Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/948 E. 2022/435 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/948 Esas
KARAR NO : 2022/435 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri adına girişilmiş olan Antalya İcra Dairesinin … Esas Sayılı icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile davalının ruhsatı davalı adına bulunan … plakalı aracı kiralamak üzere Büyükçekmece …. Noterliği’nin 11/07/2017 tarih ve .. yevmiye numaralı kira sözleşmesi yaptığını, tarafların kira sözleşmesinin bitimi ile birlikte aracın devrini gerçekleştireceğini, müvekkili ve davalının kira sözleşmesinin bitiminden sonra aracı satın almak üzere 2.150,00-TL miktarlı 20/11/2017 tarihinde başlamak üzere birer ay ara ile sıralı 36 adet senet akdettiğini, müvekkilinde aracın 2 ay kalmasından sonra araç üzerinde rehin olduğunu fark etmesi nedeniyle müvekkilinin aracı davalıya iade ettiğini, davalının aracı iade almasına rağmen senetleri iade etmediğini, senetlerle ilgili herhangi bir hukuki işlem yapmayacağını bildirdiğini, davalının iş yerinde beş yıl kadar çalışan müvekkilinin aralarında bulunan güven ilişkisine dayanarak senetlerin davalıda kalmasına, aksi durumda yok edileceğine dair kendisinden sözlü olarak tanıklar huzurunda güvence aldığını, davalının tüm güven bağlarını yok sayıp haksız olarak hukuki yararı olmamasına rağmen icra takibi başlattığını, davalının haksız kazanç sağlama ve haksız zenginleşme gayreti içinde olduğunu, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar icra dosyası üzerine tedbir konulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapması sebebiyle takip miktarının %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı adına duruşmalara katılan olmamıştır.
Davacı tarafça davanın Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasında açılmış olduğu; Küçükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/11/2021 tarihinde kesinleşen 21/09/2021 tarih … E. … K. Sayılı ilamı ile “… taraflar arasındaki uyuşmazlığın kıymetli evrak niteliğindeki bonodan kaynaklandığı, bononun Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olması sebebiyle tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu” gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72 maddesi gereğince kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … ve … olduğu, 2.150-TL bedelli 25 adet bono dayanak yapılarak 53.750-TL asıl alacak, 9.391,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.141,38-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, söz konusu icra dosyasına dayanak yapılan senetler incelendiğinde 20/11/2017-20/11/2019 tarihleri arası (bu tarihler de dahil olmak üzere) 1 ‘er ay vadeli 25 adet senet olduğu, senetlerin ön ve arka yüzünde araç bedeli olarak verildiğine ilişkin herhangi bir ibarenin yer almadığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Beylikdüzü ve Zeytinburnu Vergi Dairesi Müdürlüklerine müzekkere yazılarak tarafların gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazılar ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; tarafların gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacı …’un …. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef olduğu, bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği; davacı …’un …. vergi kimlik numarasında kayıtlı 07/12/2020 tarihinde işletme ve diğer idari danışmanlık faaliyetleri (bir organizasyonun stratejik, mali, pazarlama, üretim, iş süreçleri, proje vb.) Yönetim hizmetleri ile ticari marka ve imtiyaz konularında danışmanlık işinden dolayı mükellef olduğu, 1. ve 2. sınıf tacir olmadığı, Serbest Meslek Kazancı Defteri tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
Zeytinburnu Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davalının Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğünün …. vergi kimlik numaralı mükellefi … Şeker Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin kanuni temsilcisi ve ortağı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinden … plakalı araca ait kayıtların bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmış, incelenmesinde araç sahibinin … Şeker Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. olduğu görülmüştür.
Büyükçekmece … Noterliğinden 11/01/2017 tarih ve …. yevmiye numaralı Kira Sözleşmesinin onaylı bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmış; incelenmesinde; kiraya verenin … Şeker Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti., kiracının … olduğu, … plaka sayılı … marka, Kamyonet (…) cinsindeki … model …. tipindeki aracın 1 yıl süre ile aylık 750-TL bedelle kiralanmasına ilişkin sözleşme olduğu, sözleşmenin 7. Maddesinde “kiralanan aracın kira süresi içinde satılsa bile kira sözleşmesinin sona ermesine kadar kiracıda kalacağı ” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da eğer dava kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası ise, kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesi gereği, hukuki ilişkiye bakılmaksızın kambiyo senedinin borçlusu olan davacının kambiyo senedi alacaklısına borçlu olmadığı hususunu ispat etmesi gerekmektedir.
Öte yandan, senede karşı ileri sürülen hukuki işlemlerin HMK madde 200’deki düzenleme uyarınca senetle ispatı zorunludur. HMK 201. maddesi gereği, senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı savunma olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nın 203. maddesindeki istisna kapsamında kalmadığı sürece HMK 200. maddedeki ispat sınırının altında olsa dahi ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.

İddia, savunma, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Antalya Genel İcra Dairesinin … Sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davanın kambiyo senetlerinden kaynaklı İİK 72 maddesi kapsamında açılmış menfi tespit davası olduğu, kambiyo senetleri illetten mücerret olduğundan senedin aksini iddia eden tarafın iddiasını ispatla yükümlü olduğu, şeklen geçerli olan ve imzası davacı kabulünde olan bonoya dayalı olarak borçlu bulunmadığını ispat yükünün, borçlu tarafa ait olduğu, somut olayda davacı taraf her ne kadar dava konusu senetlerin araç alım satımına ilişkin olarak verildiğini iddia etmiş ise de, senetler üzerinde borcun sebebine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davacı tarafın bu iddiasını ispata yarar bilgi, belge ve delilin dosyaya yansımadığı, bononun kural olarak mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerektiği, davacı vekilinin dosyaya iddiasını kanıtlayacak mahiyette yazılı ve kesin delil sunamadığı, dolayısıyla ispat yükü üzerinde olan davacının bu iddiasını ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanılmadığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.078,30-TL harçtan mahsubuna, artan 997,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı … ve vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸