Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/790 E. 2022/783 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/790 Esas
KARAR NO : 2022/783

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı aleyhine fatura alacağı ve fer’ilerinden dolayı Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile ilamsız takip yoluyla icra takibi yapıldığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafın haksız olarak borca, faize, ve sair ferilere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili … Sanayi Ürünleri İthalat İhracat ve Paz. A.Ş, … Mah. .. Cad. No:5 Gebze/KOCAELİ adresinde ara mamül üretim – imalatında faaliyet gösteren saygın bir firma olduğunu, müvekkili … Sanayi Ürünleri İthalat İhracat ve Paz. A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasında ticari ilişki kaynaklı mal alışverişi yapılmış ürünlerin teslim edildiğini, davalı şirket tarafından 25.02.2019 tarih ve … nolu, 25.027,48-USD bedelli fatura bakiyesi ile 28.02.2019 tarih ve …. nolu, 25.011,28-USD bedelli faturanın ödenmediğini, bu fatura bedellerini ilişkin olarak Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi konusu yapıldığını, bu nedenlerle davalı borçlu şirketin Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketinin davalı şirket aleyhine 10.308,48-USD fatura bedeli, 1.043,25-USD 25.011,28-USD geçmiş gün faizi, 1.645,25-USD fatura bedeli geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 38.008,26-USD toplam ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki TCMB Efek. Satış kuru üzerinden Usd alacaklarına işleyecek faiz ve değişen oranlarda faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve öncelikle davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve var ise işlemiş faiz konusunda bilirkişi incelemesi yapılması konusunda davacının bulunduğu yer nöbetçi asliye ticaret mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, davacı defterlerinin incelenmesi için talimat yazıldığı, bilirkişi Mali Müşavir …’ın 07/01/2022 tarihli raporunda özetle; Davacının 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, TTK ve VUK ‘a göre uygun olduğu. Davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı ve davalı arasında cari hesap ilişkisi kapsamında cari hesap sebebiyle dava konusu 25.02.2019 tarih ve … nolu, 25.027,48-USD ile 28.02.2019 tarih ve … nolu, 25.011,28-USD’lık faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü,Davacının incelenen ticari defterlerinde davalıya ait cari hesabın ve ticari defterlerinin tetkikinde Davacının Davalıya düzenlemiş olduğu faturalardan dolayı alacaklı olduğu ve söz konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacınım 31.12.2020 tarihli 6621 nolu yevmiye maddesinde, Davalıdarn 259.264,70 TL alacaklı olduğu, bu cari hesap alacağının Döviz hesabı Karşılığının 35.319,76 USD olarak defterlerinde kayıtlı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalının inceleme günü ve saatinde defterlerini hazır etmemesi üzerine davalı defterlerinin incelenemediği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacak konusunda alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, alım satıma konu malların ayıplı olduğu ve bir kısmının kendisine iade edilmediği iddiası konusunda ise davalı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri ve satıma konu mallar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurularak inceleme yaptırılmış ve konuya ilişkin rapor dosyamıza sunulmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş fakat davalı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemiştir. Rapor neticesinde incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan faturalar karşılığında 35.319,76- USD cari alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. ” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.

Davalı tarafça ticari defterleri incelemeye esas olacak şekilde dosyaya sunulmadığından davacının ticari ilişkiden kaynaklı defterlerindeki kayıtlara itibar edilmiş fakat davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair somut delil dosyaya sunulamadığından, asıl alacak üzerinden davanın kabulüne ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebi hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 35.319,76-USD üzerinden DEVAMINA,
-Hüküm altına alınan asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere fiili ödeme tarihinden itibaren devlet bankaları nezdinde DOLAR cinsinden açılmış kısa vadeli hesaplara uygulanan en yüksek faizin İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’sine tekabül eden 7.063,95-USD icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 21.357,88- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.321,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.036,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 1.226,67-TL’sinin davalıdan tahsili ile geri kalan 93,33-TL’sinin davacıdan HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 46.772,56-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 4.321,82-TL peşin harç, 1.010,20-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.391,32-TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak 5.010,15-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE, 12/09/2022
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza