Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2021/1060 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2021/1060

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 01/03/2015 tarihli tedarik sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının borçları davacı şirketin fabrika temizliği için gerekli teknik ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak davacı için gerekli temizlik ürünlerini belirlemek, söz konusu ürünlerin tedariki ve teslimi, davacı şirketi belirli dönemlerde ziyaret ederek sistemin işlerliğine destek olmak, gerekli ürünlerin kullanım eğitimini vermek, her ay bir defa olmak üzere makinaların kontrol ve bakımını yapmak, davacı şirket bünyesinde yeni başlayan çalışanlar olması halinde talep üzerine bu kişilere eğitim vermek hususlarını kapsadığını, ayrıca sözleşme kapsamında davalı şirketin sözleşme süresi boyunca davacıya bedelsiz olarak 5 adet binicili zemin temizlik makinası ve 1 adet itmeli zemin temizlik makinası tahsis ettiğini, davacının yükümlülüğünün ise sözleşme gereği malzeme listesinde yer alan malzemelerin alımı ve malzeme alımı karşılığında kesilen faturaların davalı şirkete ödenmesinden ibaret olduğunu, davalının, davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiası ile davacıdan cezai şart talebinde bulunduğunu ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının ödeme emrine sehven süresinde itiraz edemediğini, takibin kesinleşmiş olmasından dolayı davacının hesaplarına haciz konulduğunu ve davacının icra dosyasına 405.000TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, sözleşmenin 01/03/2019 tarihinde kendiliğinden yürürlükten kalkmış olmasına rağmen, fesih iradesini davalıya bildirmek amacıyla noter aracılığıyla davalıya ihtarname gönderilerek sözleşmenin sona erdiğinin bildirildiğini, davacının sözleşmede almayı taahhüt ettiği ürünleri ve bu ürünlerin daha fazlasını satın almış olup, cezai şartın muaccel olmasını gerektirecek herhangi bir durum gerçekleşmediğini, davacının tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini beyanla, davacı tarafından borçlu olmadığı bir bakiye için icra dairesine ödenmek zorunda kalınan 405.000TLnin davacıya ticari avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, öncelikle mahkememizin yetkisiz olduğunu, HMKnun Yetki Sözleşmesi başlıklı 17.madde hükmü ile taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacağı hükmünün düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan 01/03/2015 tedarik sözleşmesinin “Yetkili Mahkeme ve Uygulanacak Hukuk” başlıklı 11.maddesinde tarafların, sözleşmenin uygulanmasından ve yorumundan doğan ihtilaflarda Türk Hukukunun uygulanacağı ve Bakırköy Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının kabul edildiğinin düzenlendiğini, bu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için Bakırköy Merkez Mahkemelerinin yetkili olacağının tayin edilmiş olması nedeniyle davada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davalı ve davacının, borcun ihlali halinde alacaklı tarafın bundan doğan zararının giderilebilmesi için sözleşmede her iki taraf yönünden de uygulanabilecek cezai şart maddelerinin belirlendiğini, davacının, sözleşme ile yerine getirmeyi taahhüt ettiği edimlerini gereği gibi eksiksiz ve zamanında yerine getirmediğini ve sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davalının, cezai şart bedelinin ödenmesi için davacıya ihtarname gönderdiğini ve sonrasında zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, cezai şartın, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlali ile doğabilecek olan feri bir edim olup, davalı şirketin bu konuda davacıya ihtarname gönderme yükümlülüğünün bulunmadığını, sözleşmeye göre davalı şirketin davacıya teslim ettiği temizlik makinelerini sözleşme süresi sonunda iade alma yükümlülüğü bulunmadığını, davacının talep ettiği faize, faiz oranına ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası celp edilmiş ve dosyanın incelenmesinde; davalı …. Endüstriyel şirketinin, davacı … Kauçuk şirketi aleyhine 48.000-Euro asıl alacak, 3.445,48- Euro işlemiş değişen oranlarda en yüksek mevduat faizi olmak üzere toplam 51.445,48-Euro alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5,00 oranında ve değişen oranlarda işleyecek TCMB ‘na uygulanacağı bildirilen en yüksek mevduat faizi(euro) – fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile taraflar arasında akdedilmiş tedarik sözleşmesi incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı, davalının cezai şart alacağının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında akdedilen tedarik sözleşmesi kapsamında davacının sözleşmeye uygun olarak, davalıdan yeterli miktarda temizlik malzemesi alıp almadığı, sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeyi feshederken haksız bir şekilde feshedip feshetmediği, davalının icra takibine konu ettiği cezai şart alacağına hak kazanıp kazanmadığı, nihayetinde sözleşmesel ilişki kapsamında tarafların birbirlerine karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi … ve S.M.M.M …’ın 01/10/2021 tarihli raporunda özetle; Alımı taahhüt edilen malzemeler yönünden taraflar arasındaki sözleşmenin tadil edildiği, davacının davalıdan 2015-2019 yılları arasında satın almış ve iade etmiş olduğu ürünler listelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşmeye göre her yıl taahhüt edilen asgari alım tutarı olan 113.879,45 TL’lik ürünlerin alındığı ve sözleşmedeki asgari tutarı geçtiği, takip tarihi itibari ile davacının davalıya borcunun bulunmadığı, mahkemece sözleşmenin tadil edilmediği sonucuna varılırsa, davacının da beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla alımı taahhüt edilen malzemeler yönünden asgari alım tutarına ulaşılmadığı için ceza alacağının doğduğundan bahsedilebilecekse de, TTK m. 18/f. Il hükmü gereği basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğü altında olan davalının, bu hususu yıllar içerisinde hiç öne sürmeyip, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona ermesini müteakip ileri sürmesinin TMK m. 2/f. Il hükmü uyarınca, karşı tarafta yaratılan güvene aykırı davranışta bulunulmasından ötürü çelişkili davranış yasağına aykırı bu savunmanın mahkemece dikkate alınmaması gerektiği, davacının Beyoğlu … Noterliği’nin 13.02.2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile 15.03.2019 tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ereceğini bildirmiş olmasının, sözleşmeden kaynaklanan bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğu ve bu hakkın kullanılması için sözleşmede öngörülen prosedüre de uygun davranıldığı, bu halde borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmediğinden söz edilemeyeceği, davacı bir borç ihlalinde bulunmadığından cezai şart alacağının doğmayacağı, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, davacı ile davalı arasında akdedildiği belirtilen 01/03/2015 tarihli sözleşme uyarınca davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi sebebiyle davacının borçlu olmadığını iddia ettiği bir bedeli icra dairesine ödediğinden bahisle söz konusu bedelin iadesine ilişkin istirdat davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü davalı üzerindedir. Zira davalı, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı cezai şartın koşullarının oluştuğunu iddia etmekte olup, genel ilkeler uyarınca varlığı iddia edilenin ispatı daha kolay olduğundan aksine bir durum olmadıkça bu durumu iddia eden üzerine ispat külfeti yüklenmiştir.
Davalının sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiği itirazı yerinde değildir. Şöyle ki sözleşmenin incelenmesinde, fesih başlıklı bölümünde sözleşmenin feshi hususu düzelenmiş olup, bu hükümde, taraflarca en az 30 gün önce bildirilmek suretiyle akdedilen sözleşmenin sürenin bitiminde sonlandırılabileceği hususu düzenlemiş, davacı tarafça usulüne uygun olarak davalıya bildirimde bulunulduğu, sözleşmenin noter aracılığıyla yapılan bildirimde sürenin bitiminde yenilenmeyeceğinin bildirildiği, sırf bu sebepten ötürü haksız feshin söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır.

Tarafların iddiaları doğrultusunda mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde davacının sözleşme kapsamında belirtilen ürünlerin tamamı olmasa da her yıl asgari alım miktarı üzerinde davalıdan alım yaptığı anlaşılmıştır. Bu aşamada davacının satın aldığı ürünlerin listede anlaşılan ürünlerin olmaması nedeniyle sorumluluğunun doğup doğmadığı hususu irdelenmelidir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede asgari ürün alımı hususundan kasıt davacının belli miktarda ürün alımının gerçekleştirmesi gerektiği olarak anlaşılması gerekmektedir. Zira sözleşmenin esasında akdedilme gerekçelerinden biri davacının davalıdan hangi ürünü alacağından ziyade davalı ile alım satım ilişkisinin sözleşme süreci boyunca yıllık asgari bir miktar belirlenerek devam etmesidir.
Aksinin kabulü halinde ise davacı tarafça satın alınan ürünlerle alakalı davalının ticari ilişki boyunca itirazı olmadığı gibi, konuya dair davacıya herhangi bir ihtarı da bulunmamaktadır. Sözleşme ilişkisinin sona erdirilmesinden sonra davacı tarafça asgari alım miktarından daha fazla alım gerçekleştirilmesine rağmen taraflarca anlaşılan ürünlerin satın alınmadığı itirazı TMK madde 2 kapsamında dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığı, cezai şart alacağının koşullarının oluşmadığı, davacının akdedilen sözleşmeye uygun hareket ettiği kanaatine varılarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)405.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 27.665,55-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.916,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 20.748,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 36.800,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 6.916,69-TL peşin harç, 3.182,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.153,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza