Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/808 E. 2022/754 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/808 Esas
KARAR NO : 2022/754 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilİ şirket uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan dilekçede ilgili bilgileri yazılı 39 adet fatura bedelinin ödenmediğini, ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu itiraza uğramış olan 130.196,19-TL asıl alacaklarından dolayı ve 5.853,24-TL işlemiş faiz olarak toplamda 136.049,43-TL ile ilgili olarak borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf müvekkilinin ….’ın işletmekte olduğu … adlı işletme ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı 39 adet faturanın müvekkilim tarafından ödenmediğinden bahisle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, müvekkilinin davacı şirkete bu miktarda bir borcunun bulunmaması nedeniyle söz konusu takipte borca ve faiz ile fer’ilere itiraz edildiğini, davacı taraf ile kendi hatalarından kaynaklanan işlemler sebebi ile mutabakat yapmaya çalışılmış ise de bir türlü dönüş alınamadığını, geri dönüş beklerken icra takibi ile karşılaşıldığını, icra takibinin başlamasına ve davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, davacı şirketin düzenlediği faturalarda birçok hata ve yanlışlık olduğunu, davacı tarafın düzenlediği faturalardan 28/06/2021 tarih ve 730,93-TL bedelli faturada açıkça görülmektedir ki gönderinin alıcı ödemeli olarak gönderildiğini, bu halde fatura bedelini ödeyecek olan gönderen değil alıcı olduğunu, ancak davacı şirket bu fatura bedelini de icra takibine dahil etmiş ve müvekkilinden talep ettiğini, neticede açılmış olan davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde dava açılmasına sebebiyet veren müvekkili olmaması sebebi ile yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı şirketin %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığını, davalı tarafın 16.05.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunduğu, davalı taraf vekili ile 18.05.2022 tarihinde iletişime geçildiği, 27.05.2022 tarihinde davalı tarafın vekili tarafından davalı tarafın muhasebecisi olduğu iddia edilen kişiye ait …. numaralı telefona mesaj gönderildiği ve inceleme için talep edilen belgelerin beklendiğinin beyan edildiği, taraflarına gelen mesajda, iki tarafın karşılıklı olarak anlaştığının, protokol imzalandığının ve taraflarla görüşebileceğimin beyan edildiği, gönderilen mesajda, raporun teslim edileceğinin, mahkemeye veya tarafına tebliğ edilen bir şey olmadığının, belgelerin ivedi olarak beklendiğinin beyan edildiği, rapor teslim tarihine kadar davalı tarafından tarafına sunulan herhangi bir ticari defter, belge ve kaydın bulunmadığı, bu husustaki takdirin sayın mahkemenize bırakıldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlendiği ve takibe konu ettiği 2021 yılında 39 adet ve KDV dâhil 130.196,19 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslime alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, 38 Adet KDV Dahil 129.817,49 TL Tutarlı Faturanın, AWB/HİZMET kısımlarına işlem numaralarının- sigorta-gümrük destek hizmet ücreti-yakıt farkı- acil durum ücreti-posta hizmeti ücreti vs. gibi açıklamalarının yazıldığı ve çıkış-varışürün-ağırlık bilgilerinin belirtildiği, 1 adet KDV dahil 378,70 TL Tutarlı Faturanın, 28.07.2021 Tarihli …. numaralı olduğu, açıklama kısmına noter faturası diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun Madde 21–(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesinin yer aldığını, davacı tarafın 2021 yılında, BS FORMU ile davalı tarafa ait 43 adet faturayı KDV hariç 144.318,00 TL üzerinden beyan ettiği, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2021 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 08.03.2021 tarihli 402,20 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 28.07.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 130.196,19 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter, kayıt, belge ve bilgilerini dosya muhteviyatına sunmadığı, davalı yanca, her bir fatura açısından ve fatura dayanakları taşımalar açısından somut itiraz ileri sürülmediği, dosyaya sunulan çerçeve lojistik hizmet sözleşmesi kapsamında, davalının kaşe ve imzası ile teyit edildiği gözetilerek, davalı ile davacı arasında ticari ilişkinin teyit edildiği, davacının düzenlediği faturalara somut olarak itiraz olmadığı gözetilerek, davacının kendi ücret tarifesine uygun faturalar olduğunun karine olarak kabulü gerektiği, tarifelerine aykırı düzenleme varsa ancak davacının bu aykırı talepleri fatura konusu edemeyeceği, ancak bu yönde bir itiraz söz konusu olmadığı, 1 adet noter faturasının içeriğinin sayın mahkemenin takdirine bırakılarak alacağın seçenekli olarak hesaplandığı, 1. Seçeneğin: Ticari defter ve kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın 378,70 TL noter faturası açıklamalı fatura ile 130.196,19 TL alacaklı olduğu, Seçenek 2: Ticari defter ve kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın 378,70 TL noter faturası açıklamalı fatura dışlanarak 129.817,49 TL alacaklı olduğu, dosya muhteviyatına davalı tarafın temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair tevsik edici belge sunulmadığı, takdir sayın mahkemenize bırakılarak ve talebe bağlılık ilkesi gereği, iş bu sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca faturaların ödeme vadesi olarak fatura tarihinden başlamak üzere on beş (15) günlük sürenin eklenerek takip tarihine kadar avans faizi ile vade farkının noter faturası açıklamalı fatura ile birlikte 5.025,89 TL olarak, noter faturası açıklamalı fatura hariç 5.025,01 TL (5.025,89 TL – 0,88 TL) hesaplandığı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, takdirinin Mahkememizin takdirlerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyanın incelenmesinde; …. Anonim Şirketi tarafından …. aleyhine 136.049,43 TL alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı vekili 06/09/2022 tarihli celsede, davalı taraf ile sulh olduklarını, davaya konu ödemenin yapıldığını, davanın konusuz kaldığının, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, arabuluculuk ücretinin düzenlenen protokol kapsamında kendi tarafları üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından uyap üzerinden gönderilen 06/09/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davadan feragat ettiğini, feragati kabul ettiklerini, yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; yargılamaya konu alacağın davalı tarafça dava tarihinden sonra davacıya ödendiği, açılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 2.323,39 TL peşin harçtan mahsubu ile 2.242,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; davacı vekilinin celsedeki beyanları dikkate alınarak davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
4-Tarafların talebi dikkate alınarak, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2022

KATİP …. HAKİM …..
E-İmzalıdır E-İmzalıdır