Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/738 E. 2021/832 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/738 Esas
KARAR NO : 2021/832 Karar

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; kendisinin davacı olarak ……. Giyim Gıda Nak. İnş. San ve Tic. Ltd Şti’nin yetkilisi olduğunu, ……… Asansör Mühendislik firması ile 19/05/2021 tarihinde yapmış oldukları sözleşmeye istinaden kendilerine 150 gün vadeli çek verdiğini, şirketin sözleşmeden sonra piyasadan kaybolduğunu, şirketin adresinde de bulunmadığını, karşılarında muhatap bulamadıklarını, sözleşmenin yerine getirilmediğini bu nedenle vermiş oldukları çekin tehlikeye düştüğünü, çekin …… Asansör Mühendislik tarafından kullanılmaması ve haksız kazanç sağlanmaması adına firmanın çeki tahsil etme ihtimali olduğundan ….. bankası …… Şubesine ait, ……. çek numaralı, 23/10/2021 ödeme tarihli, 60.000,00 TL bedelli çekin, firmanın sözleşme şartlarını yerine getirmemesi nedeni ile kullanılmasını engelleme için ödeme yasağı konulmasını ve ilgili çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir. Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin tensiben ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği çekin iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesinde, davacının iptali talep edilen çekin keşidecisi olduğunun açıkça ikrar edildiği, sunulan çek fotokopisinin de bunu doğruladığı davacının iptali talep edilen çekin hesap sahibi-keşidecisi konumunda olduğu, meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşidecinin böyle bir dava açamayacağı, davacının meşru hamil sıfatı olmadığından aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı iptali talep edilen çekin hesap sahibi olup, keşideci konumunda olduğundan aktif husumet yokluğundan davanın REDDİNE,
2)Harç peşin alındığından yeniden harç tayinine yer olmadığına,
3-Yapılan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
4)Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 17/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza