Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/658 E. 2022/519 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/658 Esas
KARAR NO : 2022/519

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 29.01.2019 tarihli sözleşme ve eklerinde belirtilen işlerin yapılması amacıyla sözleşme akdettiklerini, davalı kendisi tarafından hazırlanan sözleşmeyi imzaladığını, taraflar mail, telefon ve … yoluyla sözleşme üzerinde bazı değişiklikler ve yapılacak işin teslim tarihi ile ilgili görüşmeler yaptığını, buna istinaden müvekkili tarafından sözleşme ile kararlaştırılan aylık ödemeler yapıldığını, taraflar arasında görüşmeler sırasında ‘’…. Ayakkabı Elektronik Ticaret Sitesi Sistemi” Nebim altyapısı ve temaları ile hazırlanacak elektronik satış sitesinin, entegratörün ve sözleşme ile belirlenen diğer işlerin belirli sürelerde tesliminin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafın kararlaştırılan işlerin teslimini yapmadıklarını, bu nedenle Bakırköy …. Noterliğinin 29 Temmuz 2019 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesi istendiği ancak bu ihtarnameye karşı Kartal …. Noterliğinin … yevmiye nolu 08.08.2019 tarihli cevapta “Müvekkil şirket ile muhatap arasında mezkur ihtarnamede belirtildiği gibi herhangi bir sözleşme bulunmamakta ve fakat müvekkilin iş başına kestiği faturalar muhatap tarafından ödenmiş ve aradaki hukuki ilişki sona ermiştir.” denildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 27.08.2019 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin fesih edildiği bildirilerek ödenen 44.250,00TL’nin iadesinin talep edildiğini, fazlaya ve sair alacaklara ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; 29.01.2019 tarihli sözleşmenin feshi, sözleşme konusu işlerin teslim edilmemesi, edimlerin yerine getirilmemesi sebebi ile sözleşme gereği ödenen 44.250,00-TL’nin 29.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile müvekkiline iadesine, ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından müvekkili şirket ile 29.01.2019 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının müvekkili tarafından düzenlenen ve davacıya gönderilen faturaları ödediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ifade edildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan iş başına fatura kesilerek davacıya gönderildiğini, davacı tarafından bu faturaların bir kısmının ödenerek hukuki ilişkinin sonlandırıldığını, bu faturaların bir kısmının davacı tarafından ödenmediğini, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı arasında anlaşılan bütün işler eksiksiz şekilde yerine getirilmiş, her bir iş için düzenlenen faturaların davacıya iletildiğini, bu sebeple müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davanın haksız ve hukuka aykırı şekilde açıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ve davacıya ait sistem alt yapısı yerinde incelenmek sureti ile taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalının edimlerini yerine getirip getirmediği, davalının söz konusu sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirebilmesi için davacının öncelikli olarak başka bir yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, sözleşmenin tam ve eksiksiz bir şekilde ifa edilememesinin hangi taraftan kaynaklı olduğu, nihayetinde sözleşmeden kaynaklı tarafların birbirinden alacaklı olup olmadığı var ise ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Bilirkişi Mali Müşavir … ve Bilgisayar Programcısı Öğr. Görevlisi ….’in 07/03/2022 tarihli raporunda özetle;Tarafların sunulan ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının sunulan kayıtlarında davalı tarafından tanzim edilen 44.250,00 TL tutarındaki faturanın ve davacının yapmış olduğu 44.250,00 TL tutarındaki havale ödemesinin ve davacı tarafın tanzim ettiği 209,70 TL tutarındaki fatura kayıtlanması neticesinde 209,70 TL davalı borcu mevcut olduğu, Davalının sunulan kayıtlarında 5.793,69 TL davacı borcu mevcut olduğu, taraf kayıtlarındaki farkın davalının tanzim ettiği 2 adet 9.059,70’TL tutarındaki faturalarının davacıda mevcut olmamasından ve davalıda kayıtlı 3.056,31 TL davacı ödemesinden kaynaklı olduğu, davacı tarafından her iki taraf kayıtlarında mevcut 44.250 TL tutarındaki davacı ödemesinin iş bu davaya konu edildiği, teknik incelemeler neticesinde; sözleşme ve iş kalemlerinin incelemelerinde, davacının öncelikle kendi alt yapısını ve entegrasyonun düzgün bir şekilde çalışmasını sağlaması gerektiği, incelenen yazışmalarda, tarafların birlikte çalışarak projeyi ilerlettiği, Trendyol da 10.05.2019 tarihi ile sistemin çalıştığı, yazılım düzenlenmeye devam edilirken, Nebim sisteminde ve Entegratör de sorunların çıkmaya başladığı ve çalışmadığı, sorunun düzeldiğine ya da entegrasyonun Nebim tarafında tamamlandığına dair bir ibare ya da açıklamanın yer almadığı, davalının 29.08.2019 tarihinde davacıya yollamış olduğu e-posta da ise yazılıma ait kaynak kodlarının davacıya yollanmış olduğu, incelenen dosyaları içinde sistem yedeği, kaynak kodları, kurulum dosyaları ve internet sitesinin kaynak kodları ile kurulum dosyalarının olduğu tespit edildiği, sonuç olarak, davacının öncelikle kendi alt yapısını ve entegrasyonu sağlamadığı için davalının sözleşme yükümlülüklerinden sadece “…” bölümünü tamamladığı, davalının yazılımın “….” ile ilgili olan bölümünü kullanılabilir hale getirdiği ve davacının “….” üstünden siparişlerin alınmasını sağladığı, davalının sözleşme kapsamında yapılan işler ve emeği karşılığında 44.250- TL tutarındaki ücreti almaya hak kazandığının tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği konusunda davalı üzerinde olup taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümünün teknik uzmanlığı gerektirmesi nedeniyle mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Alınan rapor neticesinde davalının sözleşmeden kaynaklı üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, gerekli hizmeti davacıya verdiği, davacının aldığı hizmet neticesinde …. uygulaması nezdinde siparişler aldığı, davalının davacıya karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Herkes sözleşme kapsamında edimini ifa etmekle yükümlü olup, ahde vefa ilkesi gereği davalının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, davacı iddialarının yerinde olmadığı, sözleşme kapsamında davalının alacağına hak kazandığı anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 755,68- TL harçtan mahsubuna, artan 674,98-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.552,50- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza