Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/817 E. 2022/977 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/817 Esas
KARAR NO : 2022/977 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 2020 model ….. Marka, ….. tipi ….. plakalı aracını geçirdiği kaza sonrasında onarımı için 24/05/2021 tarihinde davalı şirkete teslim ettiğini, araç tesliminden makul bir süre sonra müvekkilinin aracın kendisine teslimini talep ettiğini, aradan aylar geçmesine rağmen gerekli onarım işlemlerinin yapılmadığını, müvekkilinin bütün gayretlerine rağmen davalı tarafın hiçbir şekilde bilgi vermediği gibi davacı şirket yetkililerinin de muhatap olmadıklarını, söz konusu aracın müvekkiline 30/09/2021 tarihinde teslim edildiğini, davaya konu aracın günlük kira bedelinin ortalama 3.500,00 TL olduğunu, aylık kiralama bedelinin ise 80.000,00 TL ile 85.000,00 TL civarında olduğunu, aracın makul sürede müvekkili şirkete teslim edilmemesi nedeniyle müvekkili şirketin 2.550,00 TL ye başka bir araç almak durumunda kaldığını, müvekkili firmanın %70 oranında ihracat gerçekleştiren Türkiye’nin sektöründeki öncü firmalarından biri olduğunu, yönetim kurulu başkanı tarafından kullanılmakta olan dava konusu aracın geç teslimi nedeniyle müvekkili şirketin itibari anlamda sıkıntı yaşadığını ve mecburen başka bir araba almak durumunda kalındığını, mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile de görüleceği üzere davacıya ait aracın onarım süresinin ne olduğu, bu sürenin ne kadar aşılmış olduğu, aşılan bu süre nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın ne olduğunun ortaya çıkacağını, davalının üzerine düşen araç onarım işlemlerini ısrarla yerine getirmediğini, gerekli işlemlerin yapılması hususunda davalıya defalarca bildirimde bulunulmasına rağmen hiçbir sonuç alınamadığını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de etkisiz kaldığını iddia ederek; davalının makul sürede aracı teslim etmemesi nedeniyle davacı müvekkili şirketin uğradığı zararın tespitine, tespit edilen zararın davalıdan ticari faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Mahkeme olan Bakırköy Mahkemeleri nezdinde açılmış olduğunu, derdest davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurda görülmekte olan işbu davanın açıldığı tarihte müvekkili şirketin “….. Bulvarı No:…. …../……” adresindeki ticari merkezinde faaliyetine devam ettiğini, davanın Küçükçekmece Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğini, bu itibarla davanın yetki açısından reddine karar verilmesini talep ettiklerini, tamir hizmetinin süresinde tamamlanmaması iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı müvekkili şirketin dava konusu aracın ne satıcısı ne de ithalatçısı olmaması nedeni ile davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde, müvekkili şirketin makul sürede tamir işlemini gerçekleştirmediğinden mütevellit zarara uğradığını ileri sürse de, kanun koyucunun azami tamir sürelerini, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği ile düzenlemiş olduğunu, mezkur yönetmeliğin ekinde yer alan listede binek otomobiller için azami tamir süresinin 45 gün olarak belirlendiğini, Yönetmeliğin kapsam maddesinde açıkça yer verildiği üzere, işbu sürelerin üretici veya ithalatçıların müşteriye karşı sorumluluğu çerçevesinde düzenlendiğini, dava konusu aracın satıcısı ve ithalatçısı olmayan müvekkili şirketin Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’nce düzenlenen tamir süresine uymadığı iddiası yönünden sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı tarafın talepleri ve taleplerine dayanak olarak gösterilen hukuki sebeplerin taraflarınca anlaşılamadığını, zira dava konusu aracın müvekkili şirketçe onarılarak davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın onarım süresinin makul süreyi aştığı ve/veya bu sebeple zarara uğradığı iddialarının tamamen soyut olup izaha muhtaç olduğunu, talep edilen tazminat miktarının mesnetsiz, belgesiz ve davacıların sebepsiz zenginleşmesine neden olacak nitelik taşıdığını, davacı taraf her ne kadar araç kiralama bedeli talebinde bulunmaktaysa da işbu talebin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin verilen servis hizmetinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın kusurunu ve zararını ispat yükü altında olduğunu, müvekkili şirketçe sunulan servis hizmetinde herhangi bir ayıp bulunmadığından iddia edilen zararlar ile müvekkili şirketçe verilen servis hizmeti anlamında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları da ispatlayamadığını, bu yönde somut ve kesin bir delil sunmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı faiz taleplerinin reddi gerektiğini savunarak; hukuka aykırı davanın öncelikle esasa girmeden yetkisizlik sebebiyle reddine, davanın müvekkili şirket açısından husumet yokluğu nedeniyle reddine, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; tamir için davalı servise bırakılan aracın makul onarım süresinin aşıldığı iddiasına dayalı uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın; davacıya ait araçtaki tamir işinin makul sürede yapılıp yapılmadığı, makul sürede yapılmamış ise davacının maddi zarara uğrayıp uğramadığı, davacının uğradığını iddia ettiği maddi zarara ilişkin olarak davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden; …….. plakalı araca ait tramer kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
……. A.Ş. ‘den; ……. plakalı araca ait servis kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
……. Sigorta A.Ş.’den; ……. numaralı hasar dosyasının bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası; davacının iddiası, davalı taraf savunması, servis ve tramer kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; ……. plakalı araçtaki tamir işinin makul sürede yapılıp yapılmadığı, makul sürede yapılmamış ise davacının maddi zarara uğrayıp uğramadığı, davacının uğradığını iddia ettiği maddi zarara ilişkin olarak davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere makine mühendisi bilirkişi Dr. Öğretim Üyesi ……. ve sigorta bilirkişisi Öğretim Görevlisi ……. ‘dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 10/04/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
10/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”…… plakalı aracın servise giriş-çıkış tarihlerinin 24/05/2021-30/09/2021 olarak kabul edildiği, ancak davalı şirket yetkilisinin davacı şirket yetkilisi ile 03/08/2021 tarihli yazışmasında, ilgili servise aracın tamir talimatının 24/06/2021 tarihinde verildiğinin ifade edildiği, dolayısıyla servisin sorumluluğunun başladığı tarih olarak bu tarihin göz önüne alınmasının makul olacağı, diğer önemli bir hususun ise araçta değişim gerektiren bazı parçaların (jant, tavan döşemesi, yan airbag, sağ ve sol ön emniyet kemerleri, sağ ön koltuk sırt döşemesi vs.) araç servise verildiğinde, stokta olmadığı ve yurt dışından sipariş ile temin yoluna gidildiği, parçaların tümünün servise ulaşma tarihinin 18/08/2021 olduğu, dolayısıyla aracın tamirine bu tarihte başlandığının dosya kapsamındaki e-posta yazışmalarından anlaşıldığı, bu doğrultuda yedek parçaların tamamlanması akabinde tamir işlemine başlanılan 18/08/2021 ile davacı tarafından aracın teslim alındığı tarih olarak ifade edilen 30/09/2021 tarihleri arasında, resmi tatil ve pazar günleri düşüldüğünde, tamir işleminin 36 iş günü sürmüş olduğu, aracın hasar onarımı için 24-30 iş günlük süre öngörüldüğü, aracın tamir süresinin 36 iş günü sürmüş olduğu, bu sürenin makul bir tamir süresi olarak değerlendirilebileceği, bu sebeple yönetmelikle öngörülen 45 iş günlük sürenin aşılmamış olduğu, hasara uğrayan ….. plakalı aracın onarımında kullanılan yedek parçaların kaza ve aracın hasarlı kısımları ile uyumlu olduğu, belirtilen yedek parça ve işçilik bedellerinin piyasa rayicinde olduğu, davacının uğradığını iddia ettiği maddi zararın mevcut olmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, 10/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket adına kayıtlı ….. plakalı aracın servis hizmeti alınmak üzere davalı şirkete teslim edildiği, davacı tarafından tamir için davalı servise bırakılan aracın makul onarım süresinin aşıldığı iddiasına dayalı zararının tahsili istemli iş bu davanın açıldığı, her ne kadar davacı şirkete ait …… plakalı aracın 24/05/2021 tarihinde servise teslim edildiği anlaşılmakta ise de davacı vekilinin delil listesi ekinde sunduğu elektronik yazışma kayıtları incelendiğinde araç tamir talimatının 24/06/2021 tarihinde verildiği, dolayısıyla servisin sorumluluğunun bu tarihte başladığının kabul edilmesi gerektiği, araçta değişim gereken bazı parçaların yurt dışından temin edildiği ve sipariş edilen tüm parçaların servise ulaşma tarihinin 18/08/2021 tarihi olduğu, bu hususun da elektronik yazışma kayıtları ile sabit olduğu, aracın tamir işlemine başlanılan 18/08/2021 tarihi ile davacı tarafından aracın teslim alındığı 30/09/2021 tarihi arasında tamir işleminin 36 iş günü sürmüş olduğu, hükme esas alınan 10/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; hasara uğrayan …… plakalı aracın onarımında kullanılan yedek parçaların kaza ve aracın hasarlı kısımları ile uyumlu olduğu, belirtilen yedek parça ve işçilik bedellerinin piyasa rayicinde olduğu, aracın makul tamir süresinin 24-30 iş günü olduğu, gerçek tamir süresinin 36 iş günü olduğu, bu sürenin makul bir tamir süresi olarak değerlendirilebileceği, davacının uğradığını iddia ettiği maddi zararın mevcut olmadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; davalı şirketin makul onarım süresini aşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 59,30-TL’den mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; miktar itibari ile KESİN olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip …..
¸

Hakim ……
¸