Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/726 E. 2022/368 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/726
KARAR NO : 2022/368

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalılar arasında gerçekleşen borç ilişkisinden dolayı taraflar arasında protokole istinaden davalıların müvekkile takibe konu 31.12.2018 tarihli, 1.674.000TL bedelli çek verdiklerini, iş bu çekin borçlular tarafından imzalandığını, çek ödeme gününde borçlular çek bedelini ödemediklerini, borçluların, bankaya çekin ibrazı halinde “karşılıksızdır” ibaresi yazılır ise ticari itibarları zedeleneceğinden bahisle müvekkilin çeki bankaya ibraz etmemesini ve borcu en kısa sürede ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini, bunun üzerine müvekkilin de borçlularla arasında bulunan samimiyet ve uzun yıllardan süregelen dostlukları nedeni ile borçluların ricası üzerine çeki süresinde bankaya ibraz etmediğini ve borçluların ödeme yapacaklarına dair verdikleri söze istinaden çek bedelinin ödenmesini beklediğini, ancak bu zamana kadar çek bedeli ödenmediği gibi taraflar arasındaki tüm görüşmelere ve yapılan arabulucu toplantılarına rağmen borcun hala ödenmediğini, bu nedenle borçlular aleyhine Bakırköy …. İcra Md. …. E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını ancak borçlular takibe kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini, borçluların borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; müvekkili tarafından …bank ve ….banktan ödemeler yapıldığını, takibe ve davaya konu çek müvekkiline verilirken, taraflar arasında protokol düzenlenen protokolde de borcun varlığı davalılar tarafından kabul edilerek imzalar atıldığını ve çekin müvekkiline teslim edildiğini, ancak tüm bunlara rağmen davalılar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı davrandıklarını belirterek borçluların icra takibine yaptığı itirazlarının iptaline, borçluların takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemesine, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerine karşı açılan davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkillerinin davacıya böyle bir borçlarının bulunmadığını, söz konusu çekin … şirketine ait bir çek iken söz konusu protokolde borçlu … gibi gösterildiğini, dava dilekçesinde gösterilen belgelerin birbirini destekleyecek nitelikte olmadığını, davacı tarafından müvekkiline para gönderildiği iddia edildiğini, dekont olarak 20.000 USD ‘lik bir dekont sunulduğunu, bu dekontun ispat kuvvetine ilişkin itirazları bir yana davacının iddia ettiği borç tutarının ve sunduğu deliller arasında bir çelişki olduğunun açık olduğunu, birbirini desteklemeyen tutarlar içeren çek protokol ve dekontları bir araya getirerek davanın ispatına çalışıldığının açık olduğunu belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise dosyanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 67.madde ve devamı uyarınca taraflar arasındaki borç ilişkisinden kaynaklı protokol kapsamında 31/12/2018 tarihli, 1.674.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıdan taraflar arasındaki borç ilişkisinden kaynaklı protokol kapsamında 31/12/2018 tarihli, 1.674.000,00 TL bedelli çek yönünden alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından borçlular aleyhine 04/09/2020 tarihinde toplam 1.948.111,77 alcağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı görüldü.
Maslak Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacı …’in 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 176 ve 177 maddeleri kapsamında esnaf yada tacir olmadığından defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığının belirtildiği, İstanbul …. İcra Dairesine yazılan müzekkereye cevap var, müdürlüklerinin … Esas sayılı dosya suretinin UYAP üzerinden gönderildiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap var, davacı ve davalıların gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığının belirtildiği anlaşıldı.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen icra dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davaya konu takibin dayanağı davacı … ile davalılar arasında gerçekleşen borç ilişkisinden dolayı taraflar arasındaki protokole istinaden davalılarca takibe konu 31.12.2018 tarihli, 1.674.000TL bedelli çek olup incelenen çeke göre söz konusu çek borçlular tarafından imzalandığı görülmüştür.
Davalıların çek ön yüzünde isimlerini yazarak keşideci şirketle birlikte imzaladıkları görülmüştür. Ayrıca davalılar çeke atıf yapılan ödeme protokolünün de de kefil sıfatıyla imzalamışlardır.
TTK.’nın 780/1. maddesinin (f) bendine göre; takip konusu belgenin çek vasfını taşıması için “düzenleyenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.’nun 818/1. maddesinin (g) bendi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 701/1. maddesi uyarınca ise, aval şerhi çek veya alonj üzerine yazılır. Sözü edilen maddenin üçüncü fıkrası gereğince de, muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere çekin ön yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.
Bu açıklamalar ışığında, sorumluluk doğması için düzenleyenin atacağı tek imza yeterli olup, çekin ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir. (HGK.nın 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).
Somut olayda, takip dayanağı çeklerde düzenleyen olarak …. Enerji …A.Ş. yer almaktadır. Birisi şirket ismi üzerinde diğeri açıkta olmak üzere birden fazla isim de yazılarak imza atılmıştır. Takibe itiraz eden diğer davalılar tarafından atıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda da açıklandığı şekilde şirketi borçlandırmak bakımından atılmış tek imza yeterli olduğu halde şirket ismi dışına atılan ikinci imza aval hükmünü taşımaktadır ve imza sahibini şahsen borç altına sokmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1.maddesinin (g) bendinde yer alan atıf ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 701.maddesi, “(1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. (2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. (3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.(4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır” hükmünü içermektedir.
Bu maddeye göre; aval şerhi, çek veya alonj üzerine yazılır. Aval, “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibare ile ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. Aval şerhinin çekin ön yüzüne yazılması zorunlu değildir. Maddenin üçüncü fıkrası gereğince; düzenleyenin imzası hariç olmak üzere ön yüze atılan her imza aval şerhi sayılır.
6098 sayılı TBK nun 15. maddesine göre, imzanın, borç altına giren kimsenin el yazısı olması gerekir. El yazısı ile atılacak imzanın şekli konusunda yasada hüküm bulunmamaktadır. Kişi, kendisine özgü belli karakterleri içeren sembolleri belirterek imza atabileceği gibi, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazmak suretiyle de imza atabilir. Ancak bu durumda borçlu, ad ve soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir. Somut durumda davalılar isim ve soy isim yazarak çekin ön yüzünde olmak üzer imzlamış olup düzenleyenin imzası hariç olmak üzere çekin ön yüzüne atılan her imza aval hükmünde olduğundan davalılar protokol çekten dolayı sorumlu oldukları dikkate alınarak davacının davasının kabulüne karar verilerek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan işbu dosyadaki davalılar tarafından yapılan itirazın 1.674.000-TL asıl alacak ve 274.111,77 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte devamına, Alacak likit ve çeke dayalı olduğundan hükmolunan alacağın %20’si olan 389.622,35 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE;
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan işbu dosyadaki davalılar tarafından yapılan itirazın 1.674.000-TL asıl alacak ve 274.111,77 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte devamına,
2-Alacak likit ve çeke dayalı olduğundan hükmolunan alacağın %20’si olan 389.622,35 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 133.075,51 TL harçtan peşin yatırılan 23.528,32 TL harç ile icra aşamasında yatırılıp mahsup edilen 9.740,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 99.806,63 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarf edilen 23.528,32 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, icra aşamasında yatırılan 9.740,56 TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından sarf edilen 192,30 TL tebligat ve posta masrafının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00- TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına tayin ve takdir olunan 98.891,01 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza