kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, kredi borçları zamanında ödenmeyince kredi hesaplarının kat edildiğini ve davalılara Beyoğlu …. Noterliğinin 21.12.2018 tarih ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 25.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, diğer davalıya gönderilen ihtarname ise tebliğ edilemeden iade edildiğini, ancak Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan 56. madde uyarınca sözleşmede yer alan adresindeki değişiklik bilgisini Bankaya bildirmediği takdirde sözleşmede yer alan adresine keşide edilen ihtarname iade edilse dahi, tebligat yapılmış sayılacağını, bu nedenle, davalı …’nun sözleşmede yer alan adresine keşide edilen ihtarnamenin 25.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağını, hesap kat ihtarnamesine rağmen de borçlar ödenmeyince, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalı … …Ltd.Şti. ile dava dışı ipotek veren sıfatı ile borçlu …. hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi, davalı … hakkında ise müteselsil kefil sıfatı nedeniyle, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takipleri başlatıldığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu, dava dışı … adına kayıtlı, müvekkili Bankaya 1. dereceden 600.000 TL bedelle ipotekli İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, … pafta, … ada, … parselde kayıtlı onüç katlı betonarme beş blok bina ve arsası vasıflı ana taşınmazda, 41/9696 arsa paylı, A Blok, 7. kat, 38 nolu konut vasıflı taşınmaz, Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Tal. sayılı dosyasından 16.07.2019 tarihinde yapılan ihale sonucunda 407.800,00 TL bedelle satılmıştır. Anılan ihalenin feshi istemiyle, Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda 31.10.2019 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiğini ve anılan hüküm istinaf ve temyiz incelemesi sonucunda 07.04.2021 tarihi itibariyle kesinleştiğini, bunun üzerine, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ihale tarihi olan 16.07.2019 tarihi itibariyle dosya hesabı yapılarak, ihale bedelinden 204.176,19 TL sının nema getirisinden ise 11.269,70 TL sı olmak üzere toplam 215.445,89 TL sının 13.07.2021 tarihinde ödenmesine karar verilerek anılan ödeme yapıldığını, ihale bedelinden kalan bakiye ise 2. derece ipotek alacaklısına ödendiğini, davalılardan müteselsil kefil … hakkında ise İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile icra takibine borçlu tarafça itiraz edildiğini, 15.04.2019 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz dilekçesinin tebliğ edilmemiş olmakla birlikte, itirazdan haberdar olunduğunda dava şartı kapsamında arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, 28.06.2019 tarihli son tutanak ile anlaşamama tutanağının tanzim edildiğini, ancak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe konu taşınmazın ihale bedelinin alacağımızı karşılayacağı düşüncesiyle, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali için bir yıllık yasal süre içinde İİK madde 67/1 uyarınca dava açılmadığını, ancak, İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden ihale bedeli ödemesi yapılırken, icra hukuku mevzuatı uyarınca, ihale tarihi itibariyle hesaplama yapıldığını, ancak ihale tarihi ile ödeme tarihi arasında yaklaşık iki yıllık süre geçtiğinden, iki yıllık faiz alacağımız tahsil edilemediğini, bu nedenle, davalılardan müteselsil kefil hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına olan itirazın iptali dava açılması süresi geçtiğinden, İİK madde 67/4 de yer alan “….Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır…” düzenlemesi gereği, gerek kredi borçlusu gerekse müteselsil kefil hakkında, alacak davası açma zorunluluğu doğduğunu, davanın kabulüne, davalılardan olan 116.157,56 TL faiz alacağının İİK madde 67/4 uyarınca tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine, arabuluculuk görüşmelerine davalılar tarafından katılım sağlanmadığından, hükümde yargılama giderleri açısından bu hususun dikkate alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; alacaklı banka davaya konu edilen icra takibini, taraflar arasındaki kredi sözleşmesine, kararlaştırılan borç miktarı ve faiz oranına aykırı şekilde fahiş bir bedelle başlatıldığını ve alacaklı banka tarafından müvekkillerinin altından kalkamayacakları bir borcu müvekkillerine yüklediklerinin, ayrıca takip dayanağı ipotekli taşınmazların mevcut icra takibi esas alınarak sattığını, dolayısıyla kendisine haksız bir menfaat sağladığını ve şimdi de takibin eksik kalan kısmı için bu davanın ikame edilmek zorunda kalındığı iddiasıyla müvekkillerinin zaten uğramış oldukları mağduriyeti arttırmaya çalışmakta olduğunu, müvekkillerinin alacaklı bankaya başvurarak kredi talebinde bulunduğunu, banka müvekkillerine kullandırdığı krediye istinaden; teminat olarak müvekkillerinden yasaya açıkça aykırı olarak hem kredi meblağının çok çok üzerindeki değerde taşınmaz ipotekleri aldığını, ayrıca alacaklı banka, yasalara açıkça aykırı olarak, müvekkillerinin tüm ısrarlarına rağmen matbu kredi sözleşmesinin bir suretini müvekkillerine vermediğini, müvekkillerinin kredi sözleşmesi ile ilgili olarak detaylı inceleme, herhangi bir itiraz veya düzeltme haklarını (hatta yasal tüm haklarını)kullanmalarını engellediğini, alacaklı Bankanın tek taraflı olarak ve kendi tasarrufunda belirlediği bir borç miktarı üzerinden müvekkilinden alacağı olduğu iddiasıyla ve tüm hesaplarının kat edildiğini bildirdiğini ve takibe geçtiğini, oysa ki müvekkili şirketin, takip konusu borcun doğum tarihinden sonra ülkemizin bir anda maruz kaldığı ekonomik ve siyasal koşulların meydana getirdiği döviz kurundaki dalgalanmalar, bu dalgalanmaların piyasaları belirsizleştirmesi, son tüketicilerin satın alma davranışlarının olumsuz yönde değişmesi yetmezmiş gibi hemen akabindeki süreçte tüm Dünyayı etkisi altına alan Covid -19 Pandemisi ve bu salgının ülkemiz ekonomisindeki olumsuz etkileri gibi nedenlerle ekonomik dar boğaza girdiğini, alacaklı bankalar ve diğer alacaklılarına karşı olan edimlerini yerine getirmek için çabalayan müvekkili şirketin, şartların Bir türlü düzelmemesi sebebiyle tamamen ödeme güçlüğüne düştüğünü, alacaklı bankanın tüm bu olumsuz tabloya rağmen alacağını bir an evvel kurtarabilme gayesiyle Dünyadaki ve ülkemizdeki olumsuz piyasa koşullarını dikkate almadan takip muamelelerine giriştiğini ve müvekkillerine ait ipotekli taşınmazları satarak alacağını tahsil ettiğini, bankanın tüm bunlara rağmen halen müvekkillerinden bakiye alacağı kaldığını iddia ederek huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, her türlü harç, yargılama gideri, masraf ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketinin davalı … aleyhine 139.580,94-TL toplam alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi(%33) ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketinin davalı … Uluslararası şirketi aleyhine 139.724,25-TL toplam alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi(%33) ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve dosyamız arasına alınan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ve İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları da incelenmek sureti ile Davacı tarafından davalı şirkete kullandırılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı davalı şirketten alacağı olup olmadığı, yine diğer davalı olan … ‘nun müteselsil kefaletten kaynaklı davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, davalıların savunmalarının yerinde olup olmadığı, alacak hususunda tahsilde tekerrür olup olmadığı, faize ilişkin itirazların yerinde olup olmadığı, bakiye faiz alacağının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi ….nın 09/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı … Bank A.Ş. …. Şubesi ile … Uluslararası Organizasyon Turizm ve OtelcilikTic. Ltd. Şti. firması arasında 03.06.2015 tarihinde 2.000.000TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davalı firmaya … kredi kullandırıldığı ve dava konusu Kredili Mevduat Hesabının tanımlandığı, söz konusu sözleşmede diğer davalı …’nun Müteselsil Kefil sıfatıyla, sözleşmede belirtilen tutar olan 2.000.000TL için imzalarının bulunduğunun görüldüğü, dava konusu kredi ve KMH kredi borç anapara tutarları 13.07.2021 tarihinde kapatıldığını, bu davanın, ödenmemiş kalan faiz tutarları için ikame edildiğini, davacı-alacaklı Bankanın, 13.07.2021 tarihi itibari ile dava konusu … Kredi ve Kredili Mevduat Hesabı için talep edebileceği, ödenmemiş faiz ve ferileri Alacak tutarı toplamının 70.545,94TL olduğu, dava konusu, akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri kapsamında söz konusu … Kredi ve Kredili Mevduat Hesabı Faiz Borcunun ödenmesinden,; davalılardan … Uluslararası Org. Tur. ve Otelcilik Ticaret Ltd. Şti’nin asıl borçlu sıfatıyla, davalılardan …’nun ise; asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmedeki kefalet bedeli kadar sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyamızın bilirkişiye tevdi edilerek hem taraf itirazlarının değerlendirilmesi, hem de ek rapor hazırlanır iken davanın alacak davası olduğu hususunun dikkate alınarak değerlendirme yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi …’nın 27/07/2022 tarihli ek raporunda özetle; Davalı vekilinin itirazlarında yer alan; icra takip dosyalarında yer alan faizler, iş bu Dava konusu olmadığından KÖK Raporda değerlendirilmediğini, ancak, dava konusu “alacak dosyası” ile ilgili tüm faiz kalemleri tek tek, detaylı bir şekilde değerlendirildiğini, takdirin mahkemeye ait olmak üzere Davacı Banka vekili ve Davalılar vekili tarafından itiraz edilen maddelere açıklama getirildiğini, kök raporundaki hesaplamalarıma ilişkin görüşleri aynen koruduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, Bankacılık işlemlerinen kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ana ve ek raporunu dosyamıza sunmuştur.
Davacı iddiası genel kredi sözleşmesi kapsamında alacak iddiasına dayanmakta olup, diğer davalı …’nun ise müteselsil kefil olduğu iddiası ile sorumlu olduğuna dayanmaktadır.
Davalının söz konusu kredi sözleşmesinin geçersizliği ve buna bağlı olarak kefalet şartının da geçersizliği iddiaları bulunmamakla ve bu hususta uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla birlikte ayrıca söz konusu sözleşmede diğer davalı …’nun müteselsil kefil sıfatıyla, sözleşmede belirtilen tutar olan 2.000.000TL için imzalarının bulunduğu, kefilin şirket yetkilisi olması nedeniyle eş rızasına ihtiyaç olmadığı, bu sebeple kefilin sorumluluğu hususunda bir şüphenin kalmadığı anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada davalıların sorumluluğu geçerli sözleşmeye dayanılarak davalı asıl borçlu şirketin ödeme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, buna bağlı olarak hem asıl borçlunun hem de müteselsil kefil olan diğer davalının davacıya karşı ne kadar sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Konunun teknik uzmanlığı gerektirmesi nedeniyle bankacı bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapor neticesinde davacı asıl borçlunun dava tarihi itibariyle 70.545,94 TL davacıya kredi sözleşmesi kapsamında borcunun bulunduğu, diğer davalının geçerli kredi sözleşmesi ve buna bağlı olarak geçerli kefalet şartı nedeniyle asıl borçlu ile beraber davacıya karşı sorumlu olduğu, davacının bakiye alacak yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
A)70.545,94-TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B)Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.818,99- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.983,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.835,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 518,37-TL’sinin davacıdan tahsiline, geri kalan 801,63-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 11.287,35-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalıların kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 1.983,69-TL peşin harç, 1.035,50-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.078,49-TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak 1.869,56-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2022
Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza