Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/751 E. 2022/102 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/751 Esas
KARAR NO : 2022/102

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yan ile müvekkili davacı arasında süregelen ticari iş kapsamında olan ürünlerin alım-satımı gerçekleştirildiğini, davalı yanca bakiye fatura alacağının ödenmediğini, müvekkili ….. Tekstil ve Boya Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tekstil sektöründe baskılı ve düz boya örgü kumaş üretimi alanında faaliyet gösteren bir tüzel kişi tacir olduğunu, davalı yan ile de bu faaliyeti kapsamında bir ticari ilişki içerisine girdiğini, bu ilişkiye istinaden müvekkili davacının davalı yana kumaşların boyanmasını ve teslimini taahhüt ettiğini, müvekkili şirket tarafından ticari ilişki kapsamında ticari defterler incelendiği takdirde de ortaya çıkacak cari işlem niteliğinde faturalar keşide edildiğini ve anlaşmaya konu ürünlerin her defasında anlaşmaya uygun ve eksiksiz olarak davalı yana teslim edilmiş olduğunu, davalı yanın takip öncesi toplam 177.339,44-TL tutarında borcu bulunduğunu, bu nedenlerle müvekkili tarafından davalı/borçlu aleyhinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibine karşı yapılan borçlunun kötü niyetli ve haksız itirazının iptaline ve alacağın asgari %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından dava dışı şirketten alınarak davacı şirkete gönderilen jakarlı kumaşların 4 farklı renge boyanmasının talep edildiğini, yapılan boyama işlemi sonrası 3 farklı renge boyanan kumaşlarda sorun yaşanmazken 4. renkte boyanan kumaşlarda jakar deseninin etrafında delikler oluştuğunun tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ham kumaştan yeniden tedarik edilerek davacı şirkete aynı renge boyatıldığını, kumaşlarda aynı ayıbın yeniden ortaya çıktığını, hal böyle olunca gerek ham kumaş tedarikçisi şirket gerekse müvekkili şirket tarafından, bahsi geçen deliklerin oluşmasının kaynağının belirlenmesi amacı ile inceleme yaptırıldığını, müvekkili şirket tarafından … Üniversitesine yaptırılan inceleme sonucu verilen 19.04.2021 tarih …. sayılı test raporunda “kumaştaki hasarın boyamada ortaya çıkan kusur ve hata neticesinde meydana geldiği” tespit edildiğini, bu hususun davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket tarafından ayıbın kendi kusurlarından kaynaklandığı önce kabul edilmişse de devamında dava dilekçesinde bahsettikleri raporu bahane ederek sorumluluk üstlenmekten kaçınma yolunu seçtiklerini, bu hususta Eyüpsultan …. Noterliğinin 08.07.2021 tarih …. yevmiye nolu ihtarı tanzim edilerek davacı tarafa gönderildiğini “ ayıpların kendilerinden kaynaklandığı , bu hali ile gönderilen faturalardan ayıplı mallara ilişkin 151.612 TL’nin ödenmeyeceği muhasebe kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesinin talep edildiğini, bu aşamada davacı tarafça tarafımıza dava konusu takibe ilişkin ödeme emri gönderildiğini , iş bu ödeme emrine; yapılan ayıplı işlem nedeni ile müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların davacı tarafın fatura kaynaklı alacağına ilişkin takas /mahsup işlemi yapıldığından davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmaması nedeni haklı olarak itiraz edildiğini, anılan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesinini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhine toplam ve asıl 177.339,44-TL alacağa işleyecek %16,75 avans faizi ile birlikte icra masrafları ve vekalet ücretinin borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine, borçlunun 20/08/2021 tarihli itirazı ile icra dosyasının durdurulduğu görülmüştür.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M. Mali Müşavir ….. ve Tekstil Mühendisi ….’un 04/01/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosyası ile 20.08.2021 tarihinde 177.339,44.TL tutarında asıl alacak için icra takibi başlatıldığını, İcra takibinde borcun sebebine “Bakiye Fatura Alacağı:177.339,44.TL” denildiğini, yasal defter kayıtları incelendiğinde, taraflar arasında, 2019-2020 ve 2021 dönemini kapsayan cari hesap şeklinde yürütülen bir ticari ilişki mevcut olduğunu, incelenen davacı ve davalı şirket 2019-2020 ve 2021 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defteri, e-defter olarak tutulmuş beratları, zamanında ve usulüne uygun alındığını, fiziki tutulan envanter defterinin açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, davacı yasal defter kayıt ve belgelerine göre davalı; takip talebi tarihinde (20.08.2021) 174.862,86.TL tutarında borçlu olduğunu, Davalı yasal defter kayıt ve belgelerine göre davacı; takip talebi tarihinde (20.08.2021) 174.862,86.TL tutarında alacaklı olduğunu, her iki taraf yasal defterleri birbiriyle uyumlu olduğunu ve takip talebinde talep edilen asıl alacak tutarı ile (177.339,44.TL) ile (2.476,38.TL) tutarında farklı olduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf ve itirazlar, ayıplı mal hususunda toplandığını, fakat, incelettirilen ayıplı malların, hangi fatura veya irsaliye ile alakalı olduğu, cinsleri, miktarları ve fiyat bilgilerinin ne olduğu belirtilmediğini, dolayısıyla incelettirme işleminin yasal süre içerisinde yapılıp/yapılmadığı tespit edilemediğini, diğer taraftan, incelettirme işleminin 19.04.2021 tarihinde sonuçlandığı, buna mukabil davacıya 08.07.2021 tarihli ihtarname ile bildirildiği göz önüne alındığında, incelettirme sonuçlarının da yasal süre içerisinde, davacıya bildirilmediği sonucuna ulaşıldığını, davacıya gönderilen ihtamamede, her ne kadar ayıplı mal bedeli 151.612.TL olduğu bildirilmişse de ayıplı malların, hangi faturalarla alakalı olduğu, miktarları, fiyat bilgileri v.b. detaylar belirtilmediği için, söz konusu tutarın doğru olup/olmadığı teyit edilemediğini, davalı taraf deposunda 1.726 kg yavru ağzı/somon rengi … Örme kumaşın varlığı tartılarak tespit edildiğini, kumaşın ayıplı olduğu; ayıbın türünün gizli ayıp olduğu, kumaşın tamamının ayıplı olduğu; davalının ayıp iddiası yerinde olmakla birlikte, ayıbın, davacının yapmış olduğu fason boyama işleminden kaynaklanmadığı; kumaştaki problemin boyama sonrası ortaya çıkan delikler olduğu ancak ham kumaşa mukavemet uygulanmadığı için kumaş hamken bu deliklerin oluşmadığı, bu deliklerin nedeninin boyama işlemi olmadığı; ön terbiye, boyama, yaş açma ve bitim işlemleri boyunca kaçınılmaz olarak boyama işleminin doğası gereği boyuna yönde kuvvet uygulanmakta olduğu, seçilen ajur deseni ve seçilen ipliğin birbiri ile uyumlu olmadığı; örme ayarı ve kumaş konstriksiyon göz önüne alındığında kullanılan ipliğin mukavemetinin bu desen için yetersizliğinin bu hataya neden olduğu kanaatine varıldığını, netice olarak; ayıplı mal iddiasının, davacının yaptığı boyama işleminden kaynaklanmadığı kanaati doğrultusunda, mahkeme tarafından davacının haklı olduğuna karar verilmesi halinde, Bakırköy … İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı dosyasına, yapmış olduğu itirazın 174.862,86.TL tutarındaki kısmı için iptali, davacının, takip talebi tarihinden sonra, faiz talebi, takip talebi tarihinden (20.08.2021) dava tarihine (17.09.2021) kadar (28) gün için yasal defterlerde kayıtlı olan tutar (174.862,86.TL) üzerinden 9616,75 oranında avans faiz tutarı 2.246,87.TL tutarında hesaplandığını, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı, takip talebi tarihinde, yasal defterlerde kayıtlı olan tutar üzerinden (174.862,86.TL X 9620 — 34.972,57.TL) tutarında hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulduğu, davasını alacak davasına dönüştürdüğü, ıslah dilekçesi ile alacak davasının kabulü ile ödenmeyen bakiye 177.339,44-TL tutarının davalıya keşide edilen ihtarnamenin tebliği olan 28.07.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsilini talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali iken yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile dava alacak davasına dönüştürülmüştür.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacak konusunda alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, alım satıma konu malların ayıplı olduğu iddiası konusunda ise davalı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri ve satıma konu mallar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurularak inceleme yaptırılmış ve konuya ilişkin rapor dosyamıza sunulmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, alacak borç kaydı olarak birbirini teyit ettiği, davacı yasal defter kayıt ve belgelerine göre davalının; takip talebi tarihinde 174.862,86.TL tutarında davacıya borçlu olduğu, davalı yasal defter kayıt ve belgelerine göre davacının; takip talebi tarihinde 174.862,86.TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, her iki taraf yasal defterleri birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmış ve tespit edilen kayıtlara mahkememizce itibar edilmiştir. Davacı tarafından her ne kadar ıslah dilekçesi ile 177.339,44-TL talep edilmişse de aradaki farka ilişkin somut denetlenebilir delil dosyaya sunamadığından bakiye bedel yönündeki alacak iddiası mahkememiz nezdinde sübut bulmamıştır.
Ayrıca davalının ayıp iddiasına da mahkememizce itibar edilmemiştir. Şöyle ki, yapılan teknik inceleme neticesinde alım satıma konu malların ayıplı olduğu her ne kadar tespit edilmişse de, davacının bunda bir kusurunun bulunmadığı, kumaşlardaki ayıpların davacının yaptığı boyama işleminden kaynaklanmadığı, davacı tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir ayıp olmadığı, davacıya bu konuda bir kusur yüklenemeyeceği anlaşılmış ve bu konuda davalı iddialarına da itibar edilmeyerek, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğü tarihin 28.07.2021 olduğu, istenen faiz türünün yerinde olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
A)174.862,86-TL’nin 28/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B)Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 11.944,88- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.029,00- TL harcın mahsubu ile bakiye 8.915,88-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00- TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranları dikkate alınarak 18,48-TL’sinin davacıdan tahsili ile geri kalan 1.301,52-TL’sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 20.561,97-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 2.476,58-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 3.029,00-TL peşin harç, 1.635,50-TL tebligat, bilirkişi ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 4.723,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.657,66-TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2022

Katip …..
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza