Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/635 E. 2021/942 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/635 Esas
KARAR NO : 2021/942

DAVA : Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ : 17/01/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu şirketin konkordato projesinin mahkememizce 17/09/2020 tarihinde tasdik edildiğini, işbu celsede verilmiş olan 2 No’lu ara karar ile Mahkemece “Davacı şirketin 21/07/2020 tarihinde hazırlanan konkordato projesindeki ödeme tablosundaki konkordato kapsamındaki mühlet öncesi borca ilişkin tutarın yeterli olmaması sebebiyle 31/08/2020 tarihli dilekçe kapsamında 1 yıl ödemesiz 2021 yılı Haziran ayında, Eylül ayında ve Aralık ayında 4.000.000.00’er TL, 2022 yılı Mart, Haziran, Eylül, Aralık ayında4.000.000,00’er TL, 2023 yılı Mart, Haziran, Eylül, Aralık ayında 4.250.000’er TL, 2024 yılı Mart, Haziran, Eylül, Aralık ayında 4.250.000’er TL, 2025 yılı Mart, Haziran, Eylül ayında 5.000.000,00’er TL, 2025 yılı Aralık ayında 5.363.000,00 TL 1 yıl ödemesiz toplamda 50 ay ödemeli olarak %50 tenzilatla ödenmesine…” şeklinde ara karar oluşturulduysa da davalı borçlu tarafından bu zamana kadar herhangi bir ödemede bulunulmadığını, söz konusu ara karar gereği 1.672.239,90 TL alacağını 2021 senesi Haziran ayında ödemeye başlaması gereken davalı 2021 senesi Ağustos ayında olmamıza rağmen halen tarafına ödeme yapmadığını, borçlu davalının mahkemece verilmiş ara kararı da yerine getirmediği gibi borcunu da ifa etmediğini, işbu sebeple davacı müvekkilinin zor duruma düştüğünü, müvekkilinin alacaklı olduğu … Bankası A.Ş. … Şubesi, … Keşide yerli, 23/01/2019 keşide tarihli, 108.900,00 TL bedelli 1 adet çeke ilişkin olarak konkordato projesi kapsamında ödeme yapılacağına dair mahkeme huzurunda taahhüt verilmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmamış olmasının konkordato proje şartlarının ihlal edildiğini gösterdiğini belirterek ileri sürerek fazlaya ilişkin her türlü talep, beyan ve dava hakkı ile daha sonra beyan verme hakkı saklı kalmak kaydı ile, konkordatonun sadece tarafı hakkında feshine, tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava;İİK m. 308/e uyarınca, tasdik edilen konkordatonun kısmen feshine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Konkordatonun kısmen feshi başlıklı İİK ‘nun 308/e maddesi – Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.denmiştir.
Konkordatonun bir alacaklısınca feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması ve tasdik kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. Bu davanın açılabilmesi bakımından konkordatoya tabi borcun projede yazılı taksitlerden birinin gününde ödenmemesi yeterlidir. Konkordatonun kısmen feshi eş zamanlı olarak iflas sonucuna da yol açmaz. Konkordatonun kısmen feshi ile birlikte alacaklı artık projenin mecburiliğinden kurtulmakta, adeta eski hale dönerek tüm alacağına geri kavuşmaktadır. İİK’nun 308/e maddesinde, m. 308/f, f.3’ten farklı olarak 308.maddeye yapılan bir gönderme yer almadığından; ne davanın açıldığının ne de sonucunun ilanı gerekir. Sadece davacısı için sonuç doğuracak bu dava ve hüküm için ilana gerek duyulmamıştır.
Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasında; Davacı … Anonim Şirketi’nin 17/01/2019 tarihinde konkordato mühlet başvurusunda bulunduğu, dava dilekçesi ve ekindeki ön projesi ve belgelerine istinaden yapılan inceleme sonucu İİK’nun 286. ve devamı maddelerine binaen mahkememizce 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, konkordato komiser heyeti görevlendirildiği, yapılan alacaklılar toplantısında konkordatonun kabulü için gerekli çoğunluğun sağlandığı, konkordato komiser heyeti tarafından düzenlenen ve borçlu tarafından vekili huzurunda imzalanan tutanakta belirli olduğu üzere davacının konkordatoya kaydını yaptırdığı, alacağın tamamının davalı borçlu tarafından kabul edildiği, konkordato komiser heyetince konkordatonun tasdiki için dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin 17/09/2020 tarihli, … Esas, … Karar sayılı kararı ile konkordatonun tasdik edildiği ve kararın İstinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği hususları tartışmasızdır.
Davalı taraf ödeme yapılmadığı iddiasını inkar etmemiş olup pandemi ile ilgili aşılama çalışmaları, toplumsal bağışıklık oranının artması, yeni tedavi süreçleri ve alınan tedbirlerle birlikte yaz aylarında pandeminin olumsuz etkilerinin azalması ve yeniden normale dönülmesi ile insanların ertelemek durumunda kaldıklarından konkordatonun uyarlanmasını talep etmiş ise de bu talep davacının açacağı davada gündeme geleceği gibi ayrı bir dava olarak ileri sürülmesi hususu yanında TBK 138.maddesine göre bu dava bakımından uyarlama mümkün değildir zira konkordato TBK anlamında bir sözleşme olmayıp İİK ‘da borçların yapılandırılmasına yönelik bir kurum olup teknik olarak TBK 138.maddesinin uygulama olanağı olmadığından bu yöndeki itirazı yerinde görülememiştir.
Somut olayda; tasdik kararının kesinleşmediği, dosyanın temyiz incelemesinde bulunduğu görülmektedir. İİK.nın 308/c maddesi uyarınca kabul edilen projede öngörülmediği sürece tasdik edilen konkordato derhal bağlayıcılık kazanmaktadır. Tasdik edilen konkordatonun derhal bağlayıcılık kazanması karşısında tasdik kararının kesinleşmesinin aranmasının gerekmediği, konkordato projesi ile büyük bir özveriye katlanmak zorunda kalan alacaklıların, bir de kendilerine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmaması halinde tasdik kararının kesinleşmesini beklemenin ticari hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği de dikkate alınmıştır. (İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2021 tarihli 2021/917 Esas, 2021/1034 Karar sayılı kararı)

Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında tasdik kararı ile birlikte İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere YMM …’ın kayyım olarak atanmasına karar verilmiş, kayyım tarafından ibraz edilen 01/09/2021 tarihli raporda; İİK 306/2 md.si uyarınca Kayyım olarak şirket konkordato projeleri, komiser heyet raporları, mahkeme kararları, kayyımlığımıza yapılan toplantılar ile şirket mali verileri üzerinden gerçekleştirilen incelemelerde 17.09.2020 tarihi itibariyle Sayın Mahkemece Tasdik edilen konkordato projesinin, tasdik edilen Konkordato Projesinin yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli İİK md. 306/2 kapsamında kayyım olarak yapılan toplantılarda: Gerçekleştirilen toplantıların yanında şirket yetkilisi ve şirket yönetimi ile kayyımlığımız sürekli irtibat halinde olarak … ve mail yoluyla iletişim sağlanmış, şirketin faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulunulmuş, şirketin borç ödeyebilme kapasitesi hakkında tespit ve belirlemeler yapılmış, şirketin borç ödeyebilmesi için elde etmesi gereken ticari kar’ın temini için yürütülen faaliyetlerde karşılaşılan sorunlar hakkında çözüm yolları arandığı, iş bu raporun konkordato projesi Sayın Mahkemece tasdik edilen borçlu şirketin beşinci 2 aylık faaliyetlerini kapsayan ve projede ön görülen borç ödemelerinin gerçekleştirilebilmesi hakkındaki Kayyımlığımızca ilgili gözetim ve denetim faaliyetleri gerçekleştirildiği, 2020/Ocak-Aralık ve 2021/Ocak-Mart ayları itibariyle yaklaşık 231 ila 685 çalışanının olduğu, borçlu şirketin konkordatoya esas 30.06.2021 tarihli bilançolarında Kaydi Değerlere göre -53.799.800,78-TL tutarında Borca Batık olduğu, hazır değerlerin 627.549,64-TL artışla 1.703.357,41-TL’ye yükseldiği, söz konusu artışın özellikle Bankalardaki artıştan kaynaklandığı ancak; söz konusu değişimin ve hazır değerler parasal düzeyinin şirketin borç stoğu, ödenmemiş konkordato ödemesi ve konkordato ödeme vadeleri göz önünde bulundurulduğunda Borçlu Şirket Adına Olumsuzluk teşkil ettiği; Ticari alacakların bir önceki döneme göre artış yaşanması şirketin ciro kaybının olmasına rağmen tahsilatının az olduğunu bu durumunda; şirket açısından olumsuzluk teşkil ettiğini ve şirketin borç ödeme kapasitesini düşürdüğü; Diğer Çeşitli Alacaklar hesap kaleminde kayıtlı 1.686.543,99-TL’nin Vergi Dairelerinden Alacaklar’dan kaynaklandığı, bir önceki döneme göre bu hesaba kayıtlı alacakların nakden/mahsuben tahsil edilerek şirket vergi ve sgk borçlarından düşüldüğü ancak; şirket borç stoğu ve ödeme vadeleri göz önünde bulundurulduğunda Borçlu Şirket Adına Olumsuzluk teşkil ettiği; Stoklar hesap kalemi incelendiğinde 31.12.2020 döneminde 117.414.786,75-TL olan stok tutarı 102.116.903,59-TL’ye, daha önceki kayyım raporlarımızda belirtildiği üzere stok tutarlarındaki yıllar içerisindeki değişimin dikkat çektiği, söz konusu değişime ilişkin araştırma hususu, Sayın Mahkemenin vermiş olduğu karar ile İİK 306/2. Maddesi uyarınca kayyımlık görev ve yetkilerinin belirlenmiş olmasından dolayı sadece tespit ile sınırlanmış olup, Sayın Mahkemece gerek görülmesi halinde kayyımlığımızca ilgili hususa ilişkin tetkik ve araştırmaların gerçekleştirileceği; Duran varlıklar hesap sınıfının aktif toplamı içerisindeki payının 31.21.2020 tarihinde yaklaşık %9 olduğu; uzun vadeli ticari alacakların içerisindeki borçlu şirketin yurt dışı şubesi olan ve “… Şube” ve diğer hesabında kayıtlı 14.495.003,82-TL ve iş bu rapor tanziminde konu edilen 30.06.2021 mali verilerinde 5.477.993,76-TL’ye gerileyerek -9.017.010,06-TL azaldığı, Söz konusu alacakların bir kısmının tahsil edilememesinin ve yurt dışından olan alacağın “şirketin şubesine gönderdiği tutarın/borcun bu denli yüksek olmasının şirketin alacaklarının tahsil kabiliyeti açısından olumsuz bir durum teşkil ettiği ve şirketin neden yurt dışındaki şubesinden alacağını tahsil edilemediği anlaşılamamıştır. Söz konusu hususun şirket açısından olumsuzluk teşkil ettiği; Paraya çevrilme riski ve zaman değerinin hariç tutulduğu Net işletme sermayesinin (Dönen Varlıklar – Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar) ise (-) 54.988.122,96-TL olarak hesaplanarak kısa vadeli borçların toplam borçlar içerisindeki payının bu denli yüksek olması, Net İşletme Sermayesinin negatif olmasının ve şirketin borç yükü birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu hususların işletme açısında olumsuz bir durum teşkil ettiği, kanaatine varıldığı, şirketin genel ekonomik durumu ve borç stoğu göz önünde bulundurulduğunda; şirket, konkordato ilk taksit ödemesini zamanında yapamadığı gibi sonraki taksitlerini de ödeyebilecek mali yeterlilikte olmadığı ve Bir sonraki 2021/Eylül vadeli 4.000.000,00-TL tutarlı konkordato taksit ödemesini de vadesinde gerçekleştiremeyeceği, Şirketin işleyen teşebbüs değerini yapılan bazı haciz ve icra takipleriyle yitirmeye başladığı ve bu sebeplede borç ödeyebilme kabiliyetini yitirdiği kanaatine varıldığı, şirketin konkordatoya tabi borçlar ve ödeme vadelerinin rapordaki tablodaki gibi olduğu, ve 2021/Haziran vadeli 4.000.000,00-TL tutarlı konkordato ilk taksit ödemesini zamanında gerçekleştiremediği, davacı şirketin rehinli borcunun 20.000.000,00-TL tutarında sadece …. Bankası A.Ş.’ne olduğu, konkordato sürecinde ve konkordato tasdik kararından sonraki herhangi bir dönemde protokol imzalanmadığı gibi herhangi bir ödemenin de yapılmadığı; Borçlu şirketin güncel personele borçlarının 9.266.537,18-TL tutarında olduğu; Güncel kamu borcunun toplamda 28.259.513,58-TL tutarında olduğu ancak geçmiş dönem ödenmemiş vergi ve sgk prim borçları hakkında 7256 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’dan faydalanıldığı ve 3.505.771,50-TL tutarındaki ilk altı taksidin vergi dairesinden olan vergi iade alacağına mahsuplaşılarak ödendiği; 22.899.588,61-TL olan İİK md. 305/d hükmü uyarınca Teminata bağlı olan borçlardan (18.048.428+4.580.087=) 22.628.515,00-TL tutarında gerçekleştiği tespit edilmiş olup, İİK md 305-d hükmü uyarınca belli olan toplam tutarda (22.899.588-22.628.515=) 271.073,00-TL azalma meydana gediği, üçüncü dönem kayyımlık raporumuzda belirttiğimiz üzere İİK md 305-d hükmü uyarınca belli olan 22.899.588,61-TL tutarından işçi alacaklarında 480.986,42-TL ve komiser izniyle akdedilmiş kira giderlerinde ise 464.814,00-TL azalmanın olmak üzere toplamda 945.800,42-TL tutarında azalma meydana geldiği belirtildiği ve Söz konusu tutarda her iki dönemde belirtilmiş olan azalma değişimi farklılık göstermekte olduğu, iş bu 5. iki aylık kayyımlık dönemimizde İİK md.305/d kapsamındaki teminata tabi borçlar hakkında borçlu şirketten güncel borç tutarları temin edilemediği, bu sebeple güncel tutarlara yer verilemediği, şirketin 2020 yılı sonunda vergi öncesi 13.186.010,99 Dönem Karı elde ettiği, şirketin 30.06.2021 sonu itibariyle zararla kapatıldığı için nakit akımın çok gerisinde kalındığı; Şirketin konkordatoya tabi borçları ile rehinli borçlarının (82.363.000,00+20.000.000,00=102.363.000,00) toplam tutarı, şirketin konkordato ilk taksit ödemesini (Haziran ayında 4.000.000,00-TL) gerçekleştirememiş olduğu da dikkate alındığında; şirketin mevcut hali ile söz konusu borçlarını ödeyebilir durumda olmadığı ve bu güne kadar gelir elde etmeyi planlandığı yabancı ortak girişi, gayrimenkul satışı, kira geliri, bayilik ve franchise’lardan elde edilecek gelirlerin gerçeği yansıtmadığı, rapor tanzim tarihi itibariyle konkordatoya tabi adi alacaklılara ilişkin muaccel hale gelen tutar 2021/Haziran dönemine ait 4.000.000,00-TL olup, söz konusu ödemenin şirketçe gerçekleştirilemediği, tasdik edilen projenin uygulanma sürecine ilişkin İİK 306/2 md.si uyarınca Kayyımlık faaliyetinin yürütülmesi sırasında herhangi bir arızi durumun oluşmadığı sonuç ve kanaati bildirildiği, Konkordato projesine uygun olarak davacının alacağı bakımından ödeme yapılmadığı her iki tarafın da kabulünde olduğu da dikkate alındığında kayyum raporundaki tespitler de dikkate alınarak Mahkememizin 17/09/2020 tarihli, … Esas, … Karar sayılı konkordato tasdik kararının davacı alacaklı … yönünden kısmen feshine karar vermekle gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Mahkememizin 17/09/2020 tarihli, … Esas, … Karar sayılı konkordato tasdik kararının davacı alacaklı … yönünden KISMEN FESHİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 11,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 129,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸