Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/64 E. 2021/517 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/64 Esas
KARAR NO : 2021/517

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 20.01.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil İle Dava Dışı … Gıda San. Ve Tic. A.Ş. arasında 02.05.2016 tarihinde imzalanan “Taşınmaz Alım Satım Protokolü” başlıklı sözleşme ile Satıcı … Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’ne ait 14 adet adet taşınmazın (… İli … İlçesi … Köyü … pafta … nolu parselin … hissesi ve … parselin tamamı, … İli … İlçesi …. Köyü … pafta … … … … nolu taşınmazlar) alıcı sıfatıyla müvekkiline satışı imza altına alındığını, taşınmazların toplam satış bedelinin 1.700.000 TL olarak belirlendiğini, işbu bedelin ödeme şeklinin vadeli şekilde olacağı kararlaştırılmış olup ödemeler; 30.04.2017 tarihinde 400.000 TL, 30.04.2018 tarihinde 400.000 TL, 30.04.2019 tarihinde 450.000 TL, 30.04.2020 tarihinde 450.000 TL şeklinde yapılacağını, ödemelere ilişkin 4 adet senet tanzim edilerek satıcıya teslim edildiğini, 30.04.2017 tarihli 400.000 TL ödemenin yapıldığını, 30.04.2018 tarihli 400.000 TL ödemenin yapıldığını, 30.04.2019 tarihli 450.000 TL ödemenin süresinde yapılamadığını, bu sebeple taraflar 30.04.2020 tarihli 450.000 TL ödeme ile birlikte kalan bakiye borç olan 900.000 TL’yi yeniden yapılandırıldığını, bakiye borç miktarına 300.000 TL faiz eklenmiş ve Toplam borç 1.200.000 TL’ye çıkartıldığını, faizli Toplam borç olan 1.200.000 TL nin ödenmesi şu şekilde olacağını, ( Bu bedellerin ödenmesini teminen 6 adet bono müvekkili tarafından imzalanarak teslim edildiğini)30.10.2020 tarihli 200.000 TL bedelli bono; ödendiğini, 30.11.2020 tarihli 200.000 TL bedelli bono; ödendiğini, 30.12.2020 tarihli 200.000 TL bedelli bono; (Ödenmediğini). İşbu davanın konusu olan bono için bankadan gelen protesto evrakı 08.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, 30.01.2021 tarihli 200.000 TL bedelli bono; vadesi gelmediğini, 30.02.2021 tarihli 200.000 TL bedelli bono; vadesi gelmediğini, 30.03.2021 tarihli 200.000 TL bedelli bono; vadesi gelmemiştir.
İşbu 6 adet bono müvekkili tarafından, Dava Dışı … Gıda San. Ve Tic. A.Ş. arasında 02.05.2016 tarihinde imzalanan “Taşınmaz Alım Satım Protokolü” başlıklı sözleşmenin revize edilmesi üzerine verilmişse de, alacaklı kısmı boş olarak verildiğini, müvekkil tarafından ödenen 2 bono ve işbu dava konusu bonoda alacaklı olarak … adının yazıldığını, bu hususun dahi tek başına aradaki sözleşme hilafına tanzim edilen bononun iptali için yeterli olduğunu; Müvekkilinin revize sözleşmeye göre vermiş olduğu 6 bononun ilkini 30.10.2020 tarihinde, 2.’sini 30.11.2020 tarihinde ödediğini, daha sonra tapu kayıtlarında yapmış olduğu incelemede; taşınmaz üzerinde ihtiyati hacizler olduğunun görüldüğünü, bu sebeple müvekkilinin; Kartal …. Noterliğinin 22.12.2020 tarih, … sayılı ihtarnamesi ile; (Ek 6 Noter İhtarnamesi) ihtarname keşide edildiğini, müvekkilinin; tapu kayıtlarındaki takyidatlara vakıf olduğunu, takyidatların temizlenerek taşınmazların tapuda satışa hazır hale getirilmesi halinde, vadesi gelmemiş bono borçlarını ödemeye hazır olduğunu bildirdiğini ileri sürerek, Alacaklısı Davalı …, Borçlusu müvekkili … olan 200.000,00.- TL (İkiyüzbintürklirası) bedelli, 30.12.2020 vade, 08.05.2019 tanzim tarihli henüz icra takibi açılmamış dava konusu bononun, icra takibine konu edilmemesi hususunda öncelikle teminatsız olarak, kabul edilmemesi halinde %15 teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davaya konu bononun karşılıksız kaldığının tespitine ve senedin iptaline, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, avukatlık ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı müvekkillerine olan borcu nedeniyle dava konusu senedi düzenleyip verdiğini, davacının müvekkilimize borcu olmadığı iddiasının hukuki bir dayanağı olmadığını, konusu senet asıl borç ilişkisinden mücerret olup davacının ödemeyi yazılı olarak ispat etmesi geretiğini, dava konusu 30.12.2020 vadeli ve 200.000,00 tl bedelli bono yasal sürede davacı tarafından ödenmediği için davacıya protesto keşide edildiğini, davacı borçlunun senetteki imza ile birlikte borca da bir itirazda bulunmadığını, davacının dava konusu senedi kendisi bizzat düzenleyip imzaladıktan sonra müvekkile verdiğini ikrar ettiğini, dava konusu senedin teminat amaçlı verilmiş bir senet olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde bahsettiği sair hususların derdest dava ile bir ilgisi bulunmadığını, davacı tarafın davalıya olan borcunu ödememek ve müvekkilimizin alacağını sürüncemede bırakmak için huzurdaki dava açıldığını, davacının hiçbir yasal dayanağı bulunmayan ve tamamen dava konusu müvekkile olan senede bağlı borcunu ödememek amacıyla talep ettiği ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesini, davacının bizzat kendisinin düzenleyip imzalayarak davalıya verdiği 08.05.2019 Tanzim Tarihli, 30.12.2020 Vadeli 200.000,00 TL bedelli senedin yasal takibe konu edilmemesine ilişkin İhtiyati Tedbir talebinin reddine, dava konusu 08.05.2019 Tanzim Tarihli, 30.12.2020 Vadeli 200.000,00 TL bedelli senedin karşılıksız kaldığının tespiti ile iptali isteminin reddine, davacı tarafın yasal bir dayanağı olmayan %20 tazminat talebinin reddine, haksız ve kötüniyetli dava nedeniyle, dava konusu senet bedelinin %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Akhisar Tapu Müdürlüğü ve Manisa Akhisar Vergi Dairesi kayıtları dosya içerisine celp edilmiştir.

Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu, 200.000 TL bedelli 30/12/2020 vade ve 08/05/2019 tanzim tarihli bononun karşılıksız kaldığının tespiti, senetin iptali ve kötü niyet tazminatı talebi istemine ilişkindir.
Davaya konu senedin bono niteliğinde olup, tüm yasal unsurları barındırmakta olduğu, aksinin iddia edilmediği; davalının davacının iddia ettiği gibi senede konu borcun taşınmazların devrinden kaynaklanmadığını savunduğu, senette de malen kaydı olduğuna dair herhangi bir iddia olmadığı, davalının savunması ile senet metnini talil etmediği, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği, bu yönde bir kanıt sunmadığı, kıymetli evrak niteliğindeki bononun illetten mücerret olduğu; yine davacının iddia ettiği gibi açık senet olarak verildiği kabul edilse bile, açık senedin hamil tarafından doldurulmasının tahrifat oluşturmayacağı da mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamıştır. Bu sebeple yemin delili hatırlatılmamıştır.
Yine dosya içerisine celp edilen tapu kayıtlarının incelenmesinde; davacının iddia ettiği revize tarihi itibariyle (30.04.2019 tarihi sonrası) tapu kayıtlarında tasarrufun iptali davası olmadığı ve bu tarih itibariyle ihtiyati hacizlerin(08.06.2017 tarihinde koyulmuş) bulunduğu, bu haliyle davacının tapuda gözüken ihtiyati hacizlere rağmen revize sözleşmesini imzaladığı da mahkememizce kabul edilmiştir. Bu haliyle de davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin, davacı tarafça ispat edilemediği mahkememizce kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 3.415,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.356,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran tarafa İADESİNE,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza