Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/644 E. 2021/943 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/644 Esas
KARAR NO : 2021/943

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2021
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/03/2021 tarihli ….. esas, ….. Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmakla; mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ……. Mah. … İş Hanı Kat:. No:…. ….- …. adresinde kayıtlı ….. Gıda Tarım ve Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti ile müvekkili … arasında Çorlu …. İş Mahkemesinin …… esasına kayıtlı hizmet tespiti ve maaş bağlanması talepli derdest olan davanın bulunduğunu, dava sırasında ……. sicil sayı ile ticaret siciline kayıtlı …… Gıda Tarım ve Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti’nin 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiğinin tespit edildiğini, şirketin resen terkin olması nedeniyle tasfiye memurunun bulunmadığını, şirketin ortaklarının…… ve ……. olduğunu, Çorlu …. İş Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında 16/03/2021 tarihli ara karar ile şirketin ihya edilmesine karar verildiğini, bu konuda taraflarına süre verildiğini belirterek …… Gıda Tarım ve Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun Geçici 7.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
…ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, gönderilen belgelere göre; … sicil nolu …. Gıda Tarım ve Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 6102 sayılı TTK.nun Geçici 7.maddesine göre 18/02/2015 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği görülmüştür.
Uyuşmazlığın, 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olan şirketin ihyası koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İhyası istenilen şirketin adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı ve mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit olunmuştur.
İhyası istenilen şirketin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile …nde …… sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. Konfeksiyon Sanayi Ve Ev Tekstil Ürünleri Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, davalı şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve ….. sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacı kurumun ihyası istenilen şirketin, sicil müdürlüğünce ticaret sicilden TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca re’sen 18/02/2015 tarihinde terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile …nde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. Gıda Tarım Ve Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, şirket yetkilisi …. T.C nolu ……. ün tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
…nde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. GIDA TARIM VE NAKLİYAT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Şirket yetkilisi …. T.C nolu ……’ün tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
3-Davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
4-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
5-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza