Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/831 E. 2022/1072 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/831 Esas
KARAR NO : 2022/1072

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …. ŞTİ. ile …’in aralarındaki ticari ilişki nedeniyle, müvekkili şirket tarafından 03.12.2019 tarihli, …. numaralı ve 20.969,87 TL tutarlı fatura düzenlenerek borçluya gönderildiğini, borçlunun müvekkili şirkete söz konusu faturadan kaynaklı olarak 5.000-TL bakiye borcu bulunduğunu, talep edilen muaccel borcun ödenmemesi üzerine de Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı icra takibi uyarınca kendisine gönderilen ödeme emrini tebliğ alan davalı borçlunun tüm borca, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini, haksız itirazların kabulünün mümkün olmadığını, itirazın iptali davası açmadan önce 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 6102 sayılı TTK’ nın 4. maddesi çerçevesinde Arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunduğundan, …. başvuru numarası ile arabuluculuk başvuru yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, davacı şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki gereği kendi edimini yerine getirerek davalı borçluya mal/ hizmet verdiğini, davalı borçlunun ise kendi edimlerini yerine getirmediğini, borcunu geri ödemediğini, dolayısıyla davalının borçlu sıfatına haiz olduğunu, borcunu zamanında ödemeyerek takip başlatılmasına sebebiyet veren davalının asıl alacağın yanı sıra faiz ve fer’ilerden de sorumlu tutulması gerektiğini, bu nedenlerle davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava konusu edilen alacağa yönelik malların müvekkiline teslim edilmediğini, davacı tarafın faturaya konu edilen malların müvekkiline teslim edildiğini ispat etmek durumunda olduğunu, davacının ticari defterlerinin incelenmesini istediğini, davacının ticari defterlerinde söz konusu alacak mevcutsa dahi davacının bu alacağa dair konu ettiği …. nolu faturalardaki malları bizzat davalı müvekkiline teslim ettiğini imzalı irsaliyeleriyle ispat etmesi gerektiğini, çünkü söz konusu alacağın faturaya konu mallardan kaynaklandığı iddiasının davacıya ait olduğunu, davacı tarafından dayanak yapılan faturalarda yazılı alacak teslimi gerekli mallara dayandığını, ancak bu malların davalıya teslim edilmediğini, talep edilen faiz oranı ve faiz başlangıcının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturanın müvekkiline tebliğ edildiğini ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, davacının icra inkar tazminatının usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu alacağın likit bit alacak olmadığını, davacı takibin ekine faturayı eklemediği için söz konusu faturayı göremediğimizden faturanın tarihini inceleme imkanı olmadığını, bu sebeple zamanaşımına ilişkin defi hakkını kullandığını, alacağın zamanaşımına uğramış olması halinde zamanaşımına uğramış alacağın bu sebeple de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle usulden reddine, davanın esastan reddine, alacağın zamanaşımına uğramış olması halinde zamanaşımına uğramış alacağın bu sebeple de reddine, haksız yapılan icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacıya tahmilin karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacının davalı şahıs hakkında 5.000,00-TL alacağın tahsili ile asıl alacağına yıllık reeskont avans faizi ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından dilekçeyle itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, Bilirkişi Mali Müşavir….’ın 21/02/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı yan 2020 Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönündenusulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı Ticari defterlerinin HMK 222 mad.gereğince davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, davalı yanın 2020 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, davacı yanın, icra takip tarihi olan 04/11/2020 tarihi itibariyle 4.000- TL alacaklı oldukları kanaatine varılmış olduğu, davacı lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasayaistinaden icra takip tarihi olan 04/11/2020 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, reeskont avans faizi talep edebileceği sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek Bilirkişi Mali Müşavir ….’ın 06/09/2022 tarihli ek raporunda özetle;Davacı yan 2019 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, Davacı yan 2020 Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın 2020 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, davalı yan tarafından 2019 yılı ticari defterlerin inceleme için tarafıma ve dosyaya sunulmamış olduğu, kök Raporda bir değişiklik olmadığı, davacı yanın, icra takip tarihiolan 04/11/2020 tarihi itibariyle, davalı yandan 4.000, TL alacaklı oldukları kanaatin varılmış olduğu, davacının lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 04/11/2020 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, reeskont avans faizi talep edebileceği sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkinden kaynaklandığı iddia edilen fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp değerlendirilmiştir.
İddialar doğrultusunda mahkememizce teknik bilirkişiden rapor alınmış alınan rapor ve ek neticesinde, davacı tarafa ait …. yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, yine alacağın dayandığı fatura tarihinin 2019 yılı olduğu anlaşılmştır. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması ve taraf defterlerinin kayıtlar olarak birbirini teyit etmemesi nedeniyle davacı defterlerindeki kayıtlara itibar edilmemiş, davacı iddialarının ispata muhtaç olduğu, iddiasını ispata yarar başkaca delil de sunamadığı anlaşılmakla “tevehhüme itibâr yoktur” (soyut beyana itibâr edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca takip yapmada davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalını kötü niyet tazminat talebi hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 60,39-TL harçtan mahsubuna, bakiye 20,31-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; MİKTAR YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza