Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/914 E. 2021/1264 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/914 Esas
KARAR NO : 2021/1264

DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173))
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022

Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar 20/09/2021 tarihli yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş olmakla mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Alacaklısı müvekkili firma ve borçlusu davalı ….. Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.olan, Konya … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibin gerekçesinin müvekkili firmaya elektrik tedariki ve satışı yapan davalı/borçlu firmanın elektrik enerjisi satış lisansı iptal edilmesine rağmen müvekkili firmaya fatura ettiği ve müvekkili firmadan tahsil ettiği 20.10.2020 tarihli toplam 1.113.505,44 TL meblağlı ve yine 20.10.2020 tarih 378.560,12 TL meblağlı faturalar bedelinin iadesine talebine ilişkin olduğunu, EPDK’nın 09.07.2020 tarihli ve … sayılı kararı ile davalı firmaya elektrik enerjisi tedarik lisansı verildiğini, davalı firmanın bu lisans kapsamında müvekkili firmaya elektrik enerjisi satışına başlamasına rağmen 2020 yılı Ekim ayında davalı firmanın maddi yükümlülüklerine yerine getirmemesi sebebiyle ….. tarafından elektrik enerjisi tedarik sözleşmesinin iptal edildiğini, bu sebeple davalı firmanın hukuken mevzuat gereği elektrik enerjisi tedarik ve satış imkanının kalmadığını, buna rağmen müvekkili firmaya 2020 yılı Ekim ayı için toplam 1.434.065,56 TL elektrik tüketiminden kaynaklı fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkili firmanın işbu faturalara ilişkin (fazla faturalandırma mahsup edildikten sonra) ödemeyi … Bankasına ait 21.10.2020 tarihli 1.055.505,44 TL meblağlı ve yine 21.10.2020 tarih 378.560,12 TL olmak üzere toplam 1.434.065,56 TL ödeme yaptığını, davalı/borçlu firmanın tedarik etmediği elektrik bedeline ilişkin olarak tanzim etmiş bulunduğu faturalardaki bedeli müvekkiline iade etmediğini, bu sebeple borçlu firmanın müvekkili firmaya halen 1.492.065,55 TL borçlu olduğunu, davalı borçlu firmanın müvekkili firmanın iade faturalarını kayıtlarına işlemesine ve haksız şekilde faturalandırılan bedeli iade etmesi gerektiğini kabul etmesine rağmen ekonomik sıkıntıları sebebiyle parayı iade etmediğini, taraflarınca müvekkili firmaya davalı firma tarafından iadesi gereken 1.492.065,55 TL ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizlerinin tahsili cihetinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın tamamen zaman kazanmak amaçlı icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalı firma hakkında yüksek meblağlı bir çok tahsil edilememiş sonuçsuz icra takibinin bulunduğunu, davalı firma yetkililerine uzun zamandır fiziken ve herhangi ulaşım vasıtasıyla ulaşılamadığını, İİK.’nun 177.maddesinde belirtilen doğrudan doğruya iflasın şartları oluştuğundan davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK.nun 177.maddesi gereği davalı şirketin doğrudan iflası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; İİK.nun 177 ve devamı maddelerine dayalı iflas yoluyla ilama dayalı takipte tarafların arasındaki ilam dikkate alınarak doğrudan iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; … sicil nolu ….. Elektrik Enerjisi Toptan Satış Anonim Şirketi’nin 21/04/2020 tarihinde kurulduğu, …. Mahallesi … Caddesi … Blok No:… Bahçelievler/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, şirket yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.

Davacı tarafça iflas avansının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 28/01/2021 tarihinde davacı …. Süt Ve Gıda Mamülleri Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından davalı ….. Elektrik Enerjisi Toptan Satış Anonim Şirketi aleyhine davanın açıldığı, dosyanın derdest olduğu, duruşmasının 12/01/2022 tarihine talik edildiği anlaşılmıştır.
Konya … İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 20/11/2020 tarihinde toplam 1.499.055,78 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun vekili vasıtasıyla borca ve yetkiye itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Öncelikle mahkememizce dava şartları açısından dosyanın incelenmesi gerekmiştir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Dava açmakta hukuki yararı olmayan kişi Devletin mahkemelerini gereksiz yere uğraştıramaz. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
Dava şartları, medeni usul hukukuna ait bir kurum olup, amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi).
Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili İİK.177.maddesi uyarınca davalı şirketin doğrudan iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de;
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nın 177.maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri” üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas, Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 117/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen 4 bent ise sırasıyla;
1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3-308 inci maddede ki hal varsa;
4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır
Somut olayda davacı,parayı iade etmediğini, taraflarınca müvekkili firmaya davalı firma tarafından iadesi gereken 1.492.065,55 TL ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizlerinin tahsili cihetinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın tamamen zaman kazanmak amaçlı icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalı firma hakkında yüksek meblağlı bir çok tahsil edilememiş sonuçsuz icra takibinin bulunduğunu ve bu sebeple Konya … ATM’de itirazın iptali davası açtığını ve davanın derdest olduğunu beyan etmiştir.
Türk Ticaret Kanununda ve özel kanunlarda tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi tutulan gerçek ve tüzel kişiler hakkında iflâs takibi yapılabilir. İflâs takibi yapılabilmesi için gerekli olan bu şart resen gözetilir ve araştırılır.
İflâsa tâbi bir borçluya karşı İİK m. 155 vd. maddelerine göre iflâs yollarından herhangi biri ile (genel iflâs yolu, kambiyo senetlerine ait iflâs yolu veya doğrudan doğruya iflâs yolu) takip yapılması mümkündür.
Doğrudan doğruya iflas davalarında, iflasın açılmasından önce iflas yolu ile icra takibi yapılması söz konusu olmadığından davacının alacaklı sıfatının kanıtlanması zorunludur. (Sümer Altay, Türk İflas Hukuku, Cilt: 1, Sayfa: 477, İstanbul, 2004) Bu durumda İİK. nun 179. maddesi çerçevesinde borca batık olduğu ileri sürülen şirketin iflasını, şirket yetkilisi ve tasfiye memurları dışında alacaklı isteyebilir ise de belirtildiği üzere iflas isteyen kişinin öncelikle alacaklı olup olmadığı tespit edilmelidir.
Davacının bu şartlar altında kanunda belirtilen şekilde ve mevcut durum itibari ile ve halihazırda hukuken alacaklı konumunda bulunmadığı sabit iken iflas davası açması olanaklı değildir.
Davacının diğer talebi ise dayandığı doğrudan iflas sebebinin (İİK’nun 177/1-4) somut davada bulunup bulunmadığı noktasında olup fazla ödenen bedelleri kendisine ödememek için gerek hileli işlemler yaparak gerekse mal kaçırdığını iddia etmiş olup İİK’nun 177/1 ifade edilen aynen “Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa” şeklindeki doğrudan iflas sebebine dayandığı görülmüş olup hileli işlemlere ve mal kaçırmaya dair davacı delil sunamadığından bu iddiası da yerinde görülememiştıir.
Sonuç olarak İflas davalarının temel unsurlarından biri, davacının alacaklılık sıfatını ispatlamasıdır. Yukarıda anılan gerekçelerle davacı alacaklı olduğunu yasanın aradığı şekilde ialama dayalı olarak ispat edemediği gibi İİK 177/4 maddesi uyarınca da ilama bağlı bir alacak da dava tarihi itibari ortada olmadığı sabittir. Zira İİK’nın 177/4 hükmü uyarınca, “İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse” borçlu hakkında takip yapılmaksızın doğrudan iflası istenebilir. Dolayısıyla borçlunun doğrudan iflasının istenebilmesi için ilama bağlı alacağın icra emri ile talep edilmesi zorunludur. Davacı bu şartı da yerine getirmemiştir. Davacı alacağını ilamsız takip yoluyla yapıla takibe itiraz edilmiş olup alacak kesinleşmemiştir. Bu ana şart dikkate alınarak davalının doğrundan iflasını talep edilemeyeceğinden davacının davalı hakkındaki doğrudan doğruya iflas talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider ve iflas avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e-duruşmalı olarak yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸