Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/819 E. 2022/1074 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/819 Esas
KARAR NO : 2022/1074

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili …. Sigorta A.Ş. nezdinde …… nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olan …. plakalı araç 06.10.2019 tarihinde … numaralı davalının işyerinde vale olarak görev yapan … numaralı davalı …. sevk ve idaresinde iken …. plaka numaralı araca çarpıp hasar gördüğünü, 06.10.2019 tarihinde meydana gelen bu kaza sonucu sigortalı tarafından hasar başvurusu yapıldığını, müvekkili şirket tarafından sigortalı araç üzerinde, Sigortacılık Kanunu’nun 22.nci md.si gereğince bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın, miktarı ve niteliği yönünden tespiti yaptırıldığını, yapılan hasar ekspertiz sonucu, sigortalı araçta oluşan hasar tespit edildiğini, hasar tespitine göre, davacı sigorta şirketince, 29.319,52 TL hasar bedeli olarak ödenerek sigortalının zararı karşılandığını, müvekkili davacı şirket, söz konusu ödeme ile TTK.M. 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olmuştur ve zarar verenlere karşı rücu ve talep hakkı doğduğunu, davaya konu kaza nedeniyle, müvekkilinin sigortalısına ait aracı kullanmakta olan vale ….. sorumlu olduğunu, … numaralı davalı ….. da bu kaza sonucu oluşan zarardan dolayı sorumlu olduğunu, Zira, Davalı …. , anılan yerde “… ” adlı işyerini işletmekte olup … numaralı davalı …. , …. ‘ya ait işyerinde vale olarak görev yaptığını, bu husus 06.10.2019 tarihli kaza tespit tutanağı ve bu tutanak üzerine davalı …. ‘un düştüğü “…. nin yazdıkları doğru olduğunu, Okudum kabul ediyorum” şerhi ile de sabit olduğunu, Davalı …. ‘un vale olarak çalıştığı diğer davalı …. ‘nın bu hasardan sorumlu olduğu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08.05.2017 tarih ve 2016/4685 E ve 2017/2691 K. Sayılı kararında “Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava alışveriş merkezinde valeye park için teslim edilen araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkin olduğu, olayın meydana geliş şekli bakımından da taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, olay günü valeye park edilmesi için teslim edilmiş olup, aracın vale tarafından alınması sonrasında, güvenlik şirketi elemanı olduğu anlaşılan davalı … tarafından bolardın yanlışlıkla kaldırması sonucunda araç ön tampon ve ön cam ve bunlara bağlantılı noktalardan ağır hasar gördüğü, durum tesbit raporunda da yer aldığı, aracın avm otoparkına bırakıldığının sabit olduğu, aracın güvenle saklanması ve özen borcunun bulunduğu, otoparkın davalı … Alışveriş Merkezi bünyesinde bulunduğu, otoparkın alışveriş merkezine gelen müşterilere hizmet verdiğinin sabit olduğu, davacı ile davalı alışveriş merkezi ve hizmeti ifa eden diğer davalı şirket arasında bir vedia sözleşmesinin kurulduğu, güvenlik şirketi elemanı olduğu anlaşılan davalı …’nün hatalı olarak bolardı kaldırması sonucunda hasarın oluştuğu ve adı geçen davalının da zarardan sorumlu bulunduğu, otoparkın alışveriş merkezi bünyesinde bulunduğu ve otoparkın alışveriş merkezine gelen müşterilere hizmet vermesi karşısında davalı Şirketler arasındaki sözleşme hükümlerinin davacı açısından bir etkisinin olmadığı ve husumet itirazlarının bu nedenle yerinde olmadığı, aracın … model … marka … tipi ve olay anında 37.000 km’de olduğu, kaza sonucunda hasarların olayın oluş şekli ile de uyumlu olduğu, fatura dökümü ile bolardın çalışma prensibi dikkate alındığında anılan hasarlar ve kısmen boya işçiliği görmesi karşısında fabrikasyon orjinalliğinin bozulduğu, mahkememizce benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da tesbit edildiği üzere değer kaybı miktarının 11.810,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybından kaynaklanan 11.810,00 TL tazminatın 27/03/2013 olay tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Müvekkilince karşılanan zararın rücu işlemi Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası üzerinden başlatıldığını, bunun üzerine davalı borçlular icra dosya borcuna itirazda bulunduğunu, bunun üzerine tarafımızca arabuluculuk başvurusu yapılsa da, Küçükçekmece Adliyesi Arabuluculuk Bürosu’nun …. Arabuluculuk, ….. Büro numaralı dosyası üzerinden yapılan görüşme anlaşamama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle sigortalı aracın maliki davalı yan, müvekkili sigorta şirketi tarafından dava konusu olayda zarar gören şahıslara ödenen tazminatın rücuen tahsilinin muhattapı olup, müvekkili şirketin işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu ileri sürerek; davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasına olan itirazının iptali ile takiplerin devamına karar verilmesini; borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu savunmasının özeti: Huzurdaki dava ile tarafımıza husumet yöneltilmesi isabetsiz olup husumet itirazında bulunmak tarafımızdan zaruri hal aldığını, davacı tarafın müvekkiline husumet yöneltebilmesi için gerekli şartlar mevcut olmadığını, davacı yan dosyaya 06.10.2019 tarihli fiş örneği ve vale kartı görüntüsü sunduğunu, dosyaya sunulan fiş örneği ve vale kartı ile müvekkili şirkete husumet yöneltilmesi isabetsiz olduğunu, Şöyle ki; 06.10.2019 tarihli fiş örneğine bakıldığnda fişin kesildiği saat 16:56 olduğu görüldüğünü, kaza tespit tutanağında ise kazanın saat 11:00 olarak belirtildiğinin görüldüğünü, kazadan 6 saat sonra alınan fiş ile kazanın ilişkilendirilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirket aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibi haksız ve dayanaksız olduğunu, haksız ve dayanaksız olarak başlatılan icra takibine karşı tarafımızca itiraz üzerine ikame edilen huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaza ile ilgisi olmayan kazadan 6 saat sonrasına ait bir fiş ile her vakit temin edilebilecek vale kartına dayanarak tarafımıza husumet yönlendirilmesi isabetsiz olup husumet itirazında bulunduklarını, husumet itirazımı yinelemek ve kabul anlamına gelmemekle birlikte; Müvekkili …. A.Ş. İkitelli organize sanayi bölgesinde “…..” isimli restoranı işletmekte olduğunu, müvekkili şirket müşteri memnuniyeti amacıyla restoranında vale hizmeti verdiğini, ancak bu hizmet restoranın bünyesinde yer alan park alanına gelindiğinde aracın parkını ve güvenliğini kapsamakta olup, uygunsuz, otopark alanı dışında, müvekkil şirketin kontrol ve denetim alanında bulunmayan ve kaza riski içerisinde yapılacak bir parklanmayı kapsadığının kabulü mümkün olmadığını, davacı Sigorta şirketi yaptığı masraflardan dolayı cüzi halef konumunda olduğundan ve halefi olduğu …..’nin olayda kusurlu olduğu açık olduğunu, sigorta şirketinin …..’nin kusurundan da sorumlu olduğunu, sigortalısının kusuru nispetinde 3. Kişilerin sorumluluğuna gidemeyeceğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili Şirkete vale hizmeti kapsamında yöneltilebilecek bir kusur varsa dahi, kazada Davacının sigortalısının da kusurunun da olduğu muhakkak olup, bilirkişi tarafından yapılacak bir kusur dağılımına göre tarafımıza rücuda bulunulmasını, davalı yanca yapılan tüm masrafların tarafımıza yöneltilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan tarafımızca Küçükçekmece …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yapılan itiraz yerinde olduğunu ve bahse konu takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, husumet itirazımızı tekrarlamakla birlikte, mahkeme husumet yönünden bir sakınca görmemesi ihtimaline binaen, müvekkili şirket ayrıca vale hizmetleri ile ilgili olarak sigorta poliçesi tanzim ettirdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte Sayın mahkemenin yapılacak yargılama sonucu sorumluluğumuza gitme ihtimaline binaen, müvekkili şirket bu gibi durumlar için yaptığı iki Kasko Sigorta Poliçesi bulunduğunu, müvekkil şirketçe …. Poliçe numaralı ve…. Poliçe numaralı sigorta sözleşmesi ile işyeri ve 3. Şahıs sorumluluk sigorta anlaşması yapılan … Sigorta A.Ş. (……/ …..) şirketinin de dahili davalı olarak ihbarını talep ettiklerini ileri sürerek, davanın usul ve esastan reddine, Küçükçekmece …… İcra Dairesi…. Esas sayılı takibin iptaline, haksız takip sebebiyle davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata çarptırılmasına, yargılama giderleri ve Mahkeme Vekalet ücretlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …. Sigorta Anonim Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Yargılamaya konu davada, Davalı şirkette vale olarak görev yapan diğer davalının … plakalı aracı kullanması sırasında, Davacıya kasko poliçesi sigortalı …. plakalı araç ile karıştığı kaza sonucu Davacının sigortalısına ödediği tazminat rücuen talep edildiğini, İhbar dilekçesinde Müvekkili şirketçe ….. Poliçe numaralı ve … Poliçe numaralı sigorta sözleşmesi ile işyeri ve 3. Şahıs sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında dava tarafımıza ihbar edildiğini, davaya konu rizikoya ilişkin müvekkili şirketçe …. A.Ş adına düzenlenmiş ….. numaralı 02.01.2019-2020 vadeli 3. Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğunu, İşbu poliçede işletmeye ait garaj veya otoparklarda bulunan müşteri araçlarına gelebilecek maddi zararlar kaza başına 10.000 TL limit ile teminata dahil edildiğini, poliçeden de görüleceği üzere sadece müşteri araçlarına verilen zararlar poliçe ile teminata dahil edilmiş olup davacıya sigortalı araç ise davalının müşterine ait bir araç olmayıp dava konusu meydana gelen zararla ilgili lüvekkil Şirketçe düzenlenen poliçede teminat bulunmadığını, ayrıca poliçede mesleki sorumluluk da teminat harici bırakıldığını, dolayısı ile Müvekkili Şirketin de konuyla ilgili sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğu kabul anlamına gelmemek üzere sigortalının kazadaki sorumluluğunun ve kusur oranının tespiti ile bu doğrultuda değerlendirme yapılması gerektiğini, sorumluluğu kabul anlamında olmamak üzere davada talep olunan tazminat talepleri de fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili şirket ihbar edilen konumunda olduğunu, davada ihbar olunan konumunda olduğumuzdan aleyhimize hüküm kurulmamasını, davaya konu taleple ilgili olarak müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükcekmece …. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalılar aleyhine 33.405,37-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 avans faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve uyuşmazlık konusu hasara uğrayan araç üzerinde Meydana gelen kaza nedeniyle tarafların kusur oranlarının tespiti için Trafik konusunda uzman bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda özetle; Önceden teknik olarak belirlenmiş birden fazla emredici (KTK’ nun 84/9j. Md. yoluyla 46, 47/c,d, 52/a,b, 56/a, 67/a,b,c. Md. ile; KT. Yönet. 137/A,B. Md. Trafiğin akışı, Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın gerekli koşullara uygunluğunu sağlama, Şerit İzleme, Araç Manevraları ) trafik kurallarına karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen sigortalı …. plakalı otomobi! sürücüsü davalı …..” un “100 Oranında Asli ve Tamamen Kusurlu” olduğu; Herhangi bir kural ihlali bilgisine rastlanmayan; Aynı yolda ve kendi yönünde seyretmekte iken; Sol tarafındaki yoldan geri geri gelen ve kontrolsüzce ” U” dönüşü manevrası yapan aracın yarattığı kaza tehlikesinin öngörülemez ve tedbir alınması halinde kazanın önlenemez olduğu, bu nedenle …. plakalı otomobil sürücüsü dava dışı ….’ in kazada etkisi olmadığı, alabileceği bir tedbir bulunmadığı ve “Tamamen Kusursuz” olduğu; Kaza tarihinde sigortalı ….. piakalı otomobilin maliki olan dava dışı …..’ nin ise ( KTK’nun 85. Md. İşleten) kurallar gereği araç sürücüsü davalı …..’ un kusuru oranında, adı geçen sürücüyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; Aynı kaza tarihinde ….. plakalı otomobilin KASKO Sigortası olan davacı …. SİGORTA A. Ş.’ nin ise (KTK’ nun 91. Md. Sigorta) kurallar gereği araç sürücüsü davalı ….’ un ise kusur oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu; Davacı tarafından; Kazada hasar gören ….. plakalı öotomobil için değişik tarihlerde … tazminat ödendiği; Davacı ….. A. Ş.’ nin yapmış olduğu bu ödemeler ile sigortalının haklarına halef olduğu ve bu ödemeleri rücuen davalılardan talep ettiği; Aynı kaza tarihinde vale hizmeti veren davalı …. A. Ş.’ nin davalı sürücü …. ” un çalıştıranı olduğu konusunda dosyada herhangi bir belgeye rastlanmadığı ve tespit yapılamadığı; Davalı sürücü …..” u vale olarak çalıştırdığının tespit edilmesi halinde çalıştıranı olan davalı …. A. Ş.’ nin adı geçen sürücünün davranışlarından kusuru oranında, adı geçen sürücü ile birlikte sorumlu olacağı görüş ve kanaatine varıldığı” bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve uyuşmazlık konusu hasara uğrayan araç üzerinde meydana gelen hasar miktarının kaza tarihi itibariyle tespiti konusunda bilirkişi makine mühendisi …. tarafından düzenlenen raporda özetle; ” Dava dışı sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazada kusursuz olmadığı kanaatine varılmıştır. Sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu kanatine varılmıştır. Davacı tarafın dava konusu yapabileceği tazminat miktarı 29.319.53 X %100= 29.319,53 TL olduğu kanatine”varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Davada uyuşmazlık, 06/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalıların kusurlarının bulunup bulunmadığı, davacının maddi zararının bulunup bulunmadığı, yapılan icra takibine davalıların itirazlarının yerinde olup olmadığı, kusur ve zarar var ise bunların miktarlarının tespiti ve davalılardan tahsili şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu ve buna bağlı olarak dava dışı sigortalının zararlarının oluştuğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf iddiaları bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Mahkememizce iddialar doğrultusunda tarafların kusur oranının tespiti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan incelemeler neticesinde davalı sürücü …. ‘un meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu aşamadan sonra ayrıca dava dışı sigortalının maddi zararının bulunup bulunmadığı yönünden yapılan inceleme neticesinde dava dışı sigortalıya ait araçta meydana gelen hasar değerinin 29.319,53 TL ve işlemiş faizin 3.687,09 TL olduğu anlaşılmıştır.
Bu aşamada davalı sürücü ….’un kusuru ile meydana gelen kazada oluşan zarardan sorumlu olduğu hem kaza tespit tutanağındaki kendi beyanı hem de dosya kapsamından alınan raporlar ile anlaşılmış olup, diğer davalı …. şirketinin oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamında kaza tespit tutanağında davalı sürücü beyanı ….’a atfen imzalı kısımda bulunan bu davalının, dava dışı araç maliki …. ‘nin aracını davalı …. şirketine ait işletmede yemek yerken vale olarak …. ‘a teslim edildiğine ve kaza sırasında aracı kullananın …. olduğuna dair beyanının doğru olduğunu kabul ettiği anlaşılmıştır. Ayrıca yine dosya kapsamında davalı ….. Şirketinin cevap dilekçesinin … nolu ve… nolu paragraflarındaki açıklamalarından diğer davalı ….’un davalı … şirketi çalışanı olduğu sonucuna varılmıştır. Zira bu açıklamalara göre kazanın nasıl meydan geldiği, diğer davalının uygunsuz yerden araç teslim aldığını ve işletmelerinin sorumlu olmadıklarını davalı beyan etmiş olup, söz konusu beyanlar maddi vakıaya ilişkin ikrar nitelliğindedir. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, davalı ….’un meydana gelen kaza tarihi itibariyle fiili olarak diğer davalı …. Şirketi’nde vale olarak çalıştığı, meydana gelen kazada davalı şirketin de adam çalıştıran olarak davalı sürücünün kusuru oranında dava dışı sigortalıya halef olan davacıya karşı dış ilişkide müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları vicdani kanaatine varılmış, alınan raporlar neticesinde halefiyet şartının oluştuğu ve meydana gelen zararın tazmini şartlarının oluştuğu, davacı iddialarının sübuta erdiği dikkate alınarak “zarar bi kader’il imkân def olunur” (zararlar imkanlar ölçüsünde giderilir-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği dava hakkında hakkında da aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca hükme esas alınan rapor ile davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu hem de icra takibine konu asıl alacak miktarı ile yargılama sırasında tespit edilen asıl alacak miktarının uyumlu olduğu dikkate alındığında icra inkar tazminatı talebinin şartlarının oluştuğu fakat reddedilen kısıma dair davacının takip yapmada kötü niyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmadığı anlaşılmış bu talepler hakkında da aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalıların aleyhine yapılan Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 29.319,53-TL ve işlemiş faiz olan 3.788,24-TL olmak üzere TOPLAMDA 33.107,77-TL üzerinden DEVAMINA,
-Hüküm altına alınan asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalı … şirketinin şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.261,59 – TL karar ve ilam harcından peşin alınan 403,46-TL harcın mahsubu ile artan 1.858,13-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştekeren ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı … şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 297,60-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 403,46-TL peşin harç, 2.106,60-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.569,36-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.547,00-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı, diğer verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza