Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/867 E. 2022/477 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/867 Esas
KARAR NO : 2022/477 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/12/2020 tarihinde davalının araç parçalarını yaparak tüm tamirini yaptığını, buna ilişkin faturasını kestiğini, müvekkili şirketin parça ve hizmet bedelini defalarca istemine rağmen ödemelerini almadığını, alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu, bu hususta arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun borçlu olduğunun sabit olduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememek ve müvekkilinin alacağına geç kavuşmasını sağlamak maksadıyla icra takibindeki alacağa haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek müvekkilini zarara uğrattığını bildirerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve kötü niyetli olarak icra takibinin durmasına sebep olan davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli yapılması sebebiyle İİK”nun 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanlarında; kendisinin herhangi bir borcu olmadığını, aracının arıza yaptığını, davacıya tamir için götürdüğünü, ancak kendisine malzeme listesi çıkardıklarını, tutarın çok pahalı geldiğini bu nedenle parçaları kendisinin alarak davacıya teslim ettiğini, daha sonra kendisinden 6.000,00 TL’lik parça ve işçilik parası istediklerini, bu tutarı banka havalesi ile gönderdiğini, kendisine sonradan gönderilen faturada anlaşmalarının dışında işlemlerin yapıldığını, kendisine fazla borç çıkardıklarını, kendisinin de bunu kabul etmediğini, aracının hususi kendi ihtiyaçları için kullandığı araç olduğunu, kendisinin Kırklareli’nde öğrenci olduğunu, kendisine davacı tarafça çıkarılan faturayı kabul etmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hususi araç tamirine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı hakkında 13.543,43-TL asıl alacak, 40,44-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.583,87-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, 14/01/2021 tarihinde davalı borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Avcılar Vergi Dairesine yazılan yazıya verilen cevapta; davacının 213 Sayılı VUK’nun 177. Maddesi kapsamında 2. Sınıf tacir olduğu ve yine aynı Kanunun 193. Maddesi gereği işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, Sarıveliler Mal Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta; davalının herhangi bir mükellefiyet kaydının olmadığının bildirildiği görülmüştür.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı belirtilmiş, 3/1. fıkrasında ise; tüketiciyi, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak; tüketici işlemini ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlamıştır. Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davanın araç tamirine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı hususunda Vergi Dairesi’ne yazı yazıldığı, Sarıveliler Mal Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta davalının mükellefiyet kaydının olmadığının bildirildiği, dolayısıyla davalının TTK anlamında tacir olmadığı, uyuşmazlığın davalıya ait hususi aracın tamirinden kaynaklandığı anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin HMK 114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereğince görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5-6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
6-Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸