Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/77 Esas
KARAR NO : 2022/117 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacaklarının tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu …. Eğitim Hizmetleri Tic. A.Ş. hakkında ilamsız icra yoluyla takibin başlatıldığını, borçlunun süresi içinde 12/08/2016 tarihinde borçlu olmadığını iddia ederek itiraz edip, takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında mal alım satımı yapıldığını, cari hesapta kalan bakiye bedel olan 58.847,07-TL üzerinden takibe geçildiğini, karşı tarafın itiraz dilekçesinde borçlu olmadığını ifade etse de bu iddiaların tamamen farazi olduğunu, takip konusu borç ilişkisi ile ilgili ticari defter kayıtları olmakla birlikte bu hususta düzenlenen faturaların da mevcut olduğunu, borçlu tarafın itirazının müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amaçlı olduğunu, bu nedenlerle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26/12/2016 tarihinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına müvekkili şirket tarafından yapılan itirazın iptali davası açıldığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış bulunan davaya müvekkili şirket tarafından cevap verildiğini, aynı konuda açılmış iki dava bulunduğundan mahkememizde görülmekte olan davaya derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın derdestlik sebebiyle reddinin gerektiğini, davacının davasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacı ile davalı müvekkili şirket arasında öğrencilerin giyeceği okul kıyafetleri alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya göre davacı tarafın davalı şirketin istediği okul kıyafetlerinin standartlarına uygun numune hazırladığını, bu numunelerin davalı şirket tarafından inceletildiğini ve uygun bulunduktan sonra davacıya bu numunelerin standartında okul kıyafeti üretmek için sipariş verildiğini, davacı ile yapılan anlaşma üzerine yaz döneminde okullar kapandıktan sonra bir sonraki eğitim yılı için okul kıyafetlerinin siparişinin verildiğini, davacı ile uzun yıllar çalışılacağı düşünüldüğünden ihtiyaçtan fazla kıyafet sipariş edildiğini, okula kayıt yaptıran öğrencilere iş bu okul kıyafetlerinin bedeli karşılığı teslim edildiğini ancak okulların açılması ile kıyafetler kullanılmaya başlandığında, öğrencilerden ve velilerinden okul kıyafetleri ile ilgili davalı şirkete şikayetler gelmeye başladığını, kıyafetlerin yıkandığında çektiği (küçüldüğü), kıyafetlerde dikiş hataları olduğu, kıyafetlerin aşırı tüy döktüğü, boyama yaptığı gibi şikayetler ortaya çıkmaya başladığını, şikayetlerin artması üzerine davacı ile irtibata geçildiğini, davacı firma yetkililerinin kıyafetlerde oluşan sorunları çözeceklerini müvekkili davalı şirkete ilettiklerini, okulların açılmasından bir iki ay süre sonra kıyafetlerle ilgili şikayetler çoğaldığından yine davacı firmanın arandığını, bu defa da davacı firma sahibinin mide kanseri tedavisi gördüğünün söylenmesi üzerine davalı şirketin insani duygularla “rahatsızlığı sebebiyle sorunlar çözülemiyor düşüncesiyle” çözüm sürecini beklemeye aldığını, ürünler ile ilgili anlaşma yaparken davacının ürünlerin eko-teks kalite belgesine sahip olduğunu, bu konularda sertifika sahibi olduğunu, kullandığı kumaşların kalitesi için onay belgelerine sahip olduklarını davalıya ilettiklerini, müvekkili davalının ürünlerde ayıplar ortaya çıkmaya başladığında, firma yetkililerine ürünlerin bağımsız laboratuvarlarda incelenmesi ve çıkan sonuca göre ürünlerin iade alınması konusunda görüşmeler yaptıklarını, davacı firmanın ise firma sahibinin rahatsızlığını bahane ederek bir türlü çözüm konusunda çaba göstermediğini, davacının göndermiş olduğu numuneler dışında ürünleri davalıya teslim ettiğini, ürünlerin eko-teks belgeli olmadığını, davalıya bildirmiş olduğu sertifikalara sahip olup olmadığı ve kumaşların kalite onay belgelerinin de bulunup bulunmadığının araştırma sonucu ortaya çıkacağını, okul kıyafetlerinin kullanılamadığını, müvekkili davalı şirketin henüz kullanmadığı bu ürünlerin ayıplı olup olmadığını da bilmediğinden deposunda muhafaza etmekte olduğunu, ürünlerdeki ayıp ancak kullanıldığında ortaya çıktığından, özel eğitim kurumu olan davalı şirketin prestij kaybetmemek için bu kıyafetleri öğrencilerine bedel karşılığı vermediğini belirterek bu nedenlerle davanın derdestlik sebebiyle reddine, davanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın esastan reddine, davaya cevaplarının kabulüne, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Mahkememizce İTO’nin resmi WEB sitesinden re’sen temin edilen ticaret sicili kayıtları dosyaya eklenmiştir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında cari hesap ekstresinden kaynaklı 55.721,33-TL asıl alacak, 3.125,74-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.847,07-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 12/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekili tarafından 16/08/2016 tarihinde borca ve faizine itiraz edilmesi üzerine 22/08/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacısının … Ürünleri ve Promosyon San. Tic. Ltd. Şti., davalısının …. Eğitim Hiz. Tic. A.Ş. olduğu, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyasına borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptali talepli dava olduğu, Mahkemenin … Esas 26/02/2018 tarih ve …. Sayılı Kararı ile aynı konu ve talebe ilişkin Mahkememizin …. Esasına kayden açılan davanın daha önce açıldığı gerekçesiyle derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edilmeksizin 17/04/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin …. Esas 03/11/2017 tarih ve …. Sayılı kararı ile;
“…Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede; davacı vekili dava dilekçesinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, aynı nedenle Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır. Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, dosyanın taraflarının …. Spor Ürünleri ve Promosyon San. Tic. Ltd. Şti.ve ….Eğitim Hizmetleri Tic. A.Ş olduğu, davanın ve dava dilekçesinin mahkememizin …. Esas sayılı dosyası ile aynı olduğu, davanın 26/12/2016 tarihinde açıldığı, yani mahkememizde açılan davadan daha önce açıldığı anlaşılmış olup HMK’nın 114/1 maddesinde aynı davanın daha önceden açılmış olmaması hali dava şartı olarak düzenlenmiş olup bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir eksiklik olmadığından” gerekçesiyle davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin …. Esas …. Karar sayılı dosyasından verilen 03/11/2017 tarihli kararı, davacı vekili tarafından İSTİNAF edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas 22/12/2020 tarih ve …. Sayılı kararı ile: “…Dava, eser sözleşmesine dayalı bedel alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bu dava açısından derdest olduğu belirtilerek, derdestlik itirazı nedeniyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf incelemesine konu eldeki davanın, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasından önce açıldığı, anılan dosyada iş bu eldeki dava nedeniyle derdestlik itirazı kabul edilerek davanın reddine karar verildiği ve kararın da kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken koşulları bulunmadığı halde yazılı gerekçeyle derdestlik itirazı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığından kararın kaldırılarak gereği için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir” gerekçeleriyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, dosya kapsamı belgeler, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişi ile davacı tarafından davalıya teslimi yapılan ve davalı nezdinde bulunan okul kıyafetleri üzerinde inceleme yapılarak ayıplı ifa olup olmadığı, ayıp var ise niteliği, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ayıplı iş bedelinin tespiti ile davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere tekstil mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş,
02/06/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davacının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 55.721,33-TL alacaklı olduğu, davalının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davalının davacıya 55.721,33-TL borçlu olduğu, taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde; takip tarihi itibariyle taraflara ait ticari defterlerdeki bakiyelerin davacının davalıdan 55.721,33-TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, davacı tarafından davalıya satılan ürünlerden 100 adet eşofman takımı, 24 adet eşofman üst, 15 adet eşofman alt, 54 adet spor şort, 45 adet mont, 7 adet beş cepli pantolon, 11 adet kargo pantolon, 19 adet şort etek, 252 adet polo yaka kısa kol tişört, 319 adet basic t-shirt ürünlerinin kumaşta yırtılma mukavemeti düşüklüğü, kumaşta delik hatası, yıkama sonrası çekme ve/veya yıkamada boya salma nedeniyle ayıplı olduğu, 12 adet spor çantasının fermuarlarının bozuk olduğu, kumaşta mukavemet düşüklüğü ve delik hatası ayıplarıyla çantadaki fermuar bozukluğu ayıplarının açık ayıp, konfeksiyon ürünlerindeki yıkama sonrası çekme ve koyu renkli kısımların açık renkli kısımları kirletme ayıbının ürünlerin yıkanması sonrası anlaşılabilecek gizli ayıp olduğu, davalı tarafından davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu gösteren herhangi bir delil sunulmadığı, davacının davalıya satmış olduğu ürünlerdeki ayıplar nedeniyle davalının 16.910,25-TL zararının oluştuğu, neticeten taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 55.721,33-TL alacaklı olduğu tespit edilmekle birlikte, Mahkemece davacının davalıya sattığı ürünlerdeki ayıplar nedeniyle davalının uğradığı tespit edilen 16.910,25-TL zararın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü halinde, takip tarihi itibariyle davacının nihai alacağının (55.721,33-16.910,25-TL) 38.811,08-TL olduğunun kabulü gerekeceği, takip öncesi faiz talebinin dayanağının bulunmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
15/09/2021 tarihli celse ara kararı gereğince taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
01/12/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… İncelemeye sunulmayan ürünlerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş herhangi bir tespit raporu sunulmadığı, incelemeye sunulmayan ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, incelenen ürünlerin tamamının ayıplı olduğu, davalı tarafından davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu gösteren herhangi bir delil sunulmadığı, somut olaydaki iddia, savunma, vakıa ve sunulan belgeler değerlendirildiğinde; tarafların kök bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları değerlendirilmekle, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Ek bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
02/06/2021 tarihli kök ve 01/12/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 02/062021 tarihli kök ve 01/12/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında okul kıyafeti alım satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri ile davalının ayıp iddiasına dayalı olarak davalı nezdinde bulunan okul kıyafetleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 02/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda, taraf şirketlerin 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde; takip tarihi itibariyle taraflara ait ticari defterlerdeki bakiyelerin davacının davalıdan 55.721,33-TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, davacı tarafından davalıya satılan ürünlerden 100 adet eşofman takımı, 24 adet eşofman üst, 15 adet eşofman alt, 54 adet spor şort, 45 adet mont, 7 adet beş cepli pantolon, 11 adet kargo pantolon, 19 adet şort etek, 252 adet polo yaka kısa kol tişört, 319 adet basic t-shirt ürünlerinin kumaşta yırtılma mukavemeti düşüklüğü, kumaşta delik hatası, yıkama sonrası çekme ve/veya yıkamada boya salma nedeniyle ayıplı olduğu, 12 adet spor çantasının fermuarlarının bozuk olduğu, kumaşta mukavemet düşüklüğü ve delik hatası ayıplarıyla çantadaki fermuar bozukluğu ayıplarının açık ayıp, konfeksiyon ürünlerindeki yıkama sonrası çekme ve koyu renkli kısımların açık renkli kısımları kirletme ayıbının ürünlerin yıkanması sonrası anlaşılabilecek gizli ayıp olduğu, davalı tarafından davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu gösteren herhangi bir delil sunulmadığı, davacının davalıya satmış olduğu ürünlerdeki ayıplar nedeniyle davalının 16.910,25-TL zararının oluştuğu, neticeten taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 55.721,33-TL alacaklı olduğu tespit edilmekle birlikte, davacının davalıya sattığı ürünlerdeki ayıplar nedeniyle davalının uğradığı tespit edilen 16.910,25-TL zararın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü halinde, takip tarihi itibariyle davacının nihai alacağının (55.721,33-16.910,25-TL) 38.811,08-TL olduğu, 01/12/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda ise, incelemeye sunulmayan ürünlerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş herhangi bir tespit raporu sunulmadığı, incelemeye sunulmayan ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, incelenen ürünlerin tamamının ayıplı olduğu, davalı tarafından davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu gösteren herhangi bir delil sunulmadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; dosya kapsamına göre, taraf şirketlerin ticari defterlerindeki kayıtlar, ticari ilişkiye konu ürünler hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ve davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak davacının davalıya satmış olduğu ürünlerdeki ayıplar nedeniyle davalının 16.910,25-TL zararının oluştuğu, davacının davalıdan ayıp nedeniyle oluşan zarar mahsup edildiğinde 38.811,08-TL alacaklı olduğu ve temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu yönünde mahkememizde kanaat oluşmakla, davanın kısmen kabulü ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile, takibin 38.811,08-TL asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, talep yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve cevap dilekçesinde ve delil listesinde tanık deliline dayanılmadığından davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 38.811,08-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.651,18-TL karar ve ilam harcından 29,20-TL peşin harç ve tamamlanan 975,96-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 294,24-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.351,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından sarf edilen 29,20-TL başvurma harcı, 29,20-TL peşin harç, icra dosyasına yatırılan 294,24-TL peşin harç ve 975,96-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.328,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından sarf edilen 282,50-TL posta masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.682,50-TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.109,64-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.822,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza