Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/72 E. 2022/232 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/72 Esas
KARAR NO : 2022/232

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile aralarında mevcut ticari ilişki olduğunu, cari hesaba dayalı olarak 6.348,42 EURO alacakları olduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %100 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa borçlarırın bulunmadığını, davacı taraf ile navlun sözleşmesine konu ürünlerin FRANKFURT’tan İSTANBUL’a taşınması noktasında görüşmeler olduğunu, taşıma ücreti olarak 2.050,00 EURO anlaşıldığını, icra takibine konu edilen faturaların davalı tarafa gönderilmediğini ve tebliğ edilmediğini, 2.050,00 EURO üzerinden navlun ücreti hesaplanarak dekont ile ödendiğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı tarafın %100 oranında kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın 2020 yılma ait ticari defter ve kayıtlarmı usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu edilen cari hesaba ait 2020 yılı ocak ayında 5 adet toplam KDV dâhil 15.650,00 EURO – 102.730,86 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısımlarına sırasıyla NAVLUN BEDELİ * EXWORKS BEDELİ *YURTDIŞI BEKLEME BEDELİ diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların e-fatura otduğu, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve-teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, faturaların davalı tarafa tebliğine veya teslime ilişkin ve davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu edilen cari hesaba ait 2020 yılı şubat ayında 8 adet toplamı KDV dahil 4.602,00 EURO – 30.376,21 TL tutarlı faturanın olduğu, 1 adet faturanın açıklama kısmına YURTDIŞI HİZMET BEDELİ * NAVLUN BEDELİ *EXWORKS BEDELİ * YURTDIŞI BEKLEME BEDELİ, diğer 7 adet faturanın ise YURTİÇİ BEKLEME BEDELİ diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların e- fatura olduğu, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ite teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterterine işlenmediği, faturaların davalı tarafa tebliğine veya teslime ilişkin ve davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığını, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği 2020 ocak ayı faturalarını tarafların BS-BA FORMU ile beyan ettiği ve taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, 2020 şubat ayı faturalarını davacı tarafın BS FORMU İLE beyan ettiği, davalı tarafın BA FORMU ile beyan etmediği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 27,01.2020 tarihli 3.250,00 EUR0521.317,08 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.01.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 15.650,00 EURO-102.730,86 TL alacaklı olduğu, 03.02.2020 ve 05.02.2020 tarihli şubat ayına faturalarının ticari defterlere kayıt edilmesi ve davalı tarafın 03.02.2020 tarihli 91.740,00 TL tutarlı ödemenin mahsup edilmesiyle 05.02.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.348,42 EURO0-41.367,07 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı tarafırı dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 27.01.2020 tarihli 21.317,08 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı,31.01.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 102.730,86 TL borçlu olduğu, 10.02.2020 tarihinde 91.740,00 TL tutarlı kayıt işlemi ile davalı tarafın davacı tarafa olan borcunun 10.990,86 TL olduğu, 31.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 10.990,86 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları karşılaştırıldığında uyuşmazlığın davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği 2020 Şubat ayı faturalardan kaynaklandığı, davacının düzenlediği bu faturaların bekleme kaynaklı faturalar olduğu, Şubat-2020 başında toplam dört (4) taşıt için usulüne uygun faturalarla bekleme ücretlerinin de navlun ile birlikte talep edildiği, davacının 4.602,00 EURO Şubat-2020 faturalarından ve 1.646,42 EURO Ocak-2020 faturalarından olmak üzere toplam 6.348,42 EURO alacaklı olduğunun değerlendirildiği, Davalının beklemenin, davacı risk alanındarı kaynaklandığı, hiç bekleme olmadığı, bekleme ücreti konusunda karşılıklı talep edilmeyeceğine dair mutabakat olduğu yönünde her hangi bir delil de sunmadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 6.348,42 EURO alacağını talep edebileceği, takip tarihi itibariyle talep ettiği yıllık 1.25 TBB-MEVDUAT EURO BANKALARCA DEĞİŞEN ORANLARDAKİ faiz talebinin sayın mahkemenin takdirine bırakıldığı, 6098 sayılı Türk Barçlar Kanınu’nun 99/son maddesine göre, alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilir. Bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinden alınan ek raporda; davacı vekili, 26.10.2021 tarihli UYAP üzerinden sunulan dilekçe ve eklerinde, “bekleme sürelerini gösterir kayıtlar” ile davalının “mesai talebi” ve beklemek suretiyle geç boşaltmaların tevsik edildiğini ileri sürdüğünü, incelendiğinde; Esasen taşıyıcının beklemesi ve boşaltmada beklemenin davacının risk ve sorumluluk alanından kaynaklanmadığının değerlendirildiği KÖK rapor karşısında bekleme sabit olduğu, beklemenin sebebi ise davacı kaynaklı olmadığında, davacı bekleme ücretine hak kazandığı, Varış bildirimi 27.01.2020 tarihli olan yükler 14 kap-7.420 kg, 12 kap -9.640 kg, 10 kap-7.240 kg, (3 taşıt), 29.01.2020 tarihinde varış yapan yükler 12 palet-7.160 kg, olmak üzere toplam dört (4) taşıttır. 03.02.2020 tarihinde özet beyanları verilebilmiş, 05-06.02.2020 tarihinde ise çekilmiş, varış bildiriminde aynı gün verilmeyen antrepo beyannamelerinde her gün için 150 EURO bekleme ücreti düzenleneceği belirtilmekte olduğu, toplam 4 taşıt tahliyesi 05.02.2020 olarak – boşaltma teyit edildiği, bu durumda; 3 taşıt için 27.01.2020-05.02.2020 beklemesi, 1taşıt için 29.01.2020-05.02.2020 beklemesi teyit edilmektedir. Toplam 27 gün 3 taşıt için bekleme, 7 gün 1 taşıt için bekleme olmak üzere toplam 34 gün bekleme hesap edildiği, 20-21.02.2020 tarihli mail yazışmalarında, davacı yanın BEKLEME için düzenlediği faturalar tartışılmaktadır. Yüklemede 1 gün, boşaltmada 2 gün SERBEST SÜRE verildiği, aşan süreler için günlük 150 Euro bekleme faturası tanzim edildiği belirtilmekte olduğu, davacı yanın bu belirtmesi karşısında; A araç, boşatma beklemesi toplam 34 gün olup, 8 gün serbest süre söz konusudur. 26 gün üzerinden bekleme ücreti hesaplanabileceği, 26 gün x 150 Euro – 3.900 EURO bekleme ücreti hesaplanabilmekte olduğu, davacı yan ise zaten 18 gün üzerinden 2.700 EURO bekleme faturası tanzim ettiği, zira hesaplama 03.02.2020 tarihine kadar yapılmış, boşaltma için 05.02.2020 tarihi değil, 03.02.2020 tarihi esas alındığı görüş ve kanaatine varıldığı, davalı vekilinin itirazları incelendiğinde, davalı vekili, 13.07.20201 UYAP yükleme tarihli dilekçesinde, rapora itiraz etmiş, davalının hiçbir şekilde taşıma ücreti dışında bir yükümlülüğü olmadığı, taraflar arasında sözleşmede kararlaştırılmayan bedellerin talep edilemeyeceği ileri sürülmüş, bilirkişi heyetinin hukuki niteleme yapmasına karşı çıkılmış, rapora itibar edilmeyeceğinin savunulduğu, değerlendirilmesinde; kural olarak, taşıma işinin ifasından dolayı başkaca bir ücret istenemeyeceği , ancak, yükleme ve boşaltmada makul süreleri aşan beklemeler olduğunda, taşıyıcının kendi risk alanından kaynaklanmayan sebeplerle beklemede, taşıyıcıların makul bir bekleme ücreti alması TTK m.863/3 hükmünün gereği olduğu , burada bir iş görmeden ziyade, beklemenin yol açtığı-açması olası zararın tazmini amaçlı bir yasal borç söz konusu olduğu, bu nedenle hukuk kuralları ile düzenlenen borcu tespit için hukuki kurallara bakmak ve hukuki değerlendirme kaçınılmaz olduğu, ancak bilirkişi raporları kati delillerden olmadığı, Yüce mahkemenin hukuki kuralları yorum ve uygulamada nihai karar mercii olduğu, heyet raporu görüşlerimizin bağlayıcı olmadığı hususlarını belirtmek istediklerini, sonuç olarak kök raporda oluşan kanaati değiştirecek yeni bir kanaat oluşmadığını bildirmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki taşıma ilişki nedeniyle cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının, davalıdan 6.348,42 EURO’ nun tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Dava konusu miktar 6.348,42 EURO’ dur.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
* Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile Bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu rapor içeriğinin incelenmesinde;
– 2020 yılı Ocak ayında 5 adet toplam KDV dahil 15.650,00 EURO tutarlı faturanın davacı tarafından davalı tarafa yönelik düzenlendiği, açıklama kısmında Navlun Bedeli + Exworks Bedeli + Yurtdışı Bekleme Bedeli yazıldığı, faturaların e fatura olduğu, davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın herhangi bir itirazının bulunmadığı görülmüştür.
– 2020 yılı Şubat ayında 8 adet toplam KDV dahil 4.602,00 EURO tutarlı faturanın davacı tarafından davalı tarafa yönelik düzenlendiği, 1 adet faturanın açıklama kısmında Yurtdışı Hizmet Bedeli + Navlun Bedeli + Exworks Bedeli + Yurtdışı Bekleme Bedeli, diğer 7 adet faturada ise Yurt içi Bekleme Bedeli yazıldığı. faturaların e fatura olduğu, davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenmediği ve davalı tarafa tebliğine dair davacı tarafça herhangi bir yazılı kaydın dosya içerisine sunulmadığı görülmüştür.
– Davacı tarafın cari hesap kayıtlarına göre davalıdan 31.01.2020 tarihinde 15.650,00 EURO = 102.730,86 TL alacaklı olduğu; 03.02.2020 ve 05.02.2020 tarihli şubat ayı faturalarının toplam miktarı 4.602,00 EURO = 30.376,21 TL’ yi ticari defterlere kayıt edilmesi ve davalı tarafın 03.02.2020 tarihli 91.740,00 tutarlı ödemesinin mahsup edilmesiyle 05.02.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.348,42 EURO=41.367,07 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
– Davalı tarafın cari hesap kayıtlarına göre davacıya 31.01.2020 tarihinde 102.730,86 TL borçlu olduğu; 91.740,00 tutarlı ödemesinin mahsup edilmesiyle 31.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 10.990,86 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır.
– Taraflar arasındaki ihtilafın 2020 yılı Şubat faturalarından ve yine 2020 yılı Ocak ocak faturalarından kaynaklandığı, davacının düzenlediği bu faturaların bekleme kaynaklı faturalar olduğu anlaşılmıştır. Bu ihtilafa konu faturaların miktarları 2020 yılı Şubat ayı faturalarından kaynaklı 4.602,00 EURO ve 2020 yılı Ocak ayı faturalarından kaynaklı 1.746,42 EURO olmak üzere toplam 6.348,42 EURO’ dur.
* 2020 yılı Ocak ayı faturalarından kaynaklı bakiye 1.746,42 EURO alacak yönünden: Davalının ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun kayıt yapılması ve bu faturalara yönelik süresinde yapılan herhangi bir itiraz da bulunmaması sebebiyle bu alacak yönünden davalının kendi kayıtlarının aksini eş değer bir delille ispat edemediğinden sorumluluğu bulunmaktadır.
* 2020 yılı Şubat ayı faturalarından kaynaklı 4.602,00 EURO alacak yönünden: Davalı tarafın; beklemenin davacı tarafın risk alanından kaynaklandığını, hiç bekleme olmadığını ve bekleme ücreti konusunda karşılıklı talep edilemeyeceğine dair mutabakat olduğu yönünde herhangi bir delil de sunmadığı görülmüştür
– Dosya kapsamındaki yazışmalar, taşıma ve sevk evrakı, gümrük dolaşım evrakı ve sair belgeler birlikte değerlendirildiğinde taşıyıcının beklediği ve bu beklemenin davacı kaynaklı olmadığı anlaşılmakta olup, davacının fatura konusu ettiği bekleme süresini ispat ettiği ve makul günlük 150 EURO ücret üzerinden toplam bekleme ücretine hak kazandığı anlaşılmıştır.
– Davacının toplam 6.348,42 EURO’ alacağa hak kazandığına yönelik ispatı; davalının ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu rapor içeriğinde de, davacının alacak miktarının talep miktar kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faizin uygulanmasına,
-Alacağın %20 si olan 10.911,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.726,96 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 931,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.795,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 999,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.676,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran tarafa İADESİNE,
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.892,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza