Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2023/474 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/798 Esas
KARAR NO : 2023/474 Karar

DAVA : Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın …. Şubesi ile davalı şirket arasında 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili bankanın, davalı borçluya kredi kullandırması, davalı borçlunun ise kullanmış olduğu kredileri ve ferilerini geri ödeme tarihlerinde düzenli olarak müvekkili bankaya ödemesinin kararlaştırıldığını, davalı borçlunun kullanmış olduğu kredilerin geri ödemelerini yapmadığını, ödeme yapılmaması üzerine müvekkili banka tarafından Zeytinburnu ….Noterliğinin 07/11/2019 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek … numaralı kredi kartından kaynaklı 9.839,94-TL borcunun bulunduğu ve borç ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen davalı aleyhine Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının borcunu ödemediği gibi takibi geciktirme saikiyle kötü niyetli bir şekilde borca, sözleşmenin içeriğine ve imzaya itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının müvekkili bankaya olan borcunun kredi kartı ekstreleriyle, banka kayıtlarıyla ve sair belgelerle sabit olduğunu, üstelik borcunu inkar eden davalının kat ihtarından sonra 19/11/2019 tarihinde borcunun taksitlendirilmesi için müvekkili bankaya dilekçe ile başvuruda bulunduğunu, davalının taksitlendirme talebinin borcunu kabul ettiği anlamına geldiğini, imzaya ve borca yapılan itirazın da tamamen takibi geciktirmek amaçlı olduğunu ve kötü niyetli olarak yapıldığını, zira müvekkili ile davalı arasında düzenlenen sözleşmenin şube personellerinin önünde imza altına alındığını, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki imzaya ve borca itirazın iptali ile takibin aynen devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhinde icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükümleri gereği davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olup delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evrak sunulmadığını, ortada geçerli bir bir kredi sözleşmesi hükmü olmaması nedeniyle davanın redde mahkum olduğunu, davacı ile müvekkili arasında imzalandığı iddia olunan ve alacağa dayanak gösterilen kredi sözleşmesi üzerinde bulunan imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, davacı banka ile müvekkili arasında kredi sözleşmesi imzalanmadığını, bu sebepten ötürü borca dayanak gösterilen kredi sözleşmesinde yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığını, dava dilekçesinin tamamen soyut ve mesnetsiz olduğunu, bir an için dayanak gösterilen kredi sözleşmesinde bulunan imzaların müvekkiline ait olduğu düşünülse dahi davalı müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu yada taahhütü bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi söz konusu sözleşmeye istinaden davalı müvekkili lehine dava dışı banka tarafından kredi kullandırılmadığını, her ne kadar davacı taraf müvekkili davalıya ihtarname gönderdiğini iddia etse de bu ihtarnameye itiraz ettiklerini ve borcun bulunmadığının ayrıca imzaya itirazlarının saklı tutulduğunun davacı tarafa ihtarname ile iletildiğini, bu nedenle muacceliyet ve temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini, davacı tarafın faiz talep etme hakkının da doğmadığını, gerek kredinin verildiği iddia edilen tarihte gerekse takibin açıldığı ve dava sonrası tarihlerde bankanın bu oranlarda kredi kullandırımının söz konusu olmadığını, davacı bankanın dayanak gösterdiği kredi sözleşmesinin sadece ve sadece taraflar arasında gerçekleşecek kredi sözleşmesi ilişkisinin koşullarını saptadığından üçüncü kişiler bakımından bankanın, krediyi kullandırma olgusunu, kredi koşullarını ve borcun ferileri ile ilgili takipteki talebinin haklılığını usulün uygun delilerle kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafın %20 oranındaki hukuken dayanaksız icra inkar tazminatı talebinin kabulünün hiçbir şekilde mümkün olmadığını savunarak; davacının ispat edemediği haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı davasıdır.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi kapsamında … nolu kredi kartı borcuna dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, 25/01/2017 tarihli Business Card Sözleşmesi ve eki belgelerdeki imzaların davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi, 19/11/2019 tarihli yapılandırma dilekçesi, protokol, ödeme tablosu, Zeytinburnu …. Noterliğinin 07/11/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının …. Bankası A.Ş., borçluların …., …. ve … Dış Tic. A.Ş. olduğu, toplam 12.655,15-TL bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 08/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, davalı borçlu vekilinin 02/09/2020 tarihli dilekçesi ile icra takibine, ödeme emrine, imzaya, faize, faiz oranına ve borca itiraz ettiği ve itiraz üzerine 04/09/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı bankadan; dava konusu 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi ve dava konusu alacağa dayanak diğer tüm belgelerin birer sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Zeytinburnu … Noterliğinden; 07/11/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve muhataba tebliğ belgesinin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, davacı tarafın iddiası, savunma, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamı belgeler ve davacı bankaya ait ticari defter ve kayıtlar ile özellikle Bakırköy .. . İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası da irdelenerek, davacının davalıdan 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesinden kaynaklı …. nolu kredi kartı borcuna dayalı alacağının olup olmadığı, var ise ne kadar olduğu, icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere mali müşavir bilirkişi ile banka/finans konularında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş,
10/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davacı banka ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) davalı arasında Business Card Üyelik Sözleşmesi ile Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözleşmelere istinaden davacı banka tarafından davalı lehine …. nolu kredi kartı hesabı açılıp kredi kartı verildiği, bu kanaldan kredi kullandırıldığı, kredinin öngörülen süre içerisinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle; 9.915,70-TL asıl alacak, 1.897,20-TL işlemiş temerrüt faizi, 94,86-TL BSMV, 226,59-TL masraf olmak üzere toplam 12.134,35-TL alacağının bulunduğu, fazlaya ilişkin 520,80-TL’nin reddi durumunda takip tarihinden başlamak üzere 9.915,70-TL asıl alacak tutarına yıllık %24 oranında ve TCMB Tebliğleriyle 3’er aylık devre halinde değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, davalı kart hamilinin tacir sıfatına haiz olduğu için takip ve dava konusu kredi borcu/alacağının ticari nitelikte olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
10/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
HMK’nın 208. Maddesinde ” (1) Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge, aleyhine delil olarak kullanılır. (2) Bir belgenin sahteliği iddia edildiğinde, belgenin mahkemeye verildiği tarih yazılıp mühürlenerek, saklanması için mahkemece gerekli tedbirler alınır. (3) Bir belgenin sahteliğini iddia eden kimse, bunu aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabilir. (4) Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir.” hükmü,
HMK’nın 209- (1). maddesinde ise” Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2) Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmü yer almaktadır.
Davalı borçlu vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu 02/09/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine, ödeme emrine, imzaya, faize, faiz oranına ve borca itiraz ettiği görülmekle; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda takip ve dava konusu 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi aslı ve ekleri dosyaya celp edilmiş, davalı şirket yetkililerinin ayrı ayrı 6100 Sayılı HMK’nun 169 maddesi ve devamı maddeleri uyarınca isticvabına karar verilmiş, davalı şirket yetkililerine dava konusu edilen 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi ve ekleri altındaki imzaların kendilerine ait olup olmadığı hususlarında beyanlarının alınacağının ve imza ve yazı, rakam örneklerinin sözleşme metnindeki şekilde alınacağı hususlarının ve 6100 Sayılı HMK’nun 171/1 maddesi uyarınca geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği veya imza ve yazı örneği vermediği takdirde isticvap konusu vakıaları ve 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi ve ekleri altındaki imzaları ve içeriğini ikrar etmiş sayılacağı ihtarını içerir davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket yetkililerinin duruşmaya katılmadığı ve herhangi bir mazeret de bildirilmediği, davalı şirkete çıkarılan tebligatın iade edildiği, davalı vekiline ayrıca süre verilmesine rağmen davalı şirket yetkililerinin duruşmada hazır edilmediği, davalı vekilinin 12/10/2022 tarihli duruşmadaki beyanı ile müvekkili şirket ve yetkililerine ulaşamadığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Sayılı takip dosyası ve 10/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporu kapsamında; tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı arasında 20.000,00-TL harcama limitli 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi ile 03/06/2015 ve 23/01/2017 tarihli 1.200.00,00-TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmeleri imzalandığı, iş bu sözleşmelere istinaden davacı banka tarafından kredi lehtarı borçlu davalıya Business şirket kartı verildiği, davalı tarafça iş bu kredi kartıyla yapılan harcama bedelleri ve kullanılan nakit avans bedellerinden kaynaklı borçların süresinde ödenmediği; bu nedenle kredi kartı borcunun kat edilerek davacı banka tarafından kredi borçlusu davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiği, davalının borca itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı, yukarıda özetlenen, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli 10/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporu gözönüne alınarak, davalının takip tarihi itibariyle Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu kredi kartı hesabı yönünden 9.915,70-TL asıl alacak, 1.897,20-TL işlemiş temerrüt faizi, 94,86-TL BSMV, 226,59-TL masraf olmak üzere 12.134,35-TL toplam borcu olduğu ve borcun ödenmediği, alacağın belirli olması sebebi ile haksız olarak takibe itiraz eden davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu olacağı değerlendirilmiş, her ne kadar davalı tarafça icra takibine dayanak belgeler altındaki imzalara itiraz edilmiş ise de isticvap için Mahkemeye davet edilen davalı şirket yetkilileri mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadığından inkar etmiş olduğu belgedeki imzaları ikrar etmiş sayılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın; 9.915,70-TL asıl alacak, 1.897,20-TL işlemiş faiz, 94,86-TL BSMV, 226,59-TL masraf olmak üzere toplam 12.134,35-TL üzerinden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık %24 oranında ve TCMB Tebliğleriyle 3’er aylık devre halinde değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Davalı yanın, yasal şartları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 828,89-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 152,84-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 63,28-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 612,77-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
6-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretininden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.254,00 TL’sinin davalıdan, 66,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
7-Davacı tarafça başlangıçta sarf edilen 59,30-TL başvurma harcı, 152,84-TL peşin harç, 63,28-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davacı tarafça yapılan 647,19-TL posta gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.647,19-TL yargılama giderinden davanını kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 3.497,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 520,80-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
11-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
12-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; miktar itibari ile KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip ….
¸

Hakim …
¸