Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/734 Esas
KARAR NO : 2021/1033
DAVA : İhya (TTK.nun 547. Maddesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin resen terkin edilen ve tasfiyesi gerçekleştirilen …. Tekstil Dış Ticaret Ltd.Şti.nin pay sahibi ve aynı zamanda imza yetkilisi olduğu, tasfiye sırasında …. plakalı aracı unutulduğundan hiçbir işlem yapılamadığını belirterek davalı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen şirketin İTO internet sitesinden çıkartılan sicil kaydının incelenmesinde; …. sicil nolu Tasfiye Halinde …. Tekstil Dış Ticaret Limited Şirketinin 03/08/2005 tarihinde kurulduğu, 25/02/2021 tarihinde tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, tasfiye memurunun … olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından davalı şirkete ait …. plakalı aracın dosyasındaki işlemlerin sonuçlandırılması ve infazı işlemlerinin yapılması için şirketin TTK 547 maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İhyası istenen şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında (Küçükçekmece) olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ihyası istenilen şirket adına … plakalı araca ilişkin işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, şirketin 25/02/2021 tarihinde TTK.nın 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, …nde …. sicil nosunda kayıtlı …. Tekstil Dış Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’nın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
…nde …. sicil nosunda kayıtlı … TEKSTİL DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’nın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
5-Davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/10/2021
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza