Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/907 E. 2022/882 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/907 Esas
KARAR NO : 2022/882

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ve Tic Ltd. Şti. (“…”) İle müvekkil şirket arasında ticari mal alım satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğunu, söz konusu ticari ilişkiden kaynaklanan alacak-borç ilişkisinin teminatı olarak diğer davalı ve aynı zamanda borçlu şirket yetkilisinin kardeşi … … adına kayıtlı İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … pafta, … parsele kain bahçeli ev ve samanlık nitelikli taşınmazdaki hissesine 13.03.2009 tarih ve …. yevmiye numaralı işlemi ile 500.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, borçlu şirket tarafından borçların vadesinde ödenmediğini, akabinde alacağın tahsili amacıyla tarafımızca Büyükçekmece…. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız İcra Takibi başlatılmış olduğunu, davalıların yetki itirazı ile Bakırköy İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile takibe devam olunduğunu, davalılar tarafından ilgili takibe de haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edildiğini, davanın kabulü ile davalıların itirazının iptalini, davalılar aleyhine tarafımıza verilmek üzere %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve ilam vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, yerleşik Yargıtay kararlarında yer aldığı üzere itirazın iptali davalarında tebligat icra dosyasında vekil olan avukata yapılması gerektiğini, vekile yapılmayan tebligatın usulsüz olduğunu, zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, taraflar arasında 2014 tarihinde yapılmış olan ibraname ve fesih sözleşmesi bulunmduğunu, taraflar bu ibranameyi yaparken cari hesap sözleşmesini de yapmış bulunduklarını, yani taraflar arasına en son 2014 tarihinde cari hesap yapıldığını, davacının müvekkili nezdinde her hangi bir alacağı bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacının edimini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğratılmış olup ticari itibarının zedelendiğini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı şirket ve davalı şahıs aleyhine 374.031,24-TL toplam ve asıl alacağını, asıl alacağa işleyecek yıllık (%13,75) oranında ve değişen oranlarda cari faizi ile birlikte, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Mali Müşavir …. 10/06/2022 tarihli raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 374.031,24 TL alacaklı olduğu, davalının 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 711.213,06 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterlerinin karşılaştırılması neticesinde; takip tarihi itibariyle taraflara ait ticari defterlerin davacının davalıdan 374.031,24 TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, taraf ticari defterlerinin de teyit ettiği üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 374.031,24 TL alacaklı olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarının takdirinin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş ve taraf defterleri incelenmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerine göre davalıdan 374.031,24 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 711.213,06 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar taraflar arasında ibraname düzenlendiğini ve alacak borç ilişkisinin sona erdiğini iddia etmişse de söz konusu ibranamenin 2014 tarihli olduğu, söz konusu feshin ise ileriye dönük fesih olduğu, diğer değişle 2014 tarihi için hüküm ifade etse de tarafların 2015 yılı ve devamı yıllarında da ticari ilişkilerinin bulunduğu, bu tarihten sonra da ticari ilişkilerine devam ettikleri anlaşılmakla bu savunmaya itibar edilmemiştir. Ayrıca taraflar tacir olup, aralarında akdedilen bayilik sözleşmesinin incelenmesinde … maddesinde davacı tarafa ait defter belgelerindeki kayıtların delil olarak kabul edileceği hüküm altına alınmış olup, hem incelenen ticari kayıtlar hem de sunulan sözleşmedeki delil şartı göz önüne alındığında davalı defterlerindeki kayıtlara göre her ne kadar davacıya daha fazla borçlu görünse de davacı kayıtlarındaki miktar itibariyle davacı kayıtları ile davalı kayıtlarının örtüştüğü, bu durumda uyuşan kayıtlarına göre davacının davalıdan icra takibine konu miktar kadar alacaklı olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 25.550,07-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.387,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.162,55-TL harcın davalılardan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 55.364,37 -TL ücreti vekaletin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 6.387,52-TL peşin harç, 1.021,60-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.468,42-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2022

Katip….
¸e-imza

Hakim …..
¸e-imza