Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/919 E. 2021/1074 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/919 Esas
KARAR NO : 2021/1074

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde;Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayı ile Tasfiye Halinde …. Ltd.Şti’nin fesih kararı alındığını, İstanbul Ticaret Odasının beyanında şirket feshinin şirketin yönetim kurulu kararını almasıyla mümkün olacağına bildirmesi üzerine, ancak şirket ortaklarından ….’in vefatından ve verasetçinin olmadığından yönetim kararı alınamadığını, ancak mahkeme kararı ile şirketin kapanması için mahkeme kararı alınmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TTK 636/2 ve 3.bendi kapsamında fesih ve tasfiye istemine ilişkindir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …. Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. nosunda kayıtlı davalı …’nin TTK.636.maddesi gereğince feshine, …’ün vasfının tasfiye memuruna çevrilerek tasfiye devam ettiği sürece görevinin tasfiye kararının tescil edileceği tarihine kadar devamına karar verildiği anlaşılmıştır.

Öncelikle mahkememizce dava şartları açısından dosyanın incelenmesi gerekmiştir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Dava açmakta hukuki yararı olmayan kişi Devletin mahkemelerini gereksiz yere uğraştıramaz. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
Dava şartları, medeni usul hukukuna ait bir kurum olup, amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi).
Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili Tasfiye Halinde … Ltd.Şti’nin feshi için karar alınmasını talep etmiş ise de; aynı talebin değerlendirilmesi sonucu Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı davalı …’nin TTK.636.maddesi gereğince feshine, …’ün vasfının tasfiye memuruna çevrilerek tasfiye devam ettiği sürece görevinin tasfiye kararının tescil edileceği tarihine kadar devamına karar verildiği, yapılan incelemede; şirketin feshi kararının 22/09/2021 tarihinde tescil edildiği, davacının adı geçen şirketin tasfiye memuru olduğu, mahkememizce şirketin feshine karar verilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’da hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiş olup, hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar, gerek dava açıldığı sırada ve gerekse de yargılama süresince mevcut olmalıdır düzenlemesi dikkate alınarak 6100 sayılı HMK.nun 114/h maddesinde hukuki yarar dava şartları içerisinde gösterilmiş olup aynı yasanın 115.maddesinde mahkemenin açılan davada hukuki yararın bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında re’sen gözeteceği belirtilmiştir. Davanın hukuki yarara ilişkin davanın şartları oluşmaması nedeniyle reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 114. ve 115. madde uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi.10/11/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸