Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/715 E. 2021/1038 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/715 Esas
KARAR NO : 2021/1038

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine zaman aşımına uğramış bono için Bakırköy …. İcra Dairesi …. Esas dosyasından icra takibi yapıldığını, müvekkilinin bu bonoda borçlu sıfatı olmadığını, takip dayanağı bono incelendiğinde müvekkilin ismi olmadığını, … şirketinin borçlu olduğunu ancak müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, ismi yazsa bile bu bonoya dayanılarak takip yapılamayacağını, zira senedin tanzim tarihi olan 10.08.2011 tarihinde müvekkili ve alacaklı arasında herhangi bir borç ilişkisi olmadığını, zaten 3 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, vadeden itibaren 8 sene sonra senedin takibe konulmasının da manidar olduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını, müvekkilinin itirazla birlikte takibi durdurduğunu ve dava açmakta hukuki menfaati bulunduğunu, davacının dava tarihi itibarıyla,- asıl alacak- takip tarihine kadar işlemiş faiz ve takipten dava tarihine kadar işlemiş faiz ve tahsil harcı ,vekalet ücreti ve masraflar toplamı olan 13.684,28 TL üzerinden Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak dava dilekçesine davalı vekilini belirtmediğini, Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyasında takip konusu senedin ön yüzünde davacının imzasının bulunduğunu, davacının takip konusu senede çift imza attığını, davacının senedin ön yüzüne keşideci şirket dışında atmış olduğu ikinci imza aval hükmünde olduğunu, müvekkilinin davacı ile doğrudan bir alışverişi olmadığını, takip konusu bonoyu adi senet olarak işlem başlattığını, zaman aşımı TBK Mad. 146 ‘ya göre 10 yıl olduğunu, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası örneği incelendiğinde; alacaklı …. Armatür şirketi tarafından, borçlular …, … ve …. Bilişim Temizlik Elektrik Müh. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 6.300,00-TL asıl bono alacağı, 4.562,41-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.862,41-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte icra giderleri ve masrafları ile icra vekalet ücretini tahsilini talep edildiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava İİK ‘nun 72.maddesi kapsamında tanzim edilen bonodan kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebini içermektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın takibe konu senetten dolayı davacının borçlu olup olmadığı, menfi tespit talebinde haklı olup olmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da uyuşmazlık eğer kambiyo senedinden kaynaklanıyor ise bu halde ispat yükü uyuşmazlık konusu kambiyo senedinden ötürü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerinde olur. Nitekim olayımızda da ispat yükü davacı üzerindedir. Tarafların delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp yargılama sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasında bir sureti bulunan uyuşmazlık konusu bononun incelenmesinde keşide tarihinin 10.08.2011 tarihi, vade tarihinin 20.10.2011 tarihi, keşidecinin … Elektrik Bilişim Temizlik Mühendislik San. Ve Tic. Ltd. Şti, lehtarın …. , bedelin 6.300,00 TL olduğu, lehtarda sonraki cirantanın ise dosyamız davalısı olduğu anlaşılmıştır.
6762 sayılı TTK.’nun 690. maddesi göndermesiyle aynı Kanun’un 661. maddesinin uygulanması gerekir. TTK.’nun 661/l. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. Alacaklının kambiyo senedi vasfındaki bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız takip yapması, TTK.’nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 661. maddesini bertaraf edemez. Bir başka deyişle, zamanaşımı gerçekleşen bono için genel haciz yolu ile takip yapılması halinde dahi uygulanacak zamanaşımı süresi üç yıldır.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayımıza dönecek olur isek uyuşmazlık konusu senedin vadesinin 20.10.2011 tarihi olduğu, icra takibinin ise 2019 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. 6762 Sayılı TTK.’nun 614. maddesi uyarınca ”Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.” Bu itibarla, avalist, lehine aval verilen hangi şartlar altında mesul tutuluyorsa,aynı şartlar altında mükellef olur. Zamanaşımı süreleri bakımından da durum aynı olup;poliçeyi kabul eden muhatap (bonoyu düzenleyen keşideci) lehine aval veren kimsenin borcu, TTK.’nun 661/l. maddesine göre üç yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Uyuşmazlık konusu sendin ön yüzünde çift imza bulunduğu, bu çift imzaların keşideci şirket yetkilisi … tarafından atıldığı, atılan ikinci imzanın aval hükmünde olduğu anlaşılmış, bu haliyle senedin vade tarihi ile takibe konulma tarihi arasındaki süre baz alındığında 3 yıllık sürenin dolması nedeniyle zaman aşımına uğradığı, buna bağlı olarak TTK’nın 614. Maddesi uyarınca aval veren yönünden de 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, zaman aşımına uğrayan senetten kaynaklı avale takip yapılmasının mümkün olmadığı dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalının takip yapmada kötü niyetinin ispatlanamaması nedeniyle davacının kötü niyet tazminatı talebi hakkında da aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davacının Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyasında davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 934,77-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 701,07-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4,080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 233,70-TL peşin harç, 24,50-TL tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 317,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza