Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/933 Esas
KARAR NO : 2021/1100
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili araç alım – satım işi ile iştigal ettiğini, icra ettiği iş nedeniyle de davalı ile oto araç satış ofisi olarak kullanmak amacıyla aşağıda açıklanacağı üzere davaya kira sözleşmesini imzaladığını, davalının, 12.07.2021 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünce … Esas sayılı ve 09.08.2021 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünce …. Esas sayılı icra takiplerini başlattığını, bu icra takipleri neticesinde müvekkiline haciz işlemleri uygulandığını, Davalı ve müvekkili arasında 01.01.2021 yılında … Mah. … Sk. … …./…. adresini konu edinen 2 yıllık bir kira sözleşmesi ve bu sözleşmenin teminatı niteliğinde bono imzalandığını, davalının söz konusu icra takibini kira sözleşmesi ve kira sözleşmesinin teminatı olan bonoya dayanarak açtığını, dolayısıyla davalının kötü niyetli olarak mükerrer ödeme talep ettiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin geçersiz/sahte olan kira sözleşmesinin geçerliliğine inanarak davalıya banka yoluyla 47.290,00 TL ve elden tanıklar huzurunda verilen nakit tutarlar olmak üzere olmak üzere toplam 60.000,00 TL ödeme yaptığını, fakat davalının, kiralanan yerin asıl maliki olmadığı gibi kira sözleşmesi yapmaya da ehliyeti bulunmamakla birlikte, aynı zamanda taşınmaz kira sözleşmesinde belirtilen gereksinimleri de sağlamadığını, müvekkilinin dolandırıldığını anladıktan sonra yapmış olduğu araştırmalar neticesinde söz konusu taşınmazın davalı tarafından birden fazla kişiye kiralanmış olduğunu öğrendiğini, davalının malik gibi davranarak müvekkilini dolandırdığını ve aldattığını, bu nedenlerle borçlu olmadığının tespitine, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünce … Esas sayılı dosyasının öncelikle teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise %15 teminatın yatırılarak haksız ve hukuka aykırı icra takibinin tedbiren durdurulması ile tüm hacizlerin kaldırılmasına, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava kambiyo senedinden ötürü menfi tespit davasıdır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, kambiyo senetleri illetten mücerret senetler olup, bu tür senetlerden kaynaklı davalarda görevli mahkemeler her ne kadar genel kurala göre Ticaret Mahkemeleri olsa da olayımızda uyuşmazlık konusu kambiyo senedinin kira ilişkisinden kaynaklı muhtemel borçlara teminat amacıyla davalıya verildiği, neticede asıl ilişkinin kira ilişkisinden kaynaklı olduğu, kira ilişkisinde kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla dava hakkında usul yönünden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 16/11/2021
Katip ….
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza