Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/712 E. 2021/789 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/712 Esas
KARAR NO : 2021/789 Karar

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … tarafından keşide edilen, .. Bankası A.Ş …. Şubesine ait, …. seri numaralı 15.10.2003 tarihli 5.000,00 TL bedelli, … seri numaralı, 21.10.2003 tarihli 4.875,00 TL bedelli, … seri numaralı 30.10.2003 tarihli 4.875,00 TL bedelli, … seri numaralı 21.11.2003 tarihli 1.000,00 TL bedelli, … seri numaralı 05.12.2003 tarihli 5.000,00 TL bedelli, … seri numaralı 27.10.2003 tarihli 2.000,00 TL bedelli, … seri numaralı 30.10.2003 tarihli 2.750,00 TL bedelli, … seri numaralı 15.11.2003 tarihli, 3.000,00 TL bedelli ve … seri numaralı 24.11.2003 tarihli 4.000,00 TL bedelli çeklerin müvekkili yedinde iken kaybolduğunu ve yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamadığını, banka tarafından da çek hakkında iptal kararı bulunmadığı müddetçe hesap kapama işlemlerinin yapılamadığını bildirerek söz konusu çeklerin kaybolması nedeni ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği çeklerin iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davacının iptali talep edilen çeklerin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğu anlaşıldığı, davacının meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin böyle bir dava açamayacağı, davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın hasımsız olduğu da gözetilerek usulden reddine tensiben karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı hesap sahibi-keşideci konumunda olduğundan dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2)Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
4)HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 09/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza